Ressamlardan Şahin Sark (62) Tariş'ten emekli olduktan bir müddet sonra sokakta bir ressamla tanıştığını belirterek, "O tanışma benim hayatımı değiştirdi" diyor.
* * *
Emekli Hava Astsubayı Atilla Erkim (55) ise, bir tablo görmesiyle ressam olduğunu anlattı. Erkim, "Bir resim gördüm ve 'bunun daha iyisini yaparım' dedim.
Emekli eczacı Ülker Bilir (55) ise çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini söyledi. Bilir'den bir not:
"Resimlerim benim evlatlarım gibi. 24 saat resim düşünüyorum."Sanat Sokağı'nın sorumlusu Ressam Atos lakaplı Atike Soğukpınar, doğuştan kalp hastası olduğunu ifade ederek şunları anlattı:
"İki büyük açık kalp ameliyatı geçirdim. Bu yüzden beynimde de küçük bir hasar var. Kalbim delik. Teste girdim ve değerlerim normal çıktı. Kalbime pil takılmaktan vazgeçildi. O günden sonra resmi bırakmadım."
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, sanata ve sanatçıya belediye olarak destek verdiklerini belirterek, "Bu projeyi bana anlattıklarında hemen kabul ettim. Ressamlarımız dar gelirli ailelerin yetenekli çocuklarına ücretsiz ders veriyor. Sanatı sokağa indirdik" diyor.
hayattan
Şizofren fareler balla iyileşti
Tedavi edici özellikleri dolayısıyla tarihte hep tıpla birlikte anılarak gelen bal ve arı ürünleri, hekimlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Bal ve arı ürünlerinin tedavideki rolü her geçen gün artarken Şifa Üniversitesi'de geçtiğimiz hafta düzenlenen Apiterapi Arı ve Sağlık Sempozyumu, farklı branşlardaki hekimlerin bu ürünlere bakışını ve bilimsel çalışmalarını ortaya koydu.
Ve, bu sempozyumun ilginç konularından biri de, fareler ile bal oldu.
İşte o bölüm...
* * *
Sempozyumun açılış konuşmalarında katılımcılara hitap eden Şifa Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz da balın içinde bulunan 'Cape' maddesi üzerinde bugüne kadar bir çok uluslararası çalışma yaptığını söyledi. Bunlardan bir tanesinin şizofreni ile ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Sarsılmaz, "Benim araştırmalara ilişkin yayınlarımda cape diye geçer. "Cape" de malumunuz üzerine propolisten elde edilen bir özdür. Balın şifa kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruz ama biz bunu deneysel araştırmalarla nasıl gün yüzüne çıkartırız düşüncesiyle birkaç çalışma yaptık. Yediğimiz balın, bize, hafızamıza, davranışlarımıza etkisi olabilir mi düşüncesiyle hayvan deneyleri üzerinde de durduk. Biliyorsunuz, şizofreni hastalığı var. Şizofren hastalarda balın ne ilgisi olabilir diyebilirsiniz. Biz bu konuda ratlar üzerinde çalıştık. Çalışmanın tamamını da kayıt altına aldık. Önce ratların şizofren olduklarını tespit ettik. Bu ratlara anti oksidan özelliğine sahip cape, bal vererek iyileştirebilir miyiz dedik.Neticede şizofren ratların durumu düzeldi. İnsanlar üzerinde deney yapmadık ancak balın şizofreniye de çok iyi geldiğini düşünüyorum" dedi. Prof. Dr. Sarsılmaz, bilimadamlarından çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmaları önerisinde de bulundu.
küpe
Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.
Bacon
günün fıkrası
Bir piyes oldukça kötü biçimde temsil ediliyordu. Son perde iki sevgilinin kavuşması ve mutlu bir hava içinde bitecekti. Erkek artist, kadın artiste rol gereği:
"Oh sevgilim... Artık başbaşa kaldık" derken, arka sıralardan biri seslendi: "Daha yalnız değilsiniz, delikanlı. Son seyirci ben varım."
laflama
* Başkası olma kendin ol. Bırak millet ne mal olduğunu görsün!
* Bir öğrenci babası olarak; okul masraflarından dolayı çıldırıyorum. Veliye her gün bayram vaziyetleri yani!
* Vapur batıyor be. Gizli kamera şakası mı şimdi bu?
* Nazar etme ne olur, Dalaş seninde olur!
İbrahim Ormancı'dan