5199 sayılı kanun çıkalı 10 sene olmuş, hayvanların bakım, tedavi ve kısırlaştırma görevi ilçe belediyelere verilmişti.
Ne var ki, uygulamalar zaman zaman tavsadı, bir nemelazımcılık zihniyeti, günün birinde Menemen'i "İzmir'de tek veteriner hekimi bile olmayan" ilçe konumuna getirdi.
İşte bu aşamada, bir grup İzmirli "Yeter..." dedi ve ayağa kalktı.
İşte o İzmirliler:
1- Gediz Üniversitesi Ögretim Üyesi Özgür Özakın,
2- Haytap Federasyonu İzmir Temsilcisi Esin Önder ve Şule Baylan
3- Haydost Başkanı Ender Adadan
4- Menemen Kent Meclisi Üyesi Emine Savaş
5- Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Serdar Aktop
* * *
İşte bu ekip iddialı bir raporla kamuoyu önüne çıktı ve birtakım gerçekleri dile getirdi.
İşte o manifesto gibi bildiriden satırbaşları:
* Menemen'de hiçbir zaman kuduz hastalığına karşı aşılama yapılmamıştır. Kuduz çıkması halinde kaymakamlık dahil, Menemen'deki her kurum bu hastalığın çıkmasından sorumludur..
* Hiçbir kısırlaştırma yoktur.
* Popülasyon yüzünden bir ay içinde 60'tan fazla köpeğimiz itlaf edilmiştir.
* Veteriner hekim olmadığı için kanunen yasak olduğu halde, belediye yetkilileri talimatıyla, uyuşturucu iğne ile köpekler eğitimsiz kişilerce toplanmaya ve meçhule atılmaya zorlanmaktadır.
* Her mahallede doğum yapmış anne ve yavrular bulunmaktadır.
* Çağdaş İzmirimize yakışmayan, uyuzlu, hasta, memeli köpekler sokaklarda gezinmektedir.
* Geçenlerde Büyükpark'tan alınan biri çok uyuzlu 3 can Foça Ulupınar Köyü'ne bırakılmış ve bu olay 35 MCJ 98 plakalı BMC kamyoneti takip eden bir gönüllü tarafından kanıtlanmıştır.
* * *
Menemen'de kendiliğinden kurulan bu 'Gönüllüler Grubu'nun tevsileri de şöyle:
* Öncelikle işini ve hayvanları seven veteriner hekimi alınması, kısırlaştırmaların, aşı ve tedavilerin başlanması..
* Hayvanların her şikayette toplanıp, meçhule atılmasına son verilsin.
* 5199 sayılı kanunda da öngörülen "hayvanların da hakları" olduğu bildirilen bilbordlar yapılarak ilçeye asılsın.
* Kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi kurularak, hasta, yavrulu anne ve agresif köpekler için küçük, basit bir bakımevi yapılsın.
* Memenen'de hayvanlarımız, biz hayvanseverler ve STK'lar yok sayılmasın.
ege'den
Çeşme, sineklerin istilasına uğradı
Çeşme dünyanın turizm cenneti. Bunu yerlisi, yabancısı herkes kabul ediyor. Özellikmle İzmirliler tüm kışın yorgunluğunu birkaç haftalık olsa da gidermek için soloğu bu cennette alıyor. Gelin görün ki bir ufak haşarat insanlara tatil zevkini haram ediyor. Tam oturuyorsunuz; çayınızı, kahvenizi yudumlayacak, bir şeyler içerek dostlarınızla sohbet edeceksiniz vızıltılı bir taarruza uğruyorsunuz, sivrisinekler buna izin vermiyor. Sinek kovalamaktan, sinir olmaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. Alıyorsunuz elinize raketi, kurtulmaya çalışıyorsunuz, ya da mücadeleden yenik düşüp kendinizi evinize hapsediyorsunuz.
* * *
Sivrisinekler özellikle Ilıca ve Alaçatı Çamlıklı Yolda insanlara tatili burnundan getiriyor. Peki çok mu zor bunlarla başedebilmek? Çeşme Belediyesi'nden rica ediyorum ilaçlama işini sıklaştırsınlar. Belediyeyi arıyoruz, "İlaçlıyoruz" diyorlar ama ben bizzat orada oturduğum için ne ilaçlama kamyonu geçiyor, ne de sineklerle mücadelede bir tedbir alınıyor.
küpe
İnsanın hakiki asaleti, faziletten gelir: Doğuştan değil.
Epiktetos
günün fıkrası
Cimrinin böylesi
İki kişi bir olmuş, bir arkaşlarının para hırsından konuşuyorlardı.
İlkin biri:
"O mu?... Meteliğe kurşun atar..."
Diğeri değiştirdi:
"Hayır... Hayır... Kurşun atmaz, göbek atar!"
