• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Stadlara giriş döviz ile olsun ERKİN USMAN

Stadlara giriş döviz ile olsun

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.09.2017, 00:00

Önce, Süper Lig'de İzmir'i temsil eden Göztepe'ye bir bakalım.
11 kişilik futbol takımının 9-10 oyuncusu Türkiye dışından... Yani hemen hemen bütün takım ithal malı. Bu sene "türlü -çeşitli" ülkelerden devşirilmiş oyunculardan kurulu Göztepe'yi izleyeceğiz.
Çok ama çok zorlu bir dönemeçtir bu...
Çeşitli ülkelerden devşirilmiş bu oyuncuların Göztepe dünyasına nasıl intibak edeceği ayrı bir sorun.
Düşünebiliyor musunuz?...
Bu 11, yedekleriyle birlikte 14-15'i bulan futbolcu topluluğu ile Göztepe Kulübü'nün kapıcısı, temizleyicileri, aşçıları, bekçileri, hizmetçileri nasıl anlaşacak?
Antrenmanlarda, boş zamanlarda bu futbolcular ile kulüp yerlileri, görevlileri hangi dilden birbirleri ile birçok konuda fikir tartışması yapacak?
Antrenör taktik derslerini hangi dilden verecek?
"Bu kulübün iç yönetim sorunudur" diyerek, meseleyi örtbas etmek kimseye bir şey kazandırmaz.
Göztepe kültürü, Göztepelilik bilinci ve heyecanından uzak bir yapı ürünü var önümüzde.
Bu Göztepe onbirinde, Gürsel, Emcet, Ali, Nevzat, Hüseyin'in izlerini aramayın.
O heyecanı bulmanız mümkün değil.
Hangisi olacağı belli değil...

Bir stadyuma gideceğiz, sarıkırmızı onbir formayı giymiş onbir yabancıyı seyredeceğiz.
Karşımızda sarı-kırmızı forma giymiş onbir var ama; o onbir içinde "Göztepe heyecanını" aramayın.
Bulamayacaksınız.

Güya temsil ettiği kitlenin heyecanını yaşaması asla mümkün olmayan bir onbir yabancı var önümüzde...
Allah bu aşamada herkese kolaylık versin.
Ve, son bir öneri...
Göztepe yönetimi çok büyük bir harcamanın kahramanı....
Bu borcun altından kalkması da bir mucize olacak.
İyisi mi?
Bir kötü şaka ama, gerçek!
Göztepe'nin maçlarına giriş döviz ile, mesela dolar, mesele euro ile olsun.
Bu saatten sonra, bu işin gırgırı da keyifsiz oluyor. Değil mi?

Cunda'daki şapel ve bir kitaplık

Cunda ya da diğer adıyla Alibey Adası, Ayvalık'ın müstesna bir köşesi.
Agios Yannis, Cunda'nın girişini Ortaçağ Hisarı şeklinde süsleyen bir manastır ve kilise.
Edremitli iki keşiş tarafından Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden çok kısa bir süre önce kurulmuş ve Aziz Yahya'ya atfedilmiş.
Devrinde çok önemli azizleri, patrikleri ve sıradan insanları barındırmış olan bu manastırın en önemli kişilerinden birisi de Patrik Paisos.
Patrik Teodosios zamanında İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlanan manastırın ana kilisesi kuzeybatı kısmında bulunmakta. Bu şapel, mimarisiyle manastırın vazgeçilmez bir parçası. Buradaki kitaplığa gelince...
1835 yılından itibaren zenginleştirilmiş.
Önemli bir kütüphane olarak anılır olmuş. Şapel, 1912 sonrasında tahrip edilmiş. Yıllarca harap bir şekilde kalmış.
Değirmen ve kilise, Rahmi Koç tarafından restore ettirilerek 7 Ağustos 2007'de kitaplıkla birlikte hizmete açılmış.
Rahmi Koç, bu kitaplığa "Göremediğime değil okuyamadığıma üzülüyorum" diyen emekli büyükelçi Necdet Kent'in ve eşi Sevim Kent'in adını vermiş. Sevim Hanım, tanınmış bir ressam ve seramik sanatçısı.
Oğulları Muhtar Kent de babasından kalan 1300'den fazla kitabı buraya bağışlamış.
Necdet Kent kim diyecek olursanız...
İkinci Dünya Savaşı sırasında Musevilere yardımcı olabilmek için kendi hayatını tehlikeye atan bir diplomat.
New York'ta başkonsolos, Tayland, Hindistan, İran, İsveç Polonya'da büyükelçi olarak görev yapmış bir hariciyeci.
Kitaplıkta 3500 kitap bulunuyor. Yaz kış açık..
Giriş ücretsiz.
Herkese hizmet veren bir kütüphane.
Ayvalık merkezden, Gömeç, Burhaniye ve Edremit'ten gelip de ziyaret eden, yararlananlar var.
Kitaplık sorumlu müdürü Yasemin Site, güler yüzlü bir kitapsever. Kendisine sorduk:
"Cunda'dan gelip yaralananlar oluyor mu" Öğrendik ki Nuri Zarplı İlkokulu ve ortaokulundan ne öğrenci ne de öğretmen geliyor...
Tabii ki bu duruma üzgün..
Gelsinler istiyor.
Kitaplığa on dakika ilerdeki okulun öğrencilerinin gelmeyişi ilginç ve üzücü.
Buraya en azından Nostalji Cafe'de çay içmek ve harikulade Ayvalık ve Cunda manzarasını izlemek için gelinir doğrusu. Biz öyle yaptık.
Daha sonra mı... Cunda'ya gidince deriz ki 1873 yılında Metropol Kilisesi olarak inşa edilen / Neo Klasik mimarili Taksiyarhis Kilisesi'ni illa ziyaret edin.
Ancak... Artık burası kilise değil.. Rahmi Koç Müzesi olmuş.
Kiliseyi restore ettiren Rahmi Koç, 31 Mayıs 2014'te burayı muhteşem bir müze durumuna getirmiş.
Tek kubbeli, bazilika tipinde, dikdörtgen planlı bu yapıyı ziyaret edip bahçe içindeki Zehra Teyze'nin kafesinde soluklanıp soğuk bir şeyler için.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA