Çünkü, en sondan bakardım meseleye. Vatan vazifesi yaparken başıma bir iş gelirse arkamda bıraktıklarıma, çoluğuma çocuğuma devlet bakar mı? Koruyup gözetir mi diye düşünürdüm. Evet, 12 Eylül'de oylanacak olan anayasa paketinde 10. ve 41. maddede yeni bir düzenlemeye gidiliyor ve buna göre, şehit dul ve yetimlere ve gazilere pozitif ayrımcılık uygulanacak. Bu insanlar bir takım imkanlardan öncelikli olarak yararlanacak. Şehit yakınları ve gazilerin durumunu düzenleyecek, onlara öncelik ve ayrıcalık tanıyacak kanuni düzenlemeler yapılabilecek. Mesela, bir gazi işe girme konusunda herkesten daha avantajlı bir durumda olabilecek. Aynı şekilde bir şehit askerin eşi ve çocukları hayatın her alanında her türlü imkandan yararlanma konusunda herkesten önde ve ayrıcalıklı olacak.
***
Ben asker olsam "evet" verirdim, çünkü anayasada iki yeni düzenleme yapılıyor ki, bu düzenlemeler her düzeyde askerimizi yeni hukuki güvencelere kavuşturuyor. Bunlardan ilki YAŞ kararlarının yargıya açılmasıdır. Eskiden, söz gelişi dindar bir subay veya üstlerinden birinin istemediği bir subay disiplinsizlik iddiasıyla YAŞ'a getiriliyordu ve ordudan atılıyordu. Bu kişinin herhangi bir biçimde savunma yapma hakkı yoktu. Yargıya, bırakın sivil yargıyı, askeri yargıya dahi gitme hakkı yoktu. Bu anayasa paketi halkımız tarafından kabul edilirse, artık hiç kimse öyle sorgusuz sualsiz ordudan atılamayacak; atılanlar da hakkını mahkemelerde arayabilecek. Orduda keyfilik bitecek.
***
İkincisi ve bana göre anayasa paketi içerisindeki en önemli düzenleme 145. maddede yapılan değişikliktir. Buna göre artık siviller askeri mahkemelerde yargılanamayacak. Askerlerde askeri suçlar hariç sivil mahkemelerde yargılanacaklar. Bu şu anlama geliyor, askerler artık daha çok hukukla iç içe olacaktır ve bu iyi bir şeydir. Ama daha önemlisi, bu yeni anayasa maddesi ile Türkiye artık darbe ayıplarından ebediyen kurtulacaktır. Çünkü, orduda oluşacak herhangi bir cuntalaşmada veya darbe hazırlığında Cumhuriyet savcıları doğrudan devreye girecekler ve gereğini yapacaklardır.
Hem Türk halkı hukuk güvencesinde olacak hem de Türk ordusunda darbecilerin bu kutsal ocağı kullanmasının ve kirletmesinin önü kesilmiş olacaktır. Ordunun sırtından o lanetli yük kalkacaktır. Bu şu açıdan önemlidir. Ordumuz yeniden eski saygınlığına kavuşacak. Kışlasında kendi işiyle meşgul olacak. Bir hukuk devletinin içinde ve gözetiminde yaşamanın her bakımdan hem sorumluluğunu hissedecek hem de kolaylığını.
O nedenle, ben asker olsam beyaz sayfaya "evet"i vururdum.
