Biz Avrupa Futbol kupası ile yatıp kalkarken, maç öncesi primlerini alamadıkları için de kimyası bozulup elenen, elenmelerine rağmen yüklü miktarda prim alan milli futbolcularımızla ilgilenirken, tek başına katıldığı Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanan 15 yaşındaki küçük kızımızı unuttuk.
Milli futbolcularımızın İspanya'dan 3 gol yiyip bizi üzüntüye sevk ettikleri 17 Haziran'da, Ayşe Begüm Onbaşı Kore'de yarışıyordu ve Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonası'nda altın madalyaya uzanmıştı.
Ama bizler üç hafta sonra öğrendik Ayşe Begüm'ün birinci olduğunu. Şampiyonadaki tek sporcumuzdu. Başka ülkeler beşer, onar katılırken o kortejde de bir başınaydı, bayrağımızı taşırken de. Üstelik bu onun ilk başarısı da değildi. Şimdiye kadar katıldığı ulusal ve uluslararası şampiyonalarda 65 madalya kazandığını duyunca da hem gururlandık hem de utandık.
Şu günlerde de yarışıyor Akhisar Anadolu Lisesi'nde okuyan küçük kızımız. Trabzon'da yapılan Dünya Okul Sporları Olimpiyatları'nda (Gymnasiade) önce finale kalmak ve sonra da şampiyon olmayı hedefliyor. Altın kızımızla umarım bundan sonra daha yakından ilgilenir ve sosyal medyada onun moralini bozacak değil yüreklendirecek mesajlar paylaşırız.
KORFBOL MİLLİ TAKIMI
O madalyalarına madalyalar katarken başka gençlerimiz de Çekya'da (Çek Cumhuriyeti) yapılan U23 Dünya Korfbol Şampiyonası'nda mücadele ediyorlar.
Onlar da büyük başarılara imza atıyorlar.
Örneğin Korfbol A Milli Takımımız, 2013 yılında Avrupa Şampiyonası ön eleme müsabakalarını namağlup tamamlayarak 2014 yılında yapılan Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazandı.
2016 Haziran'ında Fransa'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda da yine ön eleme müsabakalarını namağlup şampiyon tamamlayan takımımız, Avrupa'nın en iyi 10 ülkesi arasında yer aldı. Ekim ayında Hollanda'da yapılacak Avrupa Korfbol Şampiyonası finallerine doğrudan katılacak.
Bu başarıları 2018 yılında yapılacak olan Avrupa Şampiyonası finallerine de ön eleme yapman katılmalarını sağladı.
Eminim çoğunuz "Korfbol" ne diyorsunuz. Korfbol, basketbola ve hentbola benzeyen bir oyun. Sepet topu da denilen oyunda amaç rakip takımın potasına (korf) topu atarak sayı elde etmektir. Baskette olduğu gibi top sürmek yasak ama! Topu tutan oyuncu yer değiştirmeden pas vermek veya şut atmak durumunda.
KADIN-ERKEK BİRARADA
Sahayı hücum ve savunma bölgesi olmak üzere ortadan ikiye ayıran bir çizgi bulunuyor.
Her iki sayıdan sonra takımlar bölge değiştiriyor. Defans oyuncuları hücuma, hücum oyuncuları ise defansa geçiyor. Devre arasında ise saha değişimi yapılıyor.
En önemli özelliği ya da farkı ise kadın ve erkeklerin bir arada oynadıkları ve hiçbir cinse üstünlük sağlamayan tek oyun olması.
Bir korfbol takımı 4'ü kadın, 4'ü erkek olmak üzere 8 kişiden oluşuyor. Takımlar kendi aralarında hücum ve savunma takımı olarak ikiye ayrılıyor. Hücum bölgesinde 2 kadın, 2 erkek oyuncu bulunuyor. Aynı şekilde savunma bölgesi de 2 kadın, 2 erkek oyuncudan oluşuyor.
Bir özelliği de hem kapalı salonda hem de açık havada yapılabilen bir spor olması. Yaz aylarında açık havada oynanan korfbol kış aylarında kapalı spor salonunda oynanıyor. Oyun alanın zemini top sürme olmadığı için çok önemli değildir. Her türden zeminde korfbol oynanabilir.
Kapalı salonda plastik, açık havada ise çim zemin, korfbola en uygun alanlar.
Korfbolun 1995 yılında Türkiye'de başladığını belirten Milli Takımlar Menejeri Lale Güler, başlangıçta 2 takım varken şu anda ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite takımlarının yanı sıra gelişmekte olan spor branşları federasyonuna bağlı kulüp takımlarımız olduğunu söylüyor. Ayrıca U21, U23 ve A düzeyinde Milli takımlarımız bulunuyor. Onlara hem şimdiki turnuvada hem de bundan sonra katıldıkları tüm şampiyonalarda başarılar diliyoruz.
