• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Referandum sonrası piyasalar CAHİT SÖNMEZ

Referandum sonrası piyasalar

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.04.2017, 00:00

Piyasa algısı referandumdan evet çıkarsa suların durulacağı, hayır çıkarsa suların biraz daha kaynayacağı, bu yüzden piyasalarda oynaklığın artacağı şeklinde idi. Referandum sonucu evet çıkınca TL değer kazanmaya başladı, faizler çok az aşağı indi ve borsa da biraz yukarı geldi. Detaylara inmeden şu genel tespiti yapalım, piyasanın verdiği bu tepki tamamen geçicidir, ilk tepkinin bu aşamada trende dönüşme olasılığı sıfıra yakındır.
Neden derseniz?
Birincisi... Piyasalar siyasi gelişmelere tepki verseler de sonunda ekonomik ve finansal gerçeklerle baş başa kalırlar.
Spekülatör olarak tanımlanan, benim para sihirbazları dediğim, yatırımcılar bazı siyasi gelişmeleri fırsata çevirip deyim yerinde ise taş atıp kollarını yormadan kolay para kazanırlar.
Zaten yukarıda belirttiğim genel tespiti onlar da bildiği için sinekte yağ kalmadığını sezdikleri anda pozisyondan çıkıp kar realizasyonu yaparlar. Nitekim hafta içinde, muhtemelen hafta sonuna doğru, tanık olacağız karları cebe indirişlerine...
İkincisi... Dış borçlarımızın toplamı... Bu yıl içinde geri ödenmesi gereken miktar 150 milyar doların üzerinde. Tabii ki geri ödemenin büyük çoğunluğu yeni borçlanma ile yapılacak. Ama her borç çevirme için yapılan yeni borcun maliyeti yükselecek.
Yani zincirin halkalarının arası her yeni borçlanmada biraz daha açılacak. Dış borçlar konusunu detaylı bir şekilde son yazımda ele almıştım zaten.

ENFLASYON VE FAİZ FARKI

Üçüncüsü... Enflasyon yüzde 11'in üzerine çıktı. Maliyet enflasyonu ise yüzde 16'yı aştı. Merkez Bankası'nın tahmini kısa vadede enflasyonun yüksek seviyelerini koruyacağı yönünde. Dolayısıyla, enflasyon yüksek kaldığı sürece faiz oranları da fazla aşağı gelemeyecek.
Amerika ekonomisi ile hem faiz hem de enflasyon makasının açılıyor olması da dolar TL kurunun üzerinde baskının artacağı anlamına geliyor. Diğer bir deyişle, kurları belirleyen temel faktörlerden birisi de enflasyon ve faiz farklılığıdır. Doların faiz oranının yüzde 2'lerde TL faiz oranının yüzde 12'lerde olduğunu göz önüne aldığımızda, aynı şekilde Amerika'nın enflasyonunun yüzde 1,5 Türkiye'nin yüzde 11,5 olduğu gerçeğini de eklediğimizde kurlarda fark kadar hareketi beklememiz yanlış olmaz.
Dördüncüsü... FED'in 2017 yılında kademeli bir şekilde 3 faiz artırımı yapacak olması. Eğer Trump seçimlerde vaat ettiği maliye politikalarını uygulama şansı bulursa Amerikan ekonomisinin büyüme hızı ve istihdam oranı FED'in tahminlerinin üzerine çıkar. Sonuçta FED faiz artırarak doların değerlenmesini sağlar.

ŞİRKET PERFORMANSLARI

Beşincisi... Borsa şirketlerinin geçen yılki ekonomik ve mali performansları ortada... Hatırlayınız büyüme hızı da bu performanslara bağlı olarak yüzde 2,9 seviyesinde gelmişti. 2016 yılı bilançoları da bu ayın sonunda açıklanmış olacak.
Göreceğiz ki şirketlerin büyük kısmı temettü dağıtamayacak dağıtılabilir karlarının olmamasına yada düşük kalmasına bağlı olarak. Fiyat kazanç oranları ve piyasa değeri defter değeri oranları da BIST 100 endeksinin daha da yukarılara gidebileceğini desteklemiyor.
Altıncısı... Yabancı sermayenin gelişmekte olan piyasalara karşı iştahı dış borç ve FED politikaları sarmalı içinde azalıyor.
2017'de gelişmekte olan piyasalara girecek yabancı sermaye miktarları da sınırlı kalabilecek.
Uzatmayayım...
Sonuç olarak, referandum sonrası genel trendde belirgin bir değişiklik beklemeyelim. Ancak yapısal reformlara hız verilip bazı ekonomik sorunlar düzelme yoluna girerse işte o zaman bir değişiklik öngörebiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA