• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

14 Şubat, kabus başlamak üzere

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.02.2017, 00:00

Erkekler için de kadınlar için de kabus. Algı şöyle, sanki bu 'kutsal gün' kadınlar için, onları mutlu/mesut etmek için icat edilmiş. Erkekler yeterince baskı görmüyormuş gibi, "ne alacağım, ne yapacağım" derdine düşüyor.
Bizim bünyeye ters Hıncal abi... Memlekete çok sevgili büyüğümüz, canımız, biriciğimiz Hıncal Uluç'umuzun hediyesi Sevgililer Günü malum.
Ve fakat gel gör ki, jest yapmaktan, nezaketten, kibarlıktan, kadını şımartmaktan, sevgi göstermekten nasibini almamış yurdum erkeği için ciddi bir sınav bu... Hıncal abi bu misyonu üstlenirken, aslında tüm gazeteciliği ve yayıncılığı boyunca, keşke erkeklere öğretseydi, erkek olmanın höt zöt demek olmadığını.

MADEM EVLENDİK

Madem sevgililer günü kutlanacak memlekette, böyle bir algı operasyonu başlatılıyor; sevgili olmak nedir, sevgili nedir, can, canan nedir, o da öğretilseydi.
Hasbel kader, "eh artık evlenmenin vakti geldi" diyerek bir yastığa konan başlar, keşke bir ömrü birlikte geçirmeye kendi iradesiyle karar veren vücutlara ait olsaydı.
Şöyle düşünüyorum, mutsuzluğun en büyük sebebi ruhları mutsuz etmek. Yoksa şu noktaya gelir mi insan, her şeyi elde ettim, evim, eşim, arabam, çocuklarım, kariyerim var ve mutsuzum...
Gelir, çünkü istenen ve arzulanan hayatlar yaşanmıyor.
Yaşanmadığı için mutlu olunamıyor, razı gelinen hayat, insanı istemeye istemeye önceden paketlenmiş çirkin güdük bir kırmızı gül almaya itiyor. Ne acı. İnsanın sevdiğinin olmaması ne acı. Üstelik hayatında biri varken, hayatında biri hep eksik kalmışçasına bir boşluk hissetmek...
Kadın için de aynı şey geçerli, erkek için de. Kocasını, hayat arkadaşını sevmeyen kadınlar var, biliyorum. Bir hayata, bir sevgiye razı gelmek, nefes sayısı belli kısa bir ömür için ne trajik...

YETER Kİ ÇİÇEK ALSIN

Sevgilisi, sevdiceği, karısı, kocası, nişanlısı, yavuklusu olsun olmasın, ciddi bir baskı Sevgililer Günü. İnsanlar kendi özel günlerini kutluyor bir şekilde, imkan dahilinde. Sevgililer Günü basit bir şov, bir zorundalık gibi kalıyor. Bir yandan da şunu atlamak istemem, 364 gün karısına ve evine maydonoz dışında yeşillik almayan adam, o benim beğenmediğim kırmızı gülü alınca, kadın mutlu oluyor, bir gün, bir an için... O bir an da siliniyor hemen, adam sesleniyor içerden, "bir çay koy da içelim, sevildiğini bil kadın kahveye gitmeyeceğim bu gece"...
Bir karar versek ya mesela kimse bahsetmese, kimse o güne öyle manyakça anlamlar yüklemese. İçinden gelen, içinden geleni yapsa... Biliyorum olmaz, olmayacak ve önce kadınlar kızacak bana, kırk yılda bir hatırlanmak, bir gün için yüzlerinin gülmesi, seçtikleri hayata razı gelmenin yükünü hafifletecek...
Yükü omuzlarımıza biz almıyor muyuz peki, seçilen huzurlu bir yalnızlığın, aşkız bir birliktelikten daha mükemmel olduğunu anlayamıyor muyuz.
Sadece sevgililer gününü yalnız geçirmemek uğruna, yanlış karar veren çok insan var. Gül almak yerine, gülle bülbül olun sevdiğinize, Leyla olun, Mecnun olun, yar olun, ve bunu istediğiniz için yapın. Yoksa ele hep diken batacak, o yürek hep kanayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA