• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Yoksul ve yoksun çocuklar bizim çocuklarımız

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.05.2016, 00:00
Yarın Anneler Günü, pek bir şey kutlamak gelmiyor içimden; elbette annemi öpüp koklayacağım ve Allah'a şükredeceğim onun varlığı için ama bir yandan da okuduğum haber mahvetti beni. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, bilmeyen var mıdır bu hadisi?
Komşusu olmasa da çocukları aç yatıyor güzel ülkemin. Bizim ülkede çocuklar aç, çocuklar fakir, büyük bir yoksunluk sınırında yaşıyor çünkü... Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi ve Türkiye İstatistik Kurumu'ndan aldığı verilerle hazırladığı rapor, Türkiye'deki 0 ila 15 yaş aralığındaki 20 milyon çocuğun 7 milyonundan çoğu ciddi maddi yoksunluk içinde olduğunu söylüyor.
Ne demek anladınız mı? Çocuklar aç, yani neredeyse her üç çocuktan biri aç.
Elbette sorun en fazla Güneydoğu Anadolu'da yaşanıyor. Yani biz buralarda İzmir'de, Ege'de, Trakya'da, Ankara'da, Adana'da, Antalya'da, Trabzon'da misler gibi yaşarken, "Ayy bu gece çok yedim, fena şiştim" diye karnımızı ovalarken; bir yerlerde çocuklar karınlarının guruldamasından uyuyamıyor. Bahsettiğim "bir yerler", çok uzak yerler değil. Elimizi uzatsak tutacağımız mesafede. Yarın Anneler Günü mesela, keşke bir anneyle evladına dokunabilsek. Kendimiz için bir Anneler Günü kutlaması yapsak; başka birini, hiç tanımadığımız birilerini, çocukları sevindirsek diyorum.

BİZ Mİ BESLEYECEĞİZ BUNLARI?

"Ayy canım çekti" diye pastaneden, kasaptan, marketten içeri dalıyoruz ya, kilosu bilmem kaç lira olan eriği "nefsimi körelteyim" diye hüpletiyoruz ya; o çocuklar muhtemelen erik tadı nedir bilmiyor.
Hiçbir şey kutlamak ya da gülümsemek bile gelmiyor içimden, bir çocuğun aç olması, yoksulluk, yoksunluk sınırında olması ne demektir? Güneydoğu'ya birkaç kez AK Parti daveti vesilesiyle gittim, son derece güzel ve anlamlı organizasyonlardı.
Bakan ve vekil eşlerinin Doğulu kadınlarla ve çocuklarla nasıl kaynaştıklarını gördüm. Toplumsal bir harekete şiddetle ihtiyaç var. Geçenlerde yine Suriyelilerden konu açılmıştı, kızıl dalgalı saçlı CHP'li arkadaşım, sosyal demokrat bir parti kökenli olduğunun farkında olmadan, belki de CHP artık sosyal demokrat olmadığından; "Bunları da besliyoruz kendi paramızla" dedi ve ekledi, "Bunları besleyeceğimize kendi yoksullarımızı doyuralım, zaten yardım yapıyoruz da"... Hemen sordum, "En son kime ne yardım yaptın anlatsana, ben de senin yardım ettiğin insanlara destek olayım. Sayende sevap işlerim." Kadın kem küm dedi, "Yardım söylenmez" dedi, ısrar ettim.
Kapıcısına kocasının eski takım elbiselerini verdiğini söyledi. Budur bizim mantığımız işte! Yazıklar olsun. Birine yardım edecekseniz, hiç kıyamadığınız ve çok kıymetli eşyalarınızı versenize, ona yepyeni bir kıyafet alsanıza. Veya kendi özel zevkiniz için ayırdığınız parayı hiç düşünmeden, ihtiyacı olana versenize. "Sen yapsana Elif Hanım, yapıyor musun söyle, sen kendine bak" cümleleriyle başlayan, zaten laf sokuşturmaya yer arayanların yollayacakları mailleri şimdiden görür gibiyim. Ve cevap veriyorum, "Evet söylediğim, akıl verdiğim her şeyi yapıyorum, cebimde kalan ve ihtiyacım olan son parayı, o an el uzatan kim varsa veriyorum, ertesi gün ödeyeceğim faturayı düşünmeden..." Ne diyeceksiniz bakalım? Öyle zor bir sınav ki bu bakalım geçebilecek miyiz?
Orada çocuklar açken tok karınla yatmaya devam edelim bakalım; ancak şunu unutmayalım, çocukların temel ihtiyaçların başında gelen beslenme, barınma, ısınma ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili eksiklikler ön sırada yer alıyor. Devam edeyim, 0-15 yaş grubundaki çocukların yaklaşık yüzde 40'ı protein ihtiyacını et, tavuk ya da balık ile karşılayamıyor.
Yüzde 51'i barınma, kira, elektrik, su, gaz ve kredi kartı faturalarını ödeyemeyen evlerde yaşıyor. Her dört çocuktan üçü, yılda bir defa haftalık tatil yapamayan ailelerden, çocukların yarısından fazlasının evindeyse araba yok. Raporda başka ülkelerin, başka çocukları da var tabii, ancak ben sadece ülkemle ve çocuklarımızla ilgileniyorum.
Aynı dili, dini, bayrağı paylaştığımız çocuklar.
Ben uyuyamıyorum anne.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI