• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Umut her zaman var NİHAN YARKENT İNCE

Umut her zaman var

nihan.yarkent@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.03.2020, 00:00

Hayat düz bir çizgi değil ve aslında böyle olması da onu yaşanılası kılıyor. Hayat inişler ve çıkışlarla dolu. Bu iniş ve çıkışların tepe noktalarında da zaferler, başarılar, çöküşler var. Ama bizleri bu tepe noktalarına götüren güç, umutlarımız ya da umutsuzluklarımızdır. Genelde umudun tükendiği anda yeni umutların doğumu tetiklenir. Peki ya doğum olmazsa, işte o zaman yaşam da olmaz.
Umut yolcuğu böylesine bir anlam taşıyor. Binlerce değil, on binlerce de değil, milyonlarca insan umut yolcuğunda. Doğduğu toprakları farklı nedenlerle arkalarında bırakıp yaşamak için başka topraklara çıkmalarının nedeni, bir umut. Yeni bir yaşam, yeni bir doğum, yeniden hayata başlamak. 9 yıldır Suriye'de süren savaş masumların kanıyla sulanırken bugün Yunanistan sınırında gördüğümüz umut yolculuğu, hepimizin içini acıtıyor.

AYNI RUHA SAHİBİZ

Mültecileri görenlerin iyi ki Türkiye'den gidiyorlar diye düşündüklerini hiç sanmıyorum. Neden? Çünkü bizler de aynı ruha sahibiz. Atalarımız göçebeydi. Yakın zamana kadar da öyleydik. Umut yolculuğumuz bizim hiç bitmedi. Kendimden biliyorum.
Mübadele torunuyum. Dedem Mustafa Yarkent, Girit'ten bindiği tekneyle gelmiş İzmir'e, anne ve babasını yolda kaybetmiş. Öksüz kalmış bebekken. Girit Hanya'daki evlerini terk ederken benzer duyguları Türkiye'den giden Rumların da hissettiğini biliyorsunuz. Çünkü acılar ortak. Dedem o günlerde yaşadıklarını, hayatta olduğu dönemde bana hiç anlatmadı, ben de bilemedim. Babam en büyüğüydü evin ona anlatmış bir tek. Çocuktum, aile arasındaki Rumca şarkılara anlam veremezdim, bilmezdim.
Girit'ten gelen ailelerle birlikte dedem, önce Yapıcıoğlu'na taşınmış sonra Bornova'da kök salmışlar. Liseyi bitirip Tekel Müdürü olmuş. Son günlerinde, bana "Beni Girit'e götürür müsün?" demişti, gidemedik.

YOKTAN VAR OLMAK
Herkesin hikayesini yazan ben, kendi hikayeme yabancı kalmışım, çok üzgündüm. Bu kısım neden yazdım.
Çünkü umut hep var. Yoktan var olmak var. Diyeceğim şu ki bu topraklarda acılar, hikayeler, yaşanmışlıklar ortak.
Sınırda gördüğüm her mülteci bana bu duyguları bir kez daha bir kez daha yaşatıyor. İstiyorum ki o çocuklar kök salsın, oyun oynayacakları evlere kavuşsun. Mutlu bir geleceğe tez zamanda kavuşsunlar. Umudum, hayalim bu.

'MERHABA IZMIR'
Ara Güler, İstanbul'da doğdu.
Fotomuhabiriydi. Evet Ermeniydi. Bu toprakların çocuğuydu. "İnsanlar bakarak, görerek, yaşayarak bir şeyler öğreniyor değil mi? Ben de baktım, gördüm, yaşadım, öğrendim işte. Bir de çektim. Haydi merhaba!" sözleri ona ait. Merhaba kelimesi öyle güzel ki..
Öyle güzel söylüyor du ki.. Hayat dolu umut dolu sözler. Merhaba İzmir diyerek çektiği fotoğraflarıyla şimdi Arkas Sanat Merkezi'nde.



YALNIZ VE YARALI HAYAT
Fikret Mualla o da İstanbul'da doğdu. Almanya'da Paris'te gurbet hayatı sürdü. Müthiş bir yaşam öyküsü var. Okumalısınız. Fikret Mualla, mutlu olabilmek ve belki de her şeyi unutmak için resim yaptı. Kendi tarzını yarattı, bana göre herhangi bir sanat akımından etkilenmedi, tablolarına kendi duygularını, kendisi istediği gibi yansıttı.
Hayat doludur resimleri, umut doludur.
Fikret Mualla'nın "Yalnız ve Yaralı bir Hayat" sergisi de Folkart Gallery'de açıldı. İki sergiyi gezin, içiniz umutla dolsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA