Ege 78'liler Dayanışma ve Demokrasi Derneği Olağanüstü Genel Kurulu'nda güzelliklere ve acılı bir annenin direnç ve barışseverlik kokan sözlerine tanık olduk.
78'liler bütün renkleriyle genel kuruldaydı.
Büyük bir olgunlukla başlayan genel kurul, aynı olgunlukla sona erdi ve Servet Ali Çınar ve arkadaşları yönetimi devraldı.
Emine Sözüdoğru, Temur Taşdemir, Servet Ali Çınar, Süleyman Deprem, Orhan Aydın, Mustafa Koldemir'in konuşma yaptığı kongrede yönetim aklandı. 4 çocuğunu kaybetmiş Sakine Arat ananın öfkeden-kinden uzak ve genel kurul katılımcılarına mantıklı olmayı, kararlılığı ve hep pozitif olmayı öğütleyen konuşması ise üyeler tarafından dakikalarca alkışlandı.
"Birbirinizi üzmeyin, anlamaya çalışın, öfkenizi dizginlemesini bilin ve hep kararlı olun. Mücadeleyi elden bırakmayın, pes etmeyin ama kararlılığınızı da elden bırakmayın!" diyen Sakine Ana, derneğin aynı zamanda onur üyesi..
Yeni yönetim, Aralık 2014 tarihinde yapılacak olağan genel kurula değin görev yapacak.
Son söz : Genel kurula yazılı bir önerge verildi.
"İzmir' e Orhan Kemal Kütüphanesi istiyoruz!" şeklinde..
Sonuç mu? Genel Kurulda bu öneri kabul gördü.
Nerede mi? İşte o henüz belli değil.. Düşünülen bir köy var ama...
Bugüne değin belediyelerin ihmal ettiği Orhan Kemal adı, İzmir'de Ege 78'liler tarafından yaşatılacağa benziyor.
Biz de başarılar diliyoruz kendilerine...
kentten manzaralar
Toplu ulaşım değil, topyekün eziyet!
M. Kemal Günaydın yazıyor:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "Ulaşımda devrim" diyerek, İzmirlileri koyun yerine koyan ve toplu ulaşımı vatandaşa eziyet haline getiren sisteminin sergilediği manzaralardan bir örnek...
Karşıyaka Yeni Girne'den 240 numaralı Zübeyde Hanım-Gümrük otobüsü ile rahat bir şekilde Konak yönüne 30-40 dakikada giderken, şimdi aynı yolu 2-3 vasıta değiştirerek, aktarma yaparak 90-100 dakikada balık istifi biçiminde alıyoruz.
Gözlemlerime göre, her gün binlerce vatandaş bu uygulamadan şikayetçi. Büyükşehir Belediyesi bu saçma sapan uygulamadan en kısa zaman içinde vazgeçmelidir."
çeşme'den
Durdurun bu hızlıları
Çeşme'de Çiftlikköyü Tursite alanına bağlayan yol, yaz sezonu ile birlikte hız tutkunlarının yarış pisti haline döndü.
Erol Akkınay, Karşıyakılıların ve Çeşmelilerin "Köfteciler Kralı" olarak tanıdıkları sempatik bir sima. Aynı zamanda, yeşil-kırmızı formayı giymiş eski bir futbolcu.
Erol Akkınay da, gece gündüz demeden bu geçidi "ölüm yolu"na çeviren bu hız tutkunlarından şikayetçi.
Bu popüler Karşıyakalı şöyle konuşuyor:
"Çeşme'nin trafiğinden sorumlu olanları bizim buralara davet ediyorum. Gelsinler, bir çayımızı içsinler. Faciaya davet çılgınlıklarını yerinde izlesinler."
küpe
En güzel uyku bile uyanılan anın değerine ulaşamaz.
Andre Gide
günün fıkrası
Nereden bilsin?
Balıkçının biri deniz kenarında dinleniyordu. Birden yanında yüzü sapsarı biri belirdi. Geldi ve kendini denize attı. Balıkçı hemen arkasından dalıp bu genci karaya çıkardı.
Adamın ilk sözü:
"Neden beni kurtardınız?" oldu ve ekledi:
"Ben intihar etmek istiyordum." Ve hemen yeniden denize atladı.
Balıkçı da ardından...
Ve yine kıyıya çıkardı. Sonra üçüncün dalış ve üçüncü kurtarma.
Bunun üzerine genç adam, kıyıdan uzaklaştı. Cebinden bir ip çıkardı. İlerdeki bir ağaca kendini astı.
Fakat bu sefer balıkçı kılını bile kıpırdatmadı. Başkaları koşuştu.
Biri sordu:
"Anlayamadım. Biraz evvel üç kere kurtardınız genci. Şimdi, kımıldamadınız bile... Neden?"
"Neden olacak. Belki kendisini kurutmak için ipe asıyor sandım da ondan..."
