• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Olimpiyatlar ve itiraflar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.08.2016, 00:00

Şu aralar televizyon başına geçtiğimizde ben de çoğunluk gibi ya Rio olimpiyatlarını seyrediyorum ya eski FETÖ'cülerin birbirleriyle yarışırcasına sergiledikleri itirafları dinliyorum.
Bir de kaçırdığım Game of Thrones bölümlerini izliyorum.
Sporda özellikle bireysel yarışlar bizim uzak olduğumuz alanlar.
Büyük bir nüfus potansiyelimiz olmasına rağmen sporun her alanında başarısızız. Sporcularımız daha ilk etapta eleniyor ve madalya şanslarını yitiriyorlar.
Atletizmde başarısızız, yüzmede keza öyle. Eskiden güreş, boks ve halterde madalyalar alma şansımız vardı, oralarda da dökülüyoruz.
Umutlar var tabii ama devlet politikası olmadığı sürece başarı şansı da azalıyor.
Mesela okçu Mete Gazoz. Henüz 17 yaşında. Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu'nun da söylediği gibi, "17 yaşında bir çocuğun olimpiyat oyunları gibi dev bir organizasyonda sahne alması çok önemli."

SPORCU YETİŞTİRMEK

Neden önemli? Çünkü Mete, 17 yaşında olduğu için en az 4 olimpiyat oyununda ülkemizi temsil edebilecek potansiyele sahip.
Bu olimpiyatta madalya alamadı, 4 yıl sonra alabilir. Sonrakilerde de... Dolayısıyla ona yatırım yapmak gerekiyor. Federasyon Başkanı yaptıklarını söylüyor. Mete'nin yaşı büyürken, sporculuğunun da büyüyeceğini belirtiyor.
Tabii ailesinin de payını unutmamak gerek. Baba Metin Gazoz, beden eğitimi öğretmeni ve eski bir milli okçu. Milli takım altyapılar sorumlusu. Anne Meral Gazoz da okçu. Ve hakemlik yapıyor. Oğullarına bir proje olarak bakmışlar.
Yani onun başarılı olabilmesi için bilinçli bir yatırım yapmışlar. El ve göz koordinasyonu gelişsin diye piyano kursuna yollamışlar. Bakmakla görmek arasındaki farkı ayırabilsin diye resim kursuna göndermişler. Bel kasları gelişsin diye yüzmeye yollamışlar.
Kısacası Mete, anne ve babasının yönlendirmesiyle okçuluğa 3 yaşında başlamış ve 9 yaşından beri de ulusal ve uluslararası müsabakalarda yarışıyor. 50'den fazla da madalya kazanmış. Haberimiz var mıydı?

SORUMLULUK

İşte burada medyanın önemi ortaya çıkıyor. Mete Gazoz'un adını daha önce duyduk mu?
Duymadık. Çünkü gazetelerin spor sayfalarında sadece futbola ve biraz da basketbol ve diğer popüler sporlara yer var. Televizyonlarda da öyle. Gündüz kuşağındaki programlarda hiç bir sporcu nasıl yetişir, anne babaların sorumlulukları nelerdir, çocuklarımızı spora nasıl yönlendiririz gibi konulardan söz edilir mi? Yarışçı ruhu veya centilmenlik nedir bilmeyiz ama hiçbir meziyeti olmayan insanların birbirleriyle acımasızca yarışmalarını ve kavga etmelerini çekirdek çitleyerek izleriz.
Bu başıboşluğun başta FETÖ olmak üzere terör çetelerinin işine nasıl yaradığını da itirafçılardan öğreniyoruz. Onlara umut ve gelecek sunamazsak birileri onların her türlü mağduriyetlerinden yararlanır.
Ve Game of Thrones'ta tüm çıplaklığıyla anlatıldığı gibi acımasız ve canice sinsi oyunlar ve taht kavgalarına tanık oluruz.
Çözüm hukuk ve demokrasiden yana olmak. Başka tutunacak dalımız yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA