İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, zaman zaman eleştirilse de İzmir ve Türkiye siyasetinin önemli isimlerinden biridir. Yerel seçimler öncesi CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer'e askeri savcı babası Nurettin Soyer'in 12 Eylül askeri darbesi sürecinde Ülkücülere açtığı davada yaptığı haksızlıklarla ilgili eleştirilere İyi Parti içinde en çok göğsünü siper eden isim oldu. İşte o Aytun Çıray'ın 2.5 yıllık performansını gördüğü Soyer'e bugün doğrudan veya dolaylı olarak sert eleştiriler yöneltmesi çok dikkat çekici.
ARADA KAYBOLUP GİTMEMELİ
Çıray, önceki gün İzmir siyaset gündemini sarsacak açıklamalar yaptı. Bir dönem göğsünü siper ettiği Soyer'i başta "bürokrasisinin zayıflığı" olmak üzere tarihi Meslek Fabrikası binasını İstanbullu Adıgüzel Vakfı'na vermeye çalışmasından şehircilik hizmetlerindeki eksikliklere kadar birçok konuda eleştirdi. CHP'nin Millet İttifakı'ndaki ortağı İyi Parti'nin önemli bir isminden gelen ve bizim de Yeni Asır olarak haberlerimizle gündeme getirdiğimiz konularla ilgili değerlendirmelerin arada kaybolup gitmesine gönlüm razı olmadı. Yıllardır tanıdığım Çıray'ı aradım. Bir süre konuştuk. "Arka arkaya açıklamalar yapmam işi zayıflatır. Siz oradaki sözlerimi kullanabilirsiniz" dedi. Sağ olsun, "Yazılarınızı okuyorum, size güveniyorum" diye de ekledi.
"İTTİFAK ZARAR GÖRMESİN DİYE..."
İzmir'in sorunlarını da yakından takip ettiğini belirten Çıray, "Millet İttifakı da çok hassas bir dönemden geçiyor. Zarar gelmemesi için İzmir'le
ilgili az konuşmaya gayret ediyorum" notunu düşerek çok önemli sözler sarf ediyor. Başkan Soyer'in Halkapınar'daki tarihi Meslek Fabrikası binasını İstanbullu Adıgüzel Vakfı'na 20 yıllığına tahsis etmesini biz Yeni Asır olarak çok eleştirdik. Nitekim bu kararı belediye meclisinden bile geçiremedi. Çıray da bu konuda "Aynı binayı İzmir Ticaret Odası ve Sanayi Odası talep etmiş. İzmir'in bu yerel kurumları dururken niye biz bu binayı bilmediğimiz bir vakfa devretmeye kalkıyoruz? Bu hem siyasi olarak hem de yerel bir yöneticinin yerel ilişkileri olarak hiç de doğru değil" diyor. Ardından şu doğru tespitini dile getiriyor: "Böyle hazırlıksız önergelerin çok arka arkaya gelmesi Soyer'in bürokrasisinin zayıf olduğunu da gösteriyor."
"GECEKONDU HAVASINDAN KURTULMALI"
Çıray, bürokrasi üzerinden yaptığı eleştirileri sürdürerek, İzmirliler olarak hepimizin içinden geçen şu isteği dillendiriyor: "Burada yaşayan bir insan olarak dünyanın ve bu ülkenin en iyi coğrafyasında olan İzmir'de artık arkamı dönüp baktığımda deniz kadar büyük güzellikler görmek istiyorum. İkinci caddesine geçtiğim zaman bir gecekondu havasından kurtulmak istiyorum."
"TALİ HİZMETLERE YÖNELDİLER"
Soyer, tarımla ilgili çalışmalarını çok ön plana çıkarmaya çalışıyor. Soyer ve CHP'li bazı büyükşehir belediyeleri de öğrencilerin yurt ihtiyaçlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalarının propagandasını yapıyorlar. Çıray'ın bu konularla ilgili açıklamaları da çok çarpıcı. Büyükşehir belediyelerinin öğrencilerin konaklama sorununu çözmeye çalışmasını, çiftçiye destek olmasını anlayabildiğini ifade eden Çıray, şunları söylüyor: "Böyle bir ihtiyaç var, doldurmak istiyorlar. Ama bunlar asli görevler değil. Bunlar yedek görevler. Asli görev şehircilik. Onun için ben şöyle bir eksik görüyorum. Belediyeler bence asli görevlerinden çok, belki de daha rahat, daha finansmanı kolay bulunabilir ve propagandası kolay olduğu için tali hizmetlere yöneldiler. Şehircilik hizmetlerini ihmal ettiklerini düşünüyorum. Hayatımda değişiklik olmasını istiyorum. Gece yattığım zaman sabaha karşı bir kokuyla midem bulanarak uyanmak istemiyorum. Bunu sade vatandaş olarak istiyorum. Bu siyasi bir eleştiri de değil. Bunu sadece İzmir'e mahsus da söylemiyorum."
"BAŞARILI OLMAZLARCA CHP DÜŞÜNECEK"
Çıray'ın İzmir'i değerlendirirken CHP'yle ittifaklarının Katolik nikahı şeklinde olmadığına dikkat çekerek kullandığı şu ifadeler de 2024'te yapılacak yerel seçimler öncesi düşülmüş çok önemli bir not: "Bizim burada önemli bir problemimiz yok. Belediye başkanları başarılı olursa seviniriz. Olmazlarsa CHP düşünecek. Çünkü bizim yetkimiz yok ki bir sorumluluğumuz olsun." Meslek fabrikasının İstanbullulara tahsisi konusunda belediye meclisinde konuşan İyi Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, birilerinin artık Soyer'e "Kral çıplak" demesi gerektiğini söylemişti. Çıray'ın bu söyledikleri de bana göre Soyer'e tam olarak "Kral çıplak" demek oldu. Bu sözler siyasette büyük yankı bulacaktır.
"3 ALTGEÇİDİ YAPSAK TRAFİK RAHATLAR"
AYTUN Çıray'ın İzmir'in en acil sorunlarının neler olduğu yönündeki soruya verdiği şu cevabın altına hangimiz imza atmayız: "Birincisi ulaşım. Üç tane altgeçit yapsak, trafik sıkışıklığını gideririz. İkincisi kentsel dönüşüm. Burası bir deprem bölgesi, büyük bir tehlike. Afet yönetim sistemi kurmamız lazım. Depremde 14-15 bina yıkıldı, İzmir kilitlendi. Daha büyük bir sarsıntı olsa ne yapacağız? Bütün İzmir'in apartman görevlileri eğitilmeli. Bir afet yönetimi ortaya konulmalı. Tespit edilen depreme dayanıksız evlerden başlayarak kentsel dönüşüm çok hızlanmalı."