CHP, artık iyice ABD'nin sesi oldu.
Kasetle partinin başına geçiş sürecinde ABD parmağı olduğu iddiaları daha önce birçok kez dile getirilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP'li vekiller maalesef, ABD'nin söylediklerini Türkiye'de tekrarlamaktan başka bir siyaset üretemez hale geldi. ABD Ankara eski Büyükelçisi John Bass'la yaptığı görüşmenin ardından FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi için "kontrollü" demeye başlayan CHP, ABD'nin 17/25 Aralık sürecinin devamı olarak Rıza Sarraf üzerinden kurduğu kumpasın Türkiye'deki sözcülüğünü yapmıştı.
Kılıçdaroğlu ve bazı CHP'liler şimdi de Afrin'de ABD yönetimindeki PKK/PYD/ YPG unsurlarına yönelik operasyonla ilgili de Amerika ağzıyla konuşmaya başladı. ABD, Türkiye'den operasyonun sınırlı tutulmasını istiyor. Türkiye ise, önce Afrin'e ardından da Münbiç gibi kentlerde PKK/PYD/YPG'yi "tepeleme" konusunda kararlı. Bu durumda Türkiye'nin ana muhalefet partisinin başında yer alan Kılıçdaroğlu'nun ne yapması gerekir?
Tabi ki, günlük siyasi çıkarları düşünmenin ötesine geçerek ülkesinin yanında durması gerekir. Ancak, Kılıçdaroğlu çıkıp Türkiye'nin harekatı belirli bir aşamada durdurup Afrin kent merkezine girmesine karşı olduğunu söylüyor. Yani, operasyonu sınırlı tutmamızı isteyen ABD'nin söylediğini dile getiriyor.
CHP'nin PKK/PYD/YPG'ye bakış açısı da ABD ile paralel. Kılıçdaroğlu daha önce YPG'nin terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olduğunu söylemişti.
Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de, aynı ABD gibi PYD'nin bir terör örgütü değil siyasi parti olduğunu dile getirmişti. En son Afrin operasyonunda şehit haberleri gelirken CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke çıktı ve Türk askerlerini şehit eden PKK/PYD/ YPG'ye "Terör örgütüdür" diyemedi.
Bu gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Ey Bay Kemal, şimdi kongre yapıyorsun.
Söyle bakalım, bu PYD terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen açıkla" çağrısında bulundu.
KAMUOYUNDAN RAHATSIZLAR
Bu çağrı karşısında köşeye sıkışan Kılıçdaroğlu, Türk halkının tepkisini çekmemek için yarım ağızla "PYD/YPG terör örgütüdür" demek zorunda kaldı ama partisinin vekilleri ABD paralelindeki bu söylemlerini düzeltmedi. Bugün birçok CHP milletvekili, "barış" söylemi adı altında Türkiye'nin Afrin harekatına karşı çıkıyor. Bu da en çok ABD'nin işine yarıyor. Çünkü, ABD Türk halkının yüzde 95'e varan oranda harekata sahip çıkmasından çok rahatsız ve bu havayı dağıtmaya çalışıyor. CHP'li vekiller de bu söylemle adeta buna yardımcı oluyor. CHP'nin Amerikan ağzıyla siyaset yapmasıyla ilgili CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın geçtiğimiz günlerde söylediklerine bakmak bile yeterli. Özkan, bir toplantıda ağzını sulandıra sulandıra "Suudi Arabistan'daki değişim bütün bölgeyi zorluyor. ABD bu değişimle birlikte, 'Eski kuşak yöneticiler gidecek' diyor... Bu değişimden Türkiye de nasibini alacak. Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek!" ifadelerini kullandı. Bununla da yetinmeyen Özkan, adeta ABD'nin CHP'yi başa getireceğini söylemek ister gibi, "Başka bir alternatif var mı?
Başka bir Türkiye mümkün mü?
Mümkün! Onu da biz yaratacağız" diye konuştu. CHP ne derse desin, kimin sözcülüğünü yaparsa yapsın, Türk halkı artık kendi kararını kendisi verip uygulayacak.
Çünkü "Uyuyan dev uyandı"...