Anneee, İsmail'in çok güzel hikaye kitapları var biliyor musun?
Teneffüste bize de okuyor. Hem de çok hızlı okuyor...
-Demek çok beğendin... Sen de zamanla daha hızlı okuyacaksın canım.
İstersen sana da alırız o kitaplardan.
Adını hatırlıyor musun?
-Çok kitap var anne... Hımm..
Topacı mıydı neydi... Ha, atı var bir de... Hımm neydiii, -İnanmıyorum! Cin Ali mi yoksa?
-Evet evet cinaaağli.
Deniz'in anlattıklarını birleştirince çocukluk arkadaşım Cin Ali'yi hatırlayıverdim hemen. İnternete girip görsellerini de gösterince "Evet işte bu" dedi. O dakikadan sonra, bendeki sevinç ve heyecan Deniz'inkini de katladı tabii. İnternetten verdiğimiz siparişin yolunu dört gözle bekledim.
Hiç ama hiç değişmemiş benim çocukluk arkadaşım. Aynı çizgiler, aynı boyut, aynı renkler, yazıların basıldığı saman kağıdı bile aynı...
Gürül gürül yanan sobanın yanındaki leğende yıkandığımız sıcacık pazar akşamları, kömür kokulu sokaklarda yürüyerek okula gidişlerimiz, siyah önlüğüm beyaz yakam...
O günlere dair ne varsa Cin Ali ile beraber gelip oturdu burnumun direğine. Sızım sızım sızlattı. Yıl olmuş 2018, kışın ortasında bile "Anne küveti doldursana" diyebilen çocuğumla aynı yaşta, aynı değeri paylaşabilmenin mutluluğu sardı yüreğimi bir yandan da. Cin Ali'yi kim kaleme almıştı? Ya o kapak çizimleri? Hangi değerli elden çıkmıştı? Çocukken hiç aklıma gelmeyen sorular bir anda zihnime üşüştü. İnternette Cin Ali'nin sayfasında bütün soruların cevabı var.
Cin Ali serisinin yazarı, değerli eğitimci Rasim Kaygusuz. Çizimler ise Selçuk Seğmen'e ait. Seri, 1968 yılında yayınlanmaya başlamış.
EN ÇOK 'BİR'LERİ SEVMİŞ
"Cin Ali'nin Babası" öğretmen Rasim Kaygusuz, 1926 yılında Ankara'nın Ayaş ilçesine bağlı Yenikayı Köyü'nde dünyaya gelmiş.
1944'te Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nü, 1956'da Gazi Eğitim Fakültesi Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Köyünün ilkokulunda öğretmenlik yapmaya başladığında henüz 18 yaşında olan Kaygusuz, meslek hayatı boyunca en çok birinci sınıf öğretmenliği yapmayı sevmiş ve öğrencilerine okuma-yazma öğretmekten büyük keyif almış. Birinci sınıflara 17 yıl boyunca öğretmenlik yapmasının ardından da, çocukların okumayı öğrenmesine yardımcı olacak bir kitap yazmaya karar vermesiyle de "Cin Ali" ortaya çıkmış.
Rasim öğretmenim, geride Cin Ali ile büyümüş milyonlarca çocuk bırakarak 3 Aralık 1988'de aramızdan ayrılmış.
Sırrı neydi peki Cin Ali'nin? Niye okuduğumuz onca kitabın arasından çıkıp "arkadaşımız" olmuştu?
Benim naçizane yanıtım, Rasim öğretmenimin çocuk ve eğitim aşkıyla alakalı. "Kalpten" çıkan bir fikirle doğan Cin Ali, bu yüzden hala "kalbimizde" yaşıyor.
O ÇOCUĞU YAŞATMAK BELKİ DE SENİN ELİNDE!
Lösemi ile savaşan bir çocuğun hayatta kalabilmek için tek şansı olduğunuzu bilseydiniz ne yapardınız? Peki bunu çok kolay, ağrısız-acısız, sağlığınızı da riske atmadan yapabileceğinizi söyleseler? Süreç şöyle:
En yakın Kızılay merkezine başvurup kök hücre bağışı yapacağınızı beyan ettiğinizde, sizden 3 tüp kan alınıyor.
Diyelim yapılan testlerde, listede bekleyen bir hasta ile uyum sağladığınız görüldü.
Bu durumda tekrar çağırılıyorsunuz.
Bu çağrı aylar sonra da gelebilir ve de inşallah gelir. Ardından 5 günlük bir aşı uygulanıyor. Bu aşı, kemik iliğindeki kök hücrelerin kanınıza çıkmasını sağlıyor. 4 saatlik bir işlemle, kanınızdan bir insanı yaşatmaya yetecek kadar kök hücre toplanıyor.
Ve sonrasında kurtulan bir hayat...