• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

SEDA KAYA GÜLER

Geçmişi üfleyin, gitsin

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Mart 2016
Geçmişe bağlı mı yaşıyorsunuz? Sizi aldatan ve terk eden sevgilinizi veya eşinizi unutamadınız mı? Hala eski güzel günleri düşünerek üzülüyor ve "bunu size niye ve neden yaptığını" düşünüyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Bilinçaltımızı geçmişimizin, iyi ve kötü tüm yaşadıklarımızın depolandığı bir arşiv olarak düşünelim. Doğru kullanırsak, bilinçaltımız en güvenilir kaynak olarak, yol gösterici bir rol üstlenir ve hayatımızı kolaylaştırır.

Doğru kullanmazsak, bilinçaltımız takıntılı, yorgun, mutsuz ve endişeli bir ruh yansıması olarak yaşam kalitemizi düşürür. "Geçmişin kırıntılarıyla yaşayan biri değil, geleceğe umutla bakan biri olun" diyen kişisel gelişim uzmanı İkbal Kaya bu yüzden bilinçaltı temizliğinin önemine dikkat çekiyor.

Bu konuda şu önerilerde bulunuyor İkbal Kaya:

* Bilinçaltımız çöp kovası değildir. Dolayısıyla bedenimize gösterdiğimiz ilgiyi bilinçaltımız için de göstermeliyiz. Bilinçaltımızda biriken yaşadığımız her türlü olumsuz olaylar, travma, acı, öfke, nefret bir süre sonra o çok özen gösterdiğimizi zannettiğimiz bedenimizi de etkilediği gibi ruhsal sağlığımızı da etkiler. Geriye dönüp değiştiremeyeceğimiz her türlü olumsuz duygu kayıtlarını depolamak yerine, serbest bırakarak, sadece olayı hatırlayarak, olayın getirdiği duygu durumundan özgürleşerek bilinçaltımızı temizlememiz gerekir.

AFFETMENİN ÖNEMİ

Örnek verelim hemen. Diyelim ki yaşadığımız bir ilişki ayrılık ile sonuçlandı. Bu ilişkinin bittiğini kabul ederek, ilişkinin içinde yaşanmışlıklarımızdan almış olduğumuz derslere bakarak önümüze bakmalıyız. Unutmadığımız, takılı kaldığımız takdirde anılarımızı güncel tutuyor ve geçmişimize bağlı olarak yaşamaya devam ediyoruz. Geçmişe bağlı kaldığımız sürece de hayatımıza yeni bir deneyimin girmesine izin vermiyoruz.

Bilinçaltı temizliğinde, affetmek ve olumlu düşünmek büyük önem taşıyor. Olumsuz her düşünce, hayatımızda gitmek istediğimiz yönde engel olduğu kadar, bedenimize de zarar verir. Olumsuz düşünmeye devam ettiğimiz her konu, bedenimizde hastalıkları da tetikler.

"Gün içerisinde düşüncelerinizi takip edin" diyen İkbal Kaya. "Olumsuz düşüncelerinizin farkına varın ve onları olumlu düşüncelerle değiştirin" önerisinde bulunuyor. Bunun için de meditasyondan yararlanabileceğimizi söylüyor. Nedenini de şöyle açıklıyor:

* Meditasyonun amacı, kafamızın içinde sürekli konuşan sesi bir süre için susturmaktır. Çünkü o ses ya geçmişten gelen düşüncelerle ya da gelecekle ilgili kaygı ve endişelerle meşguldür. Meditasyon yaparak, düşüncelerimizi geçmişten, gelecekten taşıyarak ana odaklarız. Anda her şey mükemmel ve yolundadır. Kendinizi yani iç sesinizi duyarsınız ve o da size daima sizin için en doğru olanı söyler.

BİLİNÇALTINIZA DANIŞIN

Aslında sözün özü şu: Hayattaki kafa karışıklıklarından, uyumsuzluklardan, sınırlamalardan kurtulmak için "neden"i ortadan kaldırın. Neden değişirse, sonuç da değişir. Bunun yolu da bilinçaltına danışmak.

Kaya'nın önerisi şu:

* Diyelim ki, sıkıntılı bir anınızdasınız. Problem ne denli karmaşık olursa olsun, önce zihninizi sakinleştirin ve sessiz kalın. Bedeninizi burnunuzdan aldığınız derin nefeslerle rahatlatıp gevşetin. Sonra sorununuz üzerine tüm dikkatinizle yoğunlaşın. Bu sorunu, mükemmel bir biçimde çözeceğinizi, gerekli gücün içinizde bir yerlerde olduğunu düşünün.

* Kendinize, size en iyi gelecek cevabı bulacağınıza dair telkin edin, her zorlu şartta dahi bir çözüme ulaşacağınıza inanın. Bu sorun çözümlendiğinde kendinizi ne kadar iyi ve rahatlamış olduğunuzu düşünerek hatta sorun çözülmüş gibi hayal ederek gerekirse uykuya dalın.

* Uyandığınızda zihniniz, günlük koşturmacanın içine girmeden size cevapları verebilir. Çözüm ve cevaplar gelmediyse umutsuzluğa kapılmayın. Dikkatinizi sorundan uzaklaştırarak kendinizi başka şeylerle meşgul edin. Zihniniz başka şeylerle oyalanırken, beyninizde aniden bir ampul yanacak ve cevap aklınıza gelecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.