Türkiye tarihinin en önemli seçiminin yapılacağı 24 Haziran'a günler kala dün Ankara'da CHP Genel Merkezi'nde yaşanan kriz, manzarayı netleştirdi.
'Cumhur' ittifakının adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyaya Türkiye'nin küresel güç olma iddiasını haykırırken muhalefet cephesinin daha bir asansöre bile doğru düzgün binmekten aciz olduğu 7'den 70'e herkes tarafından görüldü.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu kata çıkmak için partililerle asansöre bindi. Ağırlık nedeniyle hareket etmeyen asansörde "Birilerinin inmesi lazım" uyarısına kimse kulak asmayınca sinirlenen İnce, 'Ben ineyim bari' diyerek dışarı çıktı ve ardından da "Bu partinin niye iktidar olamadığı çok belli. Bu kafayla iktidar olmaz" diyerek tepki gösterdi.
Cuma günü Kılıçdaroğlu'nun 'Eski öğretmen yeni siyasetçi... Gel bakalım buraya Muharrem' diye adaylığını aşağılayarak açıkladığı İnce'nin yaşadığı bu kriz ve burada ettiği laflar, 24 Haziran için hem CHP hem de kendisinin tüm iddiasını bitirmiştir.
Zaten bu CHP'ye onlarca yıldır iktidarın anahtarını vermeyen Türk milleti, bu yaşananlarla ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görmüştür. CHP ve Muharrem İnce, el birliğiyle Türk milletine "Bize oy verme. Biz bu ülkeyi yönetemeyiz" mesajı vermiştir.
Bu millet, ülkenin bir numaralı koltuğuna önerdiği adayı bile böyle aşağılayan ve asansörde bile yer vermeyen partiye oy vermez. Bu millet, daha kampanyasının 3. gününde yaşadığı bir asansör krizinde sinirlerine hakim olamayıp 'Bu kafa iktidar olamaz' diyerek hem partisine hem de kendisine zarar veren bir adayı Cumhurbaşkanı yapmaz, yapmayacaktır da...
ERDOĞAN KAZANACAK
Yazının girişinde de vurguladığım gibi bu olay seçim öncesi manzarayı ortaya koydu. Bir yanda tüm programını hazırlamış, iktidardaki 16 yılındaki icraatlarını bundan sonra yapacakları için teminat gösteren bir yapının lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yanda ise Türkiye'yi yönetemeyeceğini her fırsatta gösteren bir muhalefet var.
İşte bu yüzden baştan beri ısrarla Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmayacağını ve Erdoğan'ın daha ilk turda oyların yüzde 50'sinden fazlasını alacağını söylüyorum. Gözleri artık Erdoğan nefretinden başka bir şey görmeyenler bu gerçeği anlamıyor ve bizim söylediğimize inanmıyorlar. O yüzden onlara İngiliz Times Gazetesi'nin yaptığı şu tespiti tekrar tekrar okumalarını öneriyorum:
"Erdoğan ezici bir çoğunlukla galibiyet elde edecek."
Akşener'den tabii ki şüpheleneceğiz
MHP lideri Devlet Bahçeli, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı adaylığı için imza verenlerin FETÖ ile ilişkili olabileceğini ima etti. Ortalık karıştı.
Akşener ve ekibi buna tepki gösterdi. Ben ise, bu tepkiye anlam veremedim. Çünkü Akşener'in FETÖ tarafından desteklendiğini bizzat bugün Genel Başkan Yardımcılığını yapan Koray Aydın dile getirdi.
Koray Aydın'ın bu beyanatı ve FETÖ'nün de her kaba sığan sinsi bir yapı olduğu ortadayken bu şüphe dile getirilmeyecek mi? Biz, daha önce "15'inden sonra Başbakan olacağım" diyen ve sık sık "Yurtta Sulh" diyen ve birden bire parlatılıp parti kurdurulan bir isme şüphe ile yaklaşmayacak mıyız? Bunu bekleyenler daha çok bekler...