İmar planı yapma hakkı, belediyelerin en kritik yetkisidir. Bütün iş ve kavga bu yetki üzerinden döner. İmar planlarındaki bazı ufak değişikliklerle bile birilerine milyonlarca liralık rant sağlama yolu açılabilir. Bu yüzden bu yetkinin kentin tüm kesimleri için adil ve eşit bir şekilde kullanılması gerekir. O nedenle sık sık imar düzenlemelerinin parsel değil ada bazında yapılması gerektiği söylenir durur. Ancak bu bir türlü uygulanmaz...
ARKAS VE DALAN'IN TALEPLERİ
Bunları İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin son toplantısında görüşülen kritik 2 maddeye değinmek için yazıyorum.
İkisi de sıradan İzmirlilerden değil kentin kalbur üstü kesimleri arasında yer alan ailelerden gelen talepler... Birisi ünlü iş insanı Lucien Arkas'ın yönetimindeki Arkas Grubu'ndan diğeri ise, Dalan ailesinin sahibi olduğu Dalan Kimya'dan....
İş insanı Arkas, Torbalı Kuşçuburun Mahallesi'nde şarap üretimi yaptığı dev üzüm bağlarının olduğu bölgeye bir otel yapmak istiyor. Ancak oteli, imar planlarında turizm alanı olarak gözüken yerde yapmak istemiyor. Bunun yerine turizm tesisi yapma hakkını tarım alanı olarak gözüken başka bir parselde kullanmak istiyor.
Ancak otel yapılmak istenen yer ise, 1/100 bin ve 1/25 bin ölçekli imar planlarında da tarım alanı olarak gözüküyor.
SIRADAN VATANDAŞA VERİLİR MİYDİ?
Bu madde AK Parti ve MHP'lilerin "Bu yasal olarak mümkün değil. Burada kişiye özel düzenleme yapılıyor" eleştirilerine rağmen CHP'li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. Başkan Tunç Soyer'in de olur vermesiyle talep, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden bile görüş alınmadan kabul edildi. Arkas, İzmir için çok önemli yatırımları olan duayen bir işadamı.
Binlerce kişiye iş imkanı sağlıyor. Burada da belli ki, İzmir için iyi bir şey yapmak istiyor. Ancak acaba bu değişiklik talebini isteyen Lucien Arkas değil de sıradan bir vatandaş olsaydı Büyükşehir Belediyesi, bu değişikliğe bu kadar kolay cevaz verir miydi? Vermediğine dair onlarca örnek sayılabilir. O yüzden bu sorunun üzerinde düşünülmesi gerekiyor.
GERİ ÇEKME HAKKI VERİLDİ
Dalan Kimya ise, Bornova'daki sanayi tesisinin bulunduğu alanla ilgili bir imar düzenlemesi istedi. Şirket, üretime devam ettikçe buranın sanayi alanı olmasını, üretimi bitirdikten sonra ise, konut alanı haline getirilmesini talep etti. Aldığım bilgiye göre, bu talep ilginç bir şekilde bir yıldan fazla süredir İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nda tutuluyordu. En son konu Meclis'e oradan da İmar Komisyonu'na geldi. Komisyon bu öneriyi çekme mesafelerinin düşük tutulması gibi çeşitli gerekçelerle reddetme kararı aldı. Ancak bu karar alındıktan sonra bir el devreye girdi ve şirket bu imar plan değişikliği talebini geri çekmek için belediyeye başvurdu.
Yani şirket, bu başvuruyu hiç yapmamış gibi değerlendirilmek istiyordu.
EŞİT ŞEKİLDE DAVRANILSIN
Bu geri çekme konusunda Başkan Soyer ikna edildi ve bu talep AK Partililerin itirazlarına rağmen CHP'li üyeler tarafından kabul edildi. Böylece şirketin talebi 'reddedilmiş damgası' yememiş oldu. Dalan Kimya da İzmir'de yine istihdam sağlayan ve ihracat yapan bir şirket.
Ancak merak ediyorum, acaba komisyonda ret kararı verilen böyle bir talebin geri çekilmesi isteği sıradan bir vatandaştan gelseydi Büyükşehir Belediyesi böyle anlayışlı davranıp kabul eder miydi? Hiç sanmıyorum. O yüzden İzmirlilerin bunu da iyice bir düşünmesi gerekiyor.
Özetle demek istiyorum ki, 'birileri' isteyince tak diye çıkan kararlar, sıradan vatandaş istediğinde de tak diye çıksın. Ya da sıradan vatandaşlar istediğinde reddedilen talepler 'birileri' istediğinde de reddedilsin...