• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Mide küçültme paranoyası

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.04.2016, 00:00
Yeni yüzyılın var olma ve güzellik trendi zayıflık. Fiziksel durumdan bahsediyorum, aslında karakter zayıflığı da hızla artmakta memlekette, umarım bir trend haline gelmez. Şunu duymak istemiyorum "Aman da ne karaktersiz adam, ne kadar iyi"... Olmaz mı, olur Allah korusun! Bütün İstanbul neredeyse bütün dünya gibi, zayıflamanın derdinde. İnanın ne olup bitenler, ne bireysel veya aile sıkıntıları ne geçim sıkıntısı. Herkes zayıflamak, kilo vermek ve bununla övünmek istiyor. Birbirini gören kadınlar (daha çok kadınlar yapıyor bunu) selamlaşırken daha, 'Ayy kilo almışsın' veya 'Ayy kilo vermişsin' diyor. Bu cümleyi öyle kendilerinden emin söylüyorlar ki, şaşıyorum. "Yoo kilo almadım, belki kıyafet öyle gösteriyordur" deseniz de nafile; kilo aldığınızı düşünen kadın asla fikrinden vazgeçmiyor. "Yoo almışsın şekerim, anlarım ben"... Seda Akgül, başarılı sunucu ve televizyon programcısı, hayatında almadığı övgüyü, zayıflayınca aldı. Daha önce de bahsetmiştim size, takdire şayan bir eğitim hayatı, güzel bir kariyeri olsa da; son programının içeriği ve hızla kilo vermesiyle gündeme geldi ve kaldı. Seda gündemden düşmesin zaten, keşke tüm sunucular onun kadar donanımlı olsa.

BİR HAFTADA 8 KİLO!

Ve fakat gelinen noktada, işin sadece kilo vermekle ilişkilendirilmesi acı. Belki de o kafaya gelmek lazım, bana göre an itibarıyla lüks, hayatı ve yaşadıklarımızı önemsiyor ve yorumluyorum. Bir dostumu görünce selamlıyor, hal/hatır soruyorum. Alıp verdiği yağ oranıyla ilgilenmiyorum. Dünya ilgileniyor oysa, çıkıp 'midemi küçülttüm' dediğim an manşetteyim! Var mı ötesi? Hayatın anlamını söylesem/yazsam belli sayıda kişi okuyacak veya yorum yapacak. Desem ki, "Bir haftada 8 kilo verdim" dünya/ alem peşime düşecek. Ha bu arada gerçekten bir haftada 8 kilo verdim. Midem de yerinde akıl sağlığım da. Ama burada açıklayacak değilim. Ne zaman ki manşette görürüm adımı ve elbette yanında şahane bir fotoğrafımla, işte o zaman açıklarım...

Kılıçdaroğlu hayatının fırsatını yakaladı

İstiyor ama olamıyor. Kemal Bey, lider olamıyor.

Lider olunur ama ben lider doğulur diye düşünenlerdenim. Hatip olunmaz mesela, zorla ite kaka fikirlerinizi kabul ettiremezsiniz topluma.

Bu defa kabul ediyorum büyük bir gaf yaptı ama hayatının fırsatı ayağına geldi. Kemal Bey, ülkenin büyük çoğunluğuna hitap edemeyen partisi için bir şey yapabilir. İnsanların gönlüne olmasa da gözüne girebilir. Söylediği şeyi tekrar edecek değilim ama ne söylemesi gerektiğini biliyorum: ÖZÜR DİLEYECEK. Büyük harfle yazdım, çünkü inanarak ve üzülerek, söylediğinin altında ezilerek özür dileyecek. Bugüne dek, yüreklere, beyinlere dokunamamasının sebebi zaten buydu. Şimdi fırsat ayağına geldi; en azından kendi parti tabanında şaşkınlıkla kendisini izleyenleri mesut edebilir. Sayın Bakan Sema Ramazanoğlu, bu özrü sonuna dek hak ediyor. Haydi Kemal Bey, beni şaşırtın. Ne olur, bunu sizden CHP'li arkadaşlarım için istiyorum. Onların da artık bir lidere ihtiyacı var. Şöyle kitleleri etkileyecek, söyledikleriyle yürekleri titretecek bir lidere.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI