• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kalbimizin elektriği

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.02.2017, 00:00

Normal bir kol saati büyüklüğünde bir aletElektronik devrelerden oluşan bir batarya ve tel elektrot şeklinde iki parçaya sahip...
Batarya omzun alt kısmında bir yere, cilt altına yerleştiriliyor.
Tel elektrotlar ise, omuz bölgesinden kalbe bağlanan toplardamar içinden kalp içine ilerletilerek, en uygun kalp bölgesine konuluyor.
Elektrot bataryaya bağlanıyor.
Böylece kalbe elektrik iletimi sağlanıyor.
Kalp pili denilen şey, en basit anlatımıyla böyle bir alet...
Kalbe elektrik uyarılar veren elektronik bir cihaz da diyebiliriz. Cihaz, elektriği kablo vasıtasıyla kalbe yolluyor, kalp de kendi ritmini pile iletiyor.
Diyelim ki kalbin çalışma hızı yavaş.
Veya ritim bozukluğu var. Biliyorsunuz kalbimizin görevi, kan pompalamak.
Vücuda gönderdiği temiz kanı, kullanıldıktan sonra geri alıp, temizlenmesi için akciğere göndermek, temizlendikten sonra yine geri almak ve vücuda göndermek.
Yani canlılığımızın devamı için gereken tüm maddeleri, vücudun en ücra köşesine kadar taşıması gereken "kan"ı, bir süreklilik halinde, hiç kesintiye uğratmadan dolaştırır. En basit tanımıyla bir pompa ya da emme-basma bir tulumba görevi görür.

KALP NASIL ÇALIŞIR?

Gelelim en temel meseleye...
Kalbin yaptığı iş "kan pompalamak" olduğuna göre, sistemin temelinde kaslar var. Bu kaslar da, "istemsiz" yani irademiz dışında çalışan ve özel yapıya sahip kaslar. Peki, bu kasları harekete geçiren mekanizma nedir, biliyor musunuz? Elektrik ile. Evet, kalbimiz kendi elektriğini kendisi üretiyor ve kullanıyor.
Kalp kasları da bu elektrik ile kasılma işlemini üstleniyor. Kaslar, elektrik sistemini sevk etmek için kasılırken, gereken enerjiyi sağlayacak kanı da damarlar getiriyor.
İnanılmaz bir makine vücudumuz.
Hem çok basit hem de çok karışık. Kendine ait bir düzeni var ve bu düzen bozulduğunda o da bozuluyor. Bu düzeni bozmamak da, eğer genetik bir faktör yoksa bizim elimizde.
Ama kendimize bakmazsak, sigara içersek, gerekli olandan fazla tüketirsek, hareket etmezsek damarlar tıkanıyor.
Ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alan kalp krizleri bu damar sisteminin tıkanmasıyla oluşuyor. Damarları açmak veya diğer aksaklıkları gidermek için pek çok yöntem var. Anjiyo yöntemiyle balon açmak veya stand takmak, daha ilerisinde baypass ameliyatı. En sonrasında da pil takmak...

BİLİMİN MARİFETİ

Yukarıda anlattığım alet yani pil, kalp kendi elektriğini üretemediğinde devreye giriyor. Kalp hızı 60 dakika olarak programlandıysa ve kalpten gelen elektrik 60 dakikanın üzerindeyse kalbe uyarı yollamıyor. Ama kalbin hızı 60'ın altına indiğinde, pil kap hızını 60 dakika yapacak şekilde elektrik uyarısı veriliyor.
Kalbin yavaşlamasını engelleniyor.
Bu da bilimin ve teknolojinin marifeti.
Bilim sayesinde vücudumuzun nasıl çalıştığını inceleyen doktorlar, teknoloji sayesinde de aksaklıklara çözüm bulmaya çalışıyorlar. Böylece ömrümüzü uzatıp, yaşamımızı sürdürebiliyoruz.
Ben de bu bilgileri kalp pili takılan eşim sayesinde öğrendim. Yaklaşık 40 yıldır kullanılıyor kalp pilleri ve giderek de gelişiyorlar. Pil takılı hastalar da normal hayatlarına devam edebiliyorlar.
Ama önemli olan vücudumuza iyi bakmak... Onu tanımak.
Kalbimizin, beynimizin, diğer organlarımızın nasıl çalıştığı hakkında bilgi sahibi olmak ve onları yormayacak şekilde yaşamaya çalışmak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA