1928 yılından bu yana Basmane'de hizmet veren helvacı dükkanını işleten İhsan Helvacı 70 yaşında.
İhsan Helvacı "Burada benden eskisi yok.
Ayakta durabildiğim sürece burayı bırakmayacağım" diyor ve ekliyor:
"Burası benim babadan kalma mirasım."
***
Hasan Helvacı, daha önceleri Basmane'nin arka taraflarında tahin-helva fabrikaları olduğunu, fakat zamanla kapandığını söylüyor ve ekliyor:
"Zaman içerisinde çalışanlarımız, ustalarımız emekli oldu, bazıları da vefat etti. Dedim ya, burası babadan kalma mirasım.
İleride bırakırsam bile, helvacı olarak kalmasını istiyorum."
***
müşterilerinin genelde emekli kesimden oluştuğunu ifade ediyor, gençlerin ise tahinin neden yapıldığını bile bilemediğini vurguladıktan sonra devam ediyor:
"Buralarda eskiden daha çok Konyalılar vardı. Onlardan önce, yani 1900'lü yılların başlarında ise, Yahudiler varmış. Ege Bölgesi'nde ne kadar helvacı varsa, hepsi Akşehirli'dir.
Ben helva yapmasını bilmiyorum. Nasıl yapıldığını biliyorum ama, bizzat başında bulunmadım. Ama, helvayı tattığım zaman, içinde ne yabancı madde olduğunu bulurum. Çünkü bunun içine çok yabancı madde koyuyorlar. Sağlığa zararı yok. Soya yağı gibi şeyler sokarak maliyeti düşürüyorlar. Normal fiyatı 10 liraysa, 7-8 liraya satıyorlar. Büyük sanayiciler helvacılığa el atmıyor.
Çünkü mevsimlik olay. Ben burada 6 ay çalışıyorum, 6 ay oturuyorum. Ayrıca yeni jenerasyon helvayı bilmiyor. Hiçbiri gelip satın almıyor. Tahinin neden yapıldığını da bilmiyorlar.
Müşterilerimin yüzde 90'ı emekliler. Maaşlarını aldıktan sonra gelip helvalarını alırlar. Gençler ise ancak, babaları yollayınca gelir.
Gençler pizza, hamburger, kola falan tüketiyor."
***
Hasan Helvacı'dan son söz:
"Ürünlerimizi, Akhisar'daki fabrikadan getiriyoruz. Marketlerde satılan helvalarla bizim helvalarımız farklıdır.
Marketlerde ne satılıyorsa, hepsinde katkı maddesi vardır. Peynir, sucuk, helva, tahin, pekmez...
Hiçbiri doğal değil. Bizim özel kavrulmuş tahinimiz var. Onu herkes satmaz.
Bulmak da zordur. Kabuklu susamın kavrulmasıyla yapılıyor. Çifte kavrulmuş, diye de geçer."
DİKİLİ'DE FESTİVAL GÜNLERİ BAŞLADI
Dikilililerin ve Dikili'de yaz tatilini geçiren misafirlerin büyük bir özlemle beklediği Dikili Kültür-Sanat, Bilim- Düşünce ve Emek Festivali, "Ata'ya Saygı ve Cumhuriyete Bağlılık" temasıyla gerçekleştirilen kortejin ardından Edip Akbayram'ın verdiği muhteşem konserle başladı.
Dikili Belediyesi'nin düzenlediği Dikili Kültür- Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali, Bülent Ecevit Kavşağı'ndan Atatürk Meydanı'na gerçekleştirilen açılış kortejiyle başladı. Festivalin açılış konserinde ise usta sanatçı Edip Akbayram, muhteşem bir müzik ziyafetine imza attı.
Özgün müziğin en saygın sanatçılarından biri olan ve sanat hayatında 45. yılını dolduran Edip Akbayram seslendirdiği ezgilerle müzikseverleri adeta mest etti. Binlerce kişinin katıldığı konserde sanatseverler, Edip Akbayram'ı ve orkestrasını dakikalarca ayakta alkışladı. Kızı Türkü Akbayram'ın söylediği 'Bana Esmeyi Anlat' isimli esere de vokal yapan Edip Akbayram, TBMM'de sanatçıların daha fazla var olması gerektiğini dile getirerek, "Ekibimde yer alan, kardeşim Yolcu Bilginç bilgisi, birikimi, kültürü ile bizleri mecliste temsil etmeyi çok hak ediyor. Biz bu konuda destek vereceğiz.
Sizlerin de destek vermesini arzuluyorum" dedi.
'Dikili Kültür-Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali'nin açılış töreninde konuşan Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, bu yıl gerçekleştirdikleri festivali barış, kardeşlik ve adalet için mücadele veren herkese adadıklarını söyledi. Festivalde, sanatsal, kültürel ve toplumsal dayanışmanın öne çıkacağını ifade eden Tosun, "Adalet şiarıyla, sevgi şiarıyla ve Cumhuriyete olan bağlılığımızla tüm konuklarımızla birlikte olmaktan, bu güzel anı paylaşmaktan dolayı mutlu ve heyecanlıyız. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren Atatürkçü sevdamızla, kentimize hep daha iyi hizmeti, daha güzel ve kaliteli yatırımları gerçekleştirdik.
Çalışma arkadaşlarımla birlikte ürettiğimiz emeğe sevgi kattık, hoşgörü kattık.
Hiçbir ayrım yapmadan her mahalleye eşit hizmet sunduk" dedi.