* * *
Kahveciliği bir başka yapıyor üçüncü kuşak şeytan.. Örneğin, kahvesinde 30 yıldır koruksuyu üretip satıyor. Koruk suyunu içmek için özel olarak gelen müşterileri oldukça fazla.. Ankaralı emekli Ümmühan Çakmak, onlardan biri.. Yazları Sarımsaklı'da oturuyor ama her Ayvalık'a indiğinde illa Şeytanın Kahvesi'ne uğruyor, koruk suyu içiyor, gazete ve kitap okuyor.
1865'te yapılmış, Yunan müzisyenlerin sürekli konuk olduğu bu mekan, tarih kokan bir kahve.. Ne var ki merkezin dışında kaldığı için Suat Kaçak biraz ilgisizlikten yakınıyor. * * *
Suat Kaçak, kahveye bir başka renk kazandırma adına kütüphaneciliğe de soyunmuş. Aysel Namlı'nın önerisiyle... 2 Ağustos 2011 tarihinde, 500 kitapla bir kitaplık açıyor. Açılışı da gazeteci Bekir Coşkun ile yapıyor. İstiyor ki, koruk suyu kadar güzel kitaplar da okunsun, elden ele dolaşsın.
Aysel Namlı da omuz vermiş. Kitapla destek olmuş.
Kütüphaneciler kralı, kendisini ziyaret ettiğinde o, dışarıdan gelen konuklarına-müşterilerine koruk suyu ikram etmekteydi.
Ayvalık'a gelenler için 'olmazsa olmaz' bir uğrak adresi Şeytanın Kahvesi ve Kütüphanesi..
siyasetten
Şimdi değişim zamanı...
Milliyetçi Hareket Partisi Bayraklı Belediye Başkan aday adayı Mehmet Toptaş artık Bayraklı başta olmak üzere değişim zamanının geldiğini belirtiyor ve ekliyor:
"Bu günlerde sıkça dile getirilen kentsel dönüşümden ziyade zihniyet ve siyasi dönüşüm zamanı gelmiştir."
* * *
Toptaş, yerel seçimlere yaklaşık 4 yıl önceden başlayarak millete saygısını ortaya koyduğunu, verdiği emeğin karşılığını Bayraklı seçmeninden almak için güvenilir çalışkan ve dürüstlüğünden asla vazgeçmeyip samimi proje ve vaatleri ile öne çıkacağını belirtiyor.
Toptaş, MHP içindeki dayanışmanın en üst düzeyde olduğunu belirtip noktayı koyuyor:
"Bu tabloda başta İlçe Başkanı Taşkın Işık ile Kadın Kollarımızın emeği ve çabası çoktur."
hayattan
Fırıncı Nedim ve ağlayanlar ordusu
Bayındır'da doğdu, Basmane'de büyüdü, 'Fırıncı Nedim' olarak ünlendi... Dükkanı bir dostluk dergahı olarak bilindi.
Aydın Erten, Süleyman Genç, Orhan İlhan, Kaya Çelikkanat, Okan Yüksel, Remzi Oluk, Nimet Haytabay, Ulvi Hiçyılmaz, Sancar Maruflu, Hasan Ruşen Gürgan, Bülent Dedeoğlu, Yalçın Dağgüden, Tayfun Pezek, Mehmet Göktürk, Ajlan Eğrihancı, Selçuk Ayhan, Osman Peri, Ahmet Diker kadim dostlarıydı. Dev cüssesine rağmen bir serçe yüreği taşır, sevdikleri, dostları için bir hayat armağan ederdi.
Göğsündeki Türk bayrağı, CHP ve Altınordu rozetlerini onur madalyası gibi taşırdı. Karısı Sevim ve çocukları Taylan ve Fatoş ile yaşamını zenginleştirdi. Çağın mendebur hastalığı kanser ile yıllarca boğuşurken, Fatoş'un Ekin'i ile hayatının zenginleştiğini ve uzadığını anlatır dururdu... Ve sonra önceki gün dostları ve arkadaşları onu Soğukkuyu Camii'nden sonsuzluğa uğurladı...
Can dostu Okan Yüksel, "Ağladığımız görülmemiştir" der her zaman ama kızı saydığı Fatoş ve oğlu saydığı Taylan'a sarıldığında, ağlıyordu...
küpe
Güzel yüzün düzgüne, allığa, bene, rastığa ne ihtiyacı var?
Hafız
laflama
'Gurbete gidiyorum' diye duygu sömürüsü yapıyormuş. Gurbet dediği yer Tahiti, namussuzun!
* Güzel kadınlara 'Taş gibisin' diye laf atılır ya. Deyiversin o güzel kadınlardan biri, 'Ummadığın taş baş yarar' diye!
* Aklımı peynir ekmekle yemedim. Çünkü 1 kilo peynirin en düşüğü 20 lira olmuş. Peynir alamadım. Aklımı sadece yavan ekmekle yedim hacım!
* Botoks bakışlı dilberim. Seni ben doğal halinle severim!
* Yediği ekmeğe nankörlük eden Brütüs'ler AKILLARA SEZAR vakalardır kanımca!
İbrahim Ormancı'dan