Türkiye'nin 3. büyük kenti İzmir'in önünde çözmesi gereken büyük sorunlar var. Örneğin, 17 aktif fay hattı üzerinde bulunan kentte 7 büyüklüğündeki bir depremde 35 bin kişinin öleceği ve 75 bin binanın kullanılamaz hale geleceği rapor ediliyor.
Bu gerçeğe rağmen Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm çalışmalarında 8 yılda üretebildiği konut sayısı ise sadece 1000 adet.
Diğer yandan kent, her yağmurda göle dönüşüyor. Ama 31 Mart seçimlerinden bu yana sorunu çözecek tek bir yatırım yapılmadı.
İzmir Körfezi pislikten geçilmiyor. Ancak, göreve geldiğinde 'Körfez'i 3 yılda yüzülebilecek hale getireceği' iddiasında bulunan Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, 11 ayda bunun için elini bir işe sürmüş değil.
NEREDE BU ALT GEÇİTLER?
Soyer, Alsancak Garı, Karşıyaka İskelesi önü ve Basmane Meydanı'nda yolu 2 yıl içinde yeraltına alıp trafik sorununu çözeceğini de öne sürdü. Ama o işte de bir arpa boyu yol alamadı. Bu arada İzmir genelinde 62 bin civarında olan otopark kapasitesini kısa sürede en az 100 bine çıkaracağını da iddia ediyordu ama o da lafta kaldı.
Aylar hızla geçerken Soyer, maalesef İzmir'in sorunlarını çözmekten çok ulusal politika yapmakla meşgul... Üstelik de söyledikleri devlet politikaları ve de milletin büyük kesiminin hassasiyetleriyle çelişiyor.
KIBRIS'TAN TERÖRLE MÜCADELEYE
Örneğin, kuzeyi şehitler verilerek alınan Kıbrıs için "Herkes adanın bir tarafından çekiştiriyor. Kıbrıs'ı Kıbrıslılara bırakmalıyız" diyebiliyor. Diğer yandan "Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet talebini Ankara'nın insafına bırakamayız" gibi nereye çeksen oraya gidecek laflar edebiliyor. Türkiye ne zaman askeri bir harekat başlatsa Soyer hemen fırlayıp karşı çıkıyor. Mesela, askerimiz Barış Pınarı Harekatı'nda terör örgütü PKK'yı ezerken, "Hepimizi huzursuzluk, mutsuzluk ve karamsarlığa sürükleyen bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz" diye konuştu.
ŞİMDİ DE DIŞ POLİTİKA
Şimdi de Türkiye sınırlarını teminat altına almak ve Esad rejiminin zalimliklerine dur demek için Bahar Kalkanı Harekatı'nı başlatınca dayanamadı ve yine ortaya atıldı. Neymiş? Ancak, sağlıklı, akılcı ve ayakları yere basan bir dış politika ile evlatlarımızın geleceğini ve hayallerini kurtarabilirmişiz. Tunç Bey, ayrıca 'Türkiye'nin içine kapanmış, dünyayla kavgalı bir konumda olmasını' da kabullenemiyormuş.
Pes doğrusu... Sanki Türkiye, bu harekatı keyfinden yapıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI MI İSTİYOR?
Soyer bu çıkışlarıyla nereye koşuyor, nereye göz kırpıyor anlamak mümkün değil.
'Yoksa söylendiği gibi İP destekli CHP-HDP ittifakının Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir yerlere mesaj mı vermeye çalışıyor' diyeceğim ama bunun bir hayalden öteye geçemeyeceğini bilecek kadar politikayı biliyordur diye düşünüyorum. Soyer'in artık bu işleri bırakıp İzmir'e odaklanması ve verdiği sözleri tutacak adımlar atması gerekiyor. Yoksa nasıl Seferihisar'da 10 yılını kendi tabiriyle 'lay lay lomla geçirdiyse' Büyükşehir'deki 5 yılını da böyle geçirecek. Olan yine biz İzmirlilere olacak.