• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankasının önlemi yeterli mi? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankasının önlemi yeterli mi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.05.2018, 00:00

Merkez Bankasının faiz artırım kararı her ne kadar geç kalmış olsa da yerinde daha doğrusu gerekli idi.
300 baz puanlık faiz artırımı 4,90 üzerine çıkmış olan doları alıp 4,50'lere getirdi.
Aynı etki euroda da görüldü. Ancak kalıcı olamadı, saatler sonra yeniden 4,68'lere geldi. Aşırı dalgalanmalar sadece faiz kararının yeterli olmadığını, yeni önlemlerin ya da sözlü beklenti yönetiminin gerekliliğini gösteriyor.
Faiz kararının öncesine dönelim... Kur üzerinde yukarı yönlü baskı yaratan faktörler yükseliş potansiyelini işaret ediyordu.
Dış borçların yüksek olması, dış borçla beraber cari açığın da devreye girmesi bir yılda 210 milyar dolarlık döviz ihtiyacı yaratıyordu.
Dışarıda ise Amerikan ekonomisindeki düzelmeler sonucunda FED'in biraz şahinleşmeye başlaması, bu yüzden artı bir faiz artırım olasılığının belirmesi ve bilanço normalleşmesi süreci için yakın zamanda harekete geçecek olması da küresel düzeyde doları değerlendiriyordu.

YABANCI SERMAYE ÇIKIŞI

Amerikan tahvillerinin getirilerinin risk seviyesine göre cazip hale gelmesi zaten sermaye akımlarını etkileyen kritik bir unsur...
Bu gelişmenin yansımalarını yabancı sermaye çıkışlarından net bir şekilde gözlemliyorduk.
Dolar veya euro para birimlerine dayalı Amerikan ya da Avrupa ülkelerinde faizler artınca gelişmekte olan ülkelerle olan faiz asimetrisi azalıyor. Eğer o ülke merkez bankası bu gerçeği pas geçerse ister istemez yabancı sermaye çıkışları gerçekleşiyor. İşte tüm bu nedenlerle momentum kazanan dolar TL kuru birkaç hafta öncesine kadar daha ılımlı hareket ediyordu. Ne zaman paniklemiş yerli yatırımcılar devreye girdi, dolar da önlenemez çıkışa başladı. Bir yerde dolar spekülatif atağa maruz kaldı diyebiliriz.
Birkaç gündür konuştuğum bankacı öğrencilerim hep TL'den dolara yönelimden bahsettiler hatta 4,90'lardan bile alım yapmak isteyen tasarruf sahibi olduğunu söylediler. Özellikle TL'de kalmanın fırsat maliyetinin arttığı bir konjonktürde yatırımcıları dolara ikame olmamaları yönünde ikna etmeniz zorlaşır. Bunu ancak aksiyon alarak sağlayabilirsiniz. Nitekim sürecin geçici olduğunu düşünen Merkez Bankası daha da beklemeyerek 300 baz puan faiz artırımı kararı ile ortalığı biraz sakinleştirebildi.

YETERLİ DEĞİL!

Bir yıl içinde ihtiyaç duyulan dolar miktarı kısa sürede değişmeyeceği, cari açık finansmanı gereği ve üretim için zorunlu ithalat gerçeği ortadayken kurlar üzerindeki basınç da kendini hissettirmeye devam edecektir. Dolayısıyla gerek Merkez Bankası gerekse ekonomi yönetimi cephesinden gerekli adımların fazla gecikmeden gelmesi hayati önem taşıyor. Aynı zamanda sözlü beklenti yönetimi de önemli...
Belki 7 Haziran toplantısını beklemeden kuru baskılamak için kullandığı araçların hepsini her an kullanacakmış gibi masanın üzerinde tutması gerekir. Tabi seçim öncesi dönemde ekonomi yönetiminin ne kadar yeterli ve etkili kararlar alabileceği tartışılabilir.
Aslında çok etkili olabilecek sözlü açıklamalar yapılabilir. Örneğin Merkez Bankasının iktisat yazını tanımlarındaki gibi araç bağımsızlığına sahip olduğunun, bu çerçevede kendi hareket alanında para ve kur politikaları çerçevesinde gerekli adımları atacaklarının altı çizilebilir. Ne yazık ki kurların ve TL faiz oranlarının yükselmesi ekonomimize ve bizlere ciddi zararlar veriyor.
Alım gücümüz azaldığı için tüketimimiz de azalıyor, şirketler finansman maliyeti arttığı için yatırımlarını öteliyorlar, Hazine daha yüksek maliyetle kamu açığını finanse edebiliyor. Umarız faiz ve kurlar yeniden makul seviyelerine inerler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA