Lozan'da azınlık statüsü verilmiş Müslüman olmayan vatandaşlarımız benim her zaman sevgi ve saygı hisleri beslediğim insanlar olmuştur. Bir kere imparatorluk geçmişimizin bakiyesidir bu insanlar. Bir ortak geçmişi, bir ortak kaderi hep birlikte yaşadık. Medeniyetimizin ve sanatımızın gelişmesinde azınlık dediğimiz vatandaşlarımızın büyük emeği ve katkısı vardır. Diğer yandan bu insanlar, Türkleri ve Türkiye'yi her zaman sevdiler. Bu topraklara her zaman vatan bilinciyle sahip çıktılar. Biz Türklerin yer yer yaptığı çiğlikleri içine sindiremeyenler göçünü toplayıp İsrail'e ve Amerika'ya çekip gittiler. Ama ben gidenlerden bugüne kadar Türkiye ve Türkler aleyhine bir kötü söz söylendiğini pek duymadım. Bu değerli insan varlığımızın kıymetini yeterince bilemediğimiz çok açık. Onlara karşı işlediğimiz kusurları bir başka yazıda dile getireceğim.
***
Ülkemizde yaşayan azınlıklara mensup vatandaşlarımız, genellikle ticaretle meşgul olduklarından mıdır bilmem, tartışmalı konulara rasyonel ve tarafsız bir gözle bakabilmekteler. Bu vatandaşlarımız, bazı anlaşılabilir nedenlerden dolayı, içinde yaşadıkları topluma daha tepeden, daha objektif bakabilmekteler. O nedenle, örneğin bir CHP'linin korkuları veya bir generalin tehdit değerlendirmeleri onlar için pek fazla bir şey ifade etmeyebiliyor. Çünkü kabul edelim ki onların zihinsel iklimleri dış tesirlere bizimkinden daha kapalıdır. Bu insanların benim gözlemlediğim bir başka özelliği şu: Azınlık vatandaşlarımız, behemehal, modern, inançlara saygılı laikliğin geçerli olduğu, rekabetin ve girişimciliğin serbestçe yapılabildiği demokratik bir hukuk devletinde yaşamayı arzu ederler. Bu yöndeki siyasi ve sosyal gelişmeleri de her zaman samimiyetle desteklemişlerdir. Bu nedenle de, ne çetelerin içinden, ne de başka pis işlerden herhangi bir azınlık mensubu vatandaşımız çıkmıştır.
***
Ve yine yukarıda saydığım sebeplerden dolayı, azınlıklara mensup vatandaşlarımız 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği oylamasını iç huzuruyla destekleyecekler ve "evet" diyeceklerdir. Hayırcıların ve bazı CHP'li aşırıların kendilerini incitmesine fırsat vermemek için düşüncelerini seslendirmemekteler. Onların eğitimli, çağdaş ve objektif karar vermelerine imkan tanıyan dünyaları Türkiye'yi demokratikleştirecek ve gerçekten bir hukuk devleti haline getirecek bir gelişmeye zaten başka türlü bir tavır takınmalarına izin vermez.
Allah herkese rasyonel düşünmeyi nasip etsin. Çünkü rasyonel düşünmek aynı zamanda adil ve doğru düşünmek demektir.
