Bir avuç dolar

Son günlerde hepimizin ağzında tekerleme olmuş bir para birimi "Dolar". Bizimle ilgisi olmayan ama dünya ticaretinde büyük söz hakkı olduğu için tüm ülkeleri ilgilendiren bir alışveriş mekanizması. Madem ki bu gezegende yaşıyoruz ve ülkeler arasında ticari durumlarımız var kaç kaça bilirsen. Her köşe başında karşımıza ya altın ya da dolar çıkıyor. Avrupa piyasasını elinde tutan euroya karşı iç güveysinden hallice bir tavır takınmamıza rağmen en büyük aşkımız maalesef dolar. Amerikan rüyasının dolar kabusunu yaratmasındaki "sır" nedir?
İŞTE HOLLYWOOD'UN GÜCÜ
Adı üstünde vahşi batı diyeceğimiz bir üslupla anılan Hollywood, kendi gücünü ortaya koyacak filmlerle dünya piyasasına da el atmayı çok iyi başarmış. Western türünün usta yönetmeni Sergio Leone'nin, For a Few Dollars More ve The Good, the Bad and the Ugly ile tamamlanan meşhur 'Dolar Üçlemesi'nin ilk halkası olan film, isimsiz bir avarenin kendini gurur, açlık ve intikam üzerine oynanan bir oyunun ortasında bulmasını odağına alıyor. Her şey bir avuç dolar için. Savaşlar ve kanlı eylemler.
Filmde kovboyumuz bir kahramanda olması gereken iyi silah kullanımı, cesaret gibi özellikleri taşıması yanında genel ahlaki ilkelere uymaması, iç çelişkileri ile antikahraman olduğunu göstermektedir.
Kovboy, ismi olmayan, geçmişi bilinmeyen, büyük aşk acıları yaşadığı sezdirilen, yeri geldiğinde yalan söyleyip çıkarları için ikili oynayan bir bireydir. Tipik bir Amerikan karakteri. Duygusuz ve çıkarcı. Ve tüm dünyaya bu kişiliği bir kahraman gibi lanse edilerek gösterdiler ve alkış aldılar
KOSKOCA KITAYI İSTİLA ETTİLER
Amerikan siyasetinin iç yüzünü merak ediyorsak; Hollywood sinema dünyasına bir göz atmamız yeterlidir. İster istemez kendilerini ele veriyorlar. Yenidünya dedikleri keşiflerinden sonra bedava bir kıtaya sahip olmalarının şımarıklığını hala üstlerinden atmış değiller. Toprak mirasyedileri olmanın avantajlarını yıllarca dünya ülkelerinin üzerinde tepe tepe kullandılar ve kullanmaya da devam ediyorlar. Çünkü hiçbir şeyi savaşarak kazanmadılar. Sözde "GÖÇ" adı altında bal gibi koskoca kıtayı istila ettiler. Yine çocukluğumuzun çizgi romanlarında okuduğumuz; Tommiks ve Teksas'ı, Amerika'nın gerçek kahramanları " YERLİLER" ile yaptıkları mücadelede bilmeden alkışladık. Toprağın asıl sahipleri Kızılderilileri "YOK" sayarak...
Yüzbaşı Tommiks 1835 ve 1840 yılları arasında Amerika'da yaşayan bir korucudur.
Bu dönem Amerikan tarihinde görgüsüzce "Altına Hücum" dönemi olarak bilinir ve Hollywood'un kovboy filmlerinin konu aldığı tarihlerdir. Kuzey Amerika'nın batısı henüz yeni yerleşime açıldığı için bazı bölgelerde ciddi bir yasadışılık süreci yaşanmıştır.
İşte bu dönemde Tommiks Nevada'nın göbeğindeki Coluver Kalesi civarında düzeni sağlamakla görevlendirilmiş. Teksas'ın kahramanı Çelik Bilek ise;
1770 yıllarında Kuzey Amerika'da İngiltere'ye ait kolonilerin bağımsızlık savaşı vererek, Amerika Birleşik Devletleri'ni kurmasını konu alır.
Hepsinin de haksız olduğu konu; gerçek yerlilere açtıkları gasp savaşlarıydı.
Amerika'nın bir ucunun göbek bağı olduğu Avrupa olduğunu söylemeye gerek yok, siz de biliyorsunuz. Kendi yerli ırkının etnik duruma düştüğü bu kıtada; "AMERİKALI" dediğimiz halkının, gerçek kimliklerinin ne olduğunu, biraz tarih bilgisi olan herkes biliyor zaten. Dünyaya sundukları her şey kendi çıkarları içinde ve kabul ettirdiler. Paramızı altına ve dolara yatırarak hala onların esiri oluyorsak bunda tüm dünya ülkelerinin suçu var. Bir avuç doların hapsindeyiz ve çemberinden çıkamıyoruz.
"Dolar Amerika'nın en güçlü silahıdır." Sebuhi Quluzade