• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dış ticaret rakamlarının verdiği mesajlar CAHİT SÖNMEZ

Dış ticaret rakamlarının verdiği mesajlar

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.02.2022, 00:00

Ticaret Bakanlığı'nca yayımlanan Ocak ayına ait verilere göre ihracat, yüzde 17.3 artarak 17 milyar 593 milyon dolar, ithalat ise yüzde 55.2 artarak 28 milyar 32 milyon dolar düzeyine geldi. İthalat ihracattan daha fazla yükseldiği için doğal olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı da 20.3 puan azalarak yüzde 62.8 olarak gerçekleşti.
Eylül ayında Merkez Bankası'nın politika faiz oranını aşağı çekmeye başlamasıyla tasarruflarda tercihlerin değişebileceği, özellikle TL getirinin gerilemesine bağlı olarak para ikamesine neden olacağı belli idi. Nitekim Merkez Bankası süreci kesintisiz son aya kadar devam ettirince bir yerde bileşik kaplara benzetebileceğimiz fizik kuralı geçerli olmuş kurlar yükselmişti.
Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi bu gelişmelerin aslında 'rekabetçi kur politikası' çerçevesinde dış ticarete olumlu etkisi için yapıldığını açıklamışlardı.

REKABETÇİ KUR NASIL ETKİLER
Doğrudur... Ulusal paranın değer kaybetmesi yani kurların yükselmesi ihracata artı ithalata da eksi yönde yansıyabilir.
Örneğin 850 TL'ye üretilen bir ihraç malının fiyatı kur 8.5 iken 100 dolara denk gelir. Kurlar 13'lere çıktığında yine 850 TL maliyetli bir malın dolar cinsinden fiyatı yeni kur ile 65'lere kadar düşebilir ki bu da ihracatta ülkenin rekabet gücünü epey yükseltebilir.
Tabii olumlu etkinin gerçekleşmesinin iki temel koşulu var. Birincisi üretilen ihraç malının maliyeti artmamalı, ikincisi ise ihraç malının talep fiyat esnekliğinin yüksek olması gerekir. Yani öyle bir ürün olacak ki fiyatının düşüşüne talep edilen miktar tatminkâr düzeyde tepki verecek.
İthalat tarafında da ithal malların ulusal para cinsinden fiyatının yükselmesi sonucunda talep edilen miktarın azalması olumlu etki olarak kabul edilir. İhracat artarken ithalat azalır ve dış ticaret açığı da düşer. Bu basit formül ile sonuca ulaşmanın tabii ki koşulları var. Bunların başında dış ticaret dinamiklerinin yapısal reformlarla uygun hale getirilmesi geliyor. Eğer üretimde dışa bağımlılık oranı yüksek ise kur artışının dış ticarete olumlu yansıması ya mümkün olmuyor ya da sınırlı kalıyor.
İhraç malı üretmek için önce yüksek oranda ithalat gerekiyorsa kurların açtığı hareket alanı hemen kapanıyor.

DIŞ TİCARET HADDİ
Fiyatı yükselmesi nedeniyle ithal mallarına olan talep gerilemesi nihai tüketim mallarında görülüyor. Toplam ithalattaki payı yüzde 5'lere kadar inmiş. Buna karşın aramal ve hammadde ithalatı pahalılaşmasına rağmen yüzde 70 artarak 23.5 milyar dolara çıkmış.
Dış ticaret verilerini sektörel alt kırılımlarına göre değerlendirdiğimizde tüm sektörlerde açık verdiğimiz sonucuna ulaşıyoruz. Tarım da bile... Ocakta 714 milyon ihracata karşın 1.2 milyar dolar tarım ürünü ithal etmişiz.
Bu doğal sonuçlara şaşırmamak lazım...
Birim değer olarak TÜİK'in açıkladığı veriler de kurların yükselmesinin dış ticaret üzerindeki negatif etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine oranlanmasıyla elde edilen dış ticaret haddi verisi 100 değerinin altındaki seyriyle ucuza ihracat, pahalıya ithalat yaptığımızı gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA