İzmir'in toplumsal yapısında ayrı bir yeri vardır SİMGE Grubu'nun.
Sanatçı inşaat mühendislerinden oluşan Simge Grubu 1 Kasım 2002'de kuruldu.
Grup bir süre sonra kendisine resmen "Sanatçı İnşaat Mühendisleri MühendisleriGrubu Etkinlikleri)nin kısaltılması olan SİMGE 'yi unvan olarak seçti.
SİMGE Grubu, Ocak 2006'dan itibaren sergi, edebi sunum, konser gibi birçom sanatsal etkinliğe imza attı. Bunları hem inşaat mühendisligi camiasına, hem de halka sundu.
SİMGE Grubunun Kurucu- Girişimci heyeti şöyle:
Abdullah Bizden, Halit Şekerci, Hüsniye Palanduz, Müfit Gökbudak, Mukadder Özakman, Necla Akbaşak- M. Osman Akbaşak, Samim Güner, Şevket Terekeci,Taner Arda, Uğur Belger, Ömer Eraslan, Levent İdemen.
***
SİMGE'nin öncelikli amacı, sanatla uğraşan meslekdaşlarının eserlerini halka ve sanatseverlere sunmak ve yine herhangi bir sanata ilgi duyan,meslekdaşlarımızın teşvik edilmesini sağlamak ve başarılanı onurlandırmak.
SİMGE bağımsız ve ön kuralsız bir hareket olarak tüm sanatçılara, sanata ilgi duyan inşaat mühendisleri ve meslek adaylarına açık.
Tevfik Diker,şimdi Manisa'ya dönüyor!
Tevfik Diker, 19 ve 20'nci dönemlerde Manisa milletvekiliydi.Bu süreç sonunda seçimi kaybetti, ama köşesine çekilmedi.
Her fırsatta demeçler verdi; basın toplantıları düzenledi ,seçim bölgesinde çeşitli aktivitelerde bulundu.
Uzun lafın kısası siyasetten kopmadı.
***
İşte, geçtiğimiz hafta bir akşam üstü, Tevfik Diker'in 0 532 585 96 25 numaralı telefonu uzun uzun çaldı.
Karşısında kadim dostu Halil Oltu vardı ve bu eski dost:
" Evinizin eksiklikleri tamamlandı ve temizlemeye hazır.
Temizletin ve taşının" diyordu.
***
Tevfik Diker'in kararı.
Manisa'nın kendini yenilemeye karar vermiş bu eski milletvekili konuşuyor:
"Allah nasip ederse 21-22 Haziran günleri temizlik yapılır.
Bir yandan da Ankara'dan Alaşehir'e gelecek eşyalar toplanıyor.
Hasretin bitmesine az kaldı."
Daha önce yazdım ama tekrar yazmak istiyorum.
Oğlumun evliliği aşamasında evimizi zorunlu ihtiyaçtan satmıştık.
Ben ve eşim ömrümüzün bundan sonraki bölümünde sağlığımız el verdiği müddetçe memleketimizde kiraladığımız evde de yaşayarak mutlu olmayı tercih ettik."
kentten
Analara diploma
Hepsinin değişik bir hikayesi var. Çoluk çocuğa karışmışlar hatta torun sahibi olan bile var. Çocukken kimisi ev işleriyle, kimisi kardeşleriyle, kimisi büyükbaş hayvanlara ilgilensin diye okula gönderilmemiş. Ama onlar hiç vazgeçmemiş okuma-yazma aşklarından. Balçova Belediyesi Semtevleri ve AÇEV'in ortaklaşa açtığı okuma-yazma kursunu duyunca hemen gidip kaydolmuşlar. Genç öğretmenlerinin tahtaya dokunuşuyla; ABC'yi, 123'ü, Türkiye'yi, İzmir'i ve Atatürk'ü öğrenmişler. Her sabah aksatmadan Semtevi'nin yolunu tutan ak saçlı öğrenciler bu büyük azimleri ile kısa sürede okuma yazmayı öğrendiler.
Semtevi ve AÇEV yetkilileri de Balçovalı Kadınların bu mutluluğunu paylaşmak ve başarılarını kutlamak diploma töreni düzenledi. Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve Belediye Meclis Üyeleri, okuma yazma öğrenen Ana'lara diplomalarını ve belediyenin hediye olarak aldığı mini fırınları verdi. Başkan Çalkaya, Balçovalı hanımları tek tek kutlarken "Kadınlar tarih boyunca bizim toplumumuz için çok önemli olmuştur. Toplumu ileriye götüren her zaman kadındır. Ama bunu yaparken eğitimli ve bilgili olan kadınlar her zaman daha başarılı olmuştur" diye konuştu. Kurslarda eğitim alan kadınlarda duygularını ifade ederek okuma-yazma öğrenmenin hayatlarını nasıl kolaylaştırdığını anlattı.
küpe
Kadınlar erkeklere söyleyeceklerini gözleriyle söyler.
Alphonse Daudet
günün fıkrası
Son ümit
Adam kaynanası ile birlikte Avrupa gezisine çıtacaktı. Arkadaşı sordu:
"Yahu sen, hep kaynananın dırdırından yakınıp durmaz mısın? Şimdi de Avrupa gezisine çıkarıyorsun."
Cevap:
"Ne yapayım kardeşim, sık sık, Avrupayı görmeden Allah canımı almasın, der dururdu. Benimki de bir umut işte!.."
laflama
" Eski sevgiliden arkadaş olmaz " diyorsun. Eski arkadaştan sevgili yaptın ama ?
* Bir yönetmen olsam çekeceğim filmin ismi şimdiden hazır " Ve Allah odunu yarattı ".
* Ya sosyal medyada hep aksiyon, hep aksiyon. Abilerim, ablalarım ; azıcık da gramer, azıcık da Türkçe, azıcık da diksiyon !
* Dost başa bakar, düşman hemencecik ayak oyunlarına girişir !..
İbrahim Ormancı'dan
