• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Aramızda lades var FİLİZ ÖZKOL

Aramızda lades var

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.01.2024, 00:00

İnsanoğlunun tuhaf hallerinden biridir geçmiş bağlarından kopamamak.
Birçoğumuz itiraf edebilirken, tersini bir çok örneklerle savunanlarda olabilir. Peki niye psikologların kapısında sorunlarımıza çare bulsun diye sıra bekleriz. Hayatımızın bir bölümünde yardım aldığımız, bu zatı muhterem değerlerle olan ilişkilerimiz neden hiç bitmez... Çok şükür bunca yıl, sadece arkadaşım olarak teşviki mesaim olmuştur kendileriyle.

BİTMEYEN DUYGULAR
Geçmişte yaşadığımız olayların etkisinden bir türlü kurtulamadığımızı görüyoruz.
Öfkelerimizin acılarımızın menşei geçmiş olarak karşımıza çıkarıveriyor. En bunaldığım anlarda topuklarımı hızla yere vurarak dünya dertleri hepimiz için, diyerek kendi kendime güç vermişimdir.
(Tabii ki baş ucu dostlarımızı da yok saymayarak.) Asıl konumuz; bitmeyen duygular ve teğet hayatlar. Öyle yaşamlar var ki birbirine bir yaklaşır bir uzaklaşır. Öyle ilişkiler vardır ki; olurla, olmaz arasında sıkışıp kalmıştır.
Hep takılmışızdır.

AKLIMDASIN MİSALİ
Tam unuttuğumuzu zannettiğimiz anda karşımızdadır, 'Beni unutamazsın, aklımdasın.
Aklındayım' misali...
Geç saatlere kadar oturduğum ve sürekli yazdığım için, geçtiğimiz gece Tv kanalların birinde bir Fransız filmi yüzünden farkında olmadan sabahlayıvermişim. Film ilginçti. Kadın ve erkek bir ömür boyu bitmeyen bir ilişkinin içinde kadersel bir döngüyü yaşıyorlardı. İlk tanışmalarında kadın bir ilişkiden çıkmış mutsuzdu ve adamın aşkını hissedemedi.
Beş yıl sonra, ikinci karşılaşmalarında adam evli ama kadını unutmamıştı.
Daha bir beş yıl geçtiğinde adam boşanmış, kadın evlenmişti. Aradan geçen bunca yıla rağmen her karşılaşmalarında yarım kalmış duygularının savaşlarını veriyorlardı.
Özlemi ve öfkeyi öyle güzel kaynaştıran bir konuydu ki, uykusuz kaldığıma bayağı değdi diye düşünürken, daha da derinlere gitmeye başladım.

YA SENİNLE YA SENSİZ
Yaşadığımız hiçbir şey basit değil aslında.
Her katmanımıza sızmış duyguları ayrıştırmak ne kadar zor. Evet her türlü ilişkilerimize yayılan bu durumu bir çok duyguda hissedebiliyoruz. Veda edemediğimiz olayların altında hep yarım kalmışlıklar var. Çok sevdiğim değerli sanatçı Işıl Yücesoy'un eskimeyen bir şarkısı vardır:
'Ya Seninle Ya Sensiz.' Birlikteyken olamayan ilişkilerin uzaklaştıkça önem kazanmasının tek nedeni "Unutmamayı seviyoruz." Kırgınlıklarımız, öfkelerimiz, incinmelerimiz, nefretlerimiz, özlemlerimiz, yaşadıklarımız, yaşayamadıklarımızın hiç biri aklımızdan çıkmıyor. Duygular birbirini besleyerek çoğalıyor. Hayatın özünde yaşanmışlıklar olduğunu ve biz sadece acı ve tatlı anılarımızdan ibaret bir sürece koskoca veya kısacık bir yaşamı sıkıştırdığımızı düşünebilsek. Bir gün ne iyi nede kötü anlarımızın bir anlamı kalmayacağını bir anlayabilsek... Ah bitmeyen egolarımız... Ah bitmeyen öfkelerimiz...

HER ŞEY UNUTULDU
Şimdilerde, sofralarımız organik olan ne varsa her şeyi çoktan unuttu. Eskilerin güzel alışkanlıkları vardı.
Ne zaman tabağımıza bir tavuk gelse; büyük bir merakla göğüs kemiğini arardık. Bulunca çocuklar gibi sevinirdik. Kemiğin bir ucundan tutar, en sevdiğimiz kişiyle çekiştirir "lades" tutuşurduk.
Kural; karşılıklı hiçbir şeyi unutmamaktı... Kimse kaybeden olmak istemezdi.
Evet hatırladığımız her şey unuttuklarımızla yer değiştirse ne iyi olurdu. Artık organik olmayan tavuklarda boşuna kemik arasak da; beynimiz bitmeyen her türlü duyguya takılmış durumda...
Biliyorum, savaştığımız yarıştığımız, hep birileri ve son cümlemiz hep aynı olacaktır: UNUTMADIM. AKLIMDASIN...
"ARAMIZDA LADES VAR

günün sözü
Lades bitti. Artık ne aklımdasın ne umurumda. (ANONİM)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA