Günün stresini atmak için gittiğim Fuar, benim için ısdıraba dönüştü! Malum komşuyum ben bizim ormana...
Her gün içinden geçiyorum...
Ve her seferinde bir gerginlik kaplıyor beni...
Ha bugün değişecek ha yarın değişecek. Acaba yerine ne yapacaklar?
Kongre Merkezi yapacağız diye güzelim ormanı katlederler mi diye kara kara düşünüyorum?
***
Kentin kanaat önderlerinin fikirleri sorulmuş, internetten İzmirlilerle anket yapılıyormuş vs...
Eeee sonuç?
Sordunuz, soruşturdunuz, toplandınız da ne oldu?
Tam olarak ne yapacaksınız?
Bunca fikir arasında bir görüş birliğine varıldı mı?
Yoksa herkes ayrı bir makamdan mı çalıyor!
***
Ortak bir görüş çıkmazsa ne olacak? Fikirlerin arasından kura mı çekeceğiz?
Kurayı kim çekecek?
Alsancak'taki niyetçi tavşana mı gideceğiz?
"Pişt güzel tavşan...
Senin Alice'ler, Harikalar Diyarı'nın başına ne geleceğine karar veremedi. Çek bakalım şu kağıtlardan birini" mi diyeceğiz? "
Kırmızı başlıklı kıza" mı soracağız?
"Kurt"u mu bulacağız?
Hansel ve Gretel'e sormayalım, onlar kendi ormanında bile yolu bulamadı!
Verecekleri akıldan ne olacak!
Aaa bir saniye!
Fuarın ortasında çikolatadan ev mi?
Hem de çatısını şekerden mi yapalım!
Tamam kabul!
Yalnız kapıları boyozdan, pencereleri gevrekten olsun rica edeceğim...
Valla bazen kahvaltı hazırlamak zor geliyor. Gazeteye giderken, fuarda kahvaltımı da yapıvereyim!
***
Eeee ne oldu? Beğenmediniz mi?
Peki geri kalan fikirler çok mu şahane?
O kadar güzelseler niye çıkıp birini söylemiyorsunuz?
"Ey İzmirliler. Bakınız yaptığımız anketin ve toplantıların ilk verilerine göre, hemşerilerimiz şu projeleri gündeme getirdi" demiyorsunuz? "
Bizim de gönlümüz şu projeden yana. Valla bizim kızı o projeye vereceğiz gidecek" diye açıklamıyorsunuz?
***
İşte bu "belirsizlik" nedeniyle geriliyor, "ormanımın" başına ne gelecek diye merakla bekliyorum. Aklıma "tuhaflıklar silsilesi tramvay projesi", "Çin işkencesine dönüşen aktarmalı ulaşım", "Çıkışı olan ama inişi olmayan tek yön Teleferik" falan geliyor. Eğer yine böyle, ortaya insanı çıldırtacak bir proje ile çıkılırsa, bu kez masum "kırmızı başlıklı kız" değil, "kurt"um ona göre!
Ormanımı size vermem!
