• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Saçı uzun aklı kısa FİLİZ ÖZKOL

Saçı uzun aklı kısa

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.12.2021, 00:00

Bilmem kaç yaşından beri duyarım bu sözü, 'Saçı uzun aklı kısa.' Hayatımızın içine girmiş, kurtulamıyoruz.
Sporcu anne, sanatçı anne, doktor anne, tüm meslek gruplarına doğurganlığı da eklersek, hepsinin üstesinden gelebilen bir kadın cinsinin niye bu kadar üstüne gidilir ve hatta sevimsiz sözcüklerle kategorize edilir, biz kadınlar anlamış değiliz. Ne kusurumuz var ki? Tek başımıza ordu gibiyiz.
Allah'ın bir bildiği var k; kadını yaratmış.
Şaka bir yana erkeği dünyaya getirme hakkını kadına vermiş.
Biliyoruz ki kadın ve erkek arasında bayağı ciddi bir savaş var. Bazen görünür bazen de gizli gizli. Birlikte yaşamayı beceremedik gitti. Savaş baltalarını bir kenara bıraksak her şey günlük gülistanlık olur mu dersiniz? Hiç sanmıyorum. Al bir benzetme daha. 'Eksik etek' sözü nerden geldi dilimize yerleşti acaba?
Her toplumun kadın zümresi var. Ve her toplumun kadına bir bakış açısı var, her toplumun kriterlerinde bir kadın yüklenmesi var. İşte Hollywood dizileri.
Kadın kahramanlara kurulan tuzaklar. Entrikalar, yine erkek egemenliği. Kadın tarlada çalışırken de sorun, şehir hayatının beyaz yakalıların arasında dolaşırken de sorun. Nedense, kadın cinsi kendine yer açmaya çalışıyor gibi görünüyor erkeklerin gözünde. Aslında hakkı olan yeri korumaya çalışıyor fakat erkek beynine nedense korku veriyor. Eyvahlar olsun ki, libidolarının tahtı sallanıyor.

BİLİNMEYEN BİR DENKLEM
Acaba annelerinin paşa çocuklar, hala çocuk kalmakta direniyorlar mı? Biz kadınlar onları büyümeyen çocuklar olarak gördüğümüz için mi annelik içgüdümüzle hareket ediyoruz? Bitmeyen soğuk ve sıcak savaşların arasında çocuklarımıza yine bu duyguyu mu miras bırakıyoruz? Çok istediğim hale bir türlü bu denklemi çözemiyorum. İş dünyasının acımasızlığına baktığımız zaman, erkeklerin dünyasındaki yerimizi korumak adına yaptığımız çabaların takdire şayan bir tarafı var elbette. Daha çok çalışıyor daha çok yoruluyoruz. Üstelik annelik, ev kadınlığı derken hangi parçamızı nereye monte edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Bu mazeret değil tabii. Allah önce kadını anne yaratmış. Bu duygu uğruna ne ilişkiler zarar görüyor. Modern dünyada kadının işi zor. Yapması gereken çok işi varken; ayağımın altında dolaşma, diyen bir erkek zümresi... 'Kadınlar zayıftır' diyerek bariton ses notalarına güvenen ama bunun dışında her konuda en yakın kadınından destek bekleyen güçlü erkekler.
Karşı cinsimize saygım sonsuz.
Haşaaa onlara sataşmak gibi bir niyetim de yok. Tabiat bile doğurganlığı dişiye vererek onu üstün kılmışken, çocukken anneleri, ablaları, büyüdükçe flörtleri, sevgilileri, daha sonra eşleriyle bir yaşamı paylaşıp daha sonra bu nimetlerin üstünde çocukça tepinmenin ne anlamı var, diye gülümsemeden edemiyorum...

BOŞ VERELİM GİTSİN
Hadi hadi siz güçlüsünüz, diyerek konuyu kapatıyoruz.
Olaya taş devrinden mi başlasak?
Galiba bu epey uzayacak.
Saçımızı keselim, aklımızı uzatalım. Belki son çaremiz bu olur. (Bu arada geçmiş tarihten bu yana saçlarını uzatan erkekler sürü sepet) Aman boş verelim gitsin. Gelsin amazon kadınları.
Kim tutar sizi. diyelim mi?

Eşitsizliğin en kötü şekli, eşitsiz şeyleri eşit yapmaya çalışmaktır. ARİSTO

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA