Hülya ve Erkan Batu çifti Ankara'da yaşıyor. Yıllardır içlerinde olan karavanla seyahat sevgisini emekli olduktan sonra doya doya yaşamaya başlamışlar. Dört mevsim demeden fırsat buldukça Ankara'daki evlerinden çıkıp aylarca "Pembe Panter" adını verdikleri karavanlarıyla yurdumuzun her köşesini geziyorlar. Sahil kenarında karşılaştığımız Batu çiftinin Türk kahvesi kuru pasta ikramlarıyla sohbet ettik ve vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık. Karavanda yaşamla ilgili sorularımızı sorduk, onlar da içtenlikle bize yanıt verdi. İlginize sunuyoruz...

Erkan Bey, karavanla seyahate nasıl ve ne zaman başladınız?
Altı yıl önce yüksek miktarda para verdiğimiz bir hotele tatile gitmiştik. Ağustos ayında olmasına rağmen odanın kliması bozuktu. Bir türlü tamir etmeyince görevliler erkenden ayrıldık. Paramızla sefil olduk yani. Gittik sahil kenarında çadırda dinlenmemize devam ettik çok hoşumuza gitti. Ertesi yıl da, zaten hevesliydik, karavanla gezmeye başladık. Daha az para harcıyoruz ve muhteşem manzarası olan yerlerde konaklıyoruz.
Bu yaşam tarzını seçmenizde ne etkili oldu?
Dediğim gibi hotele ya da sürekli bir yere bağımlı kalmak bizleri sıkıyordu. Üstelik çok para harcayıp karşılığı olan hizmeti alamıyorduk. Sonra o olay başımıza gelince, Pembe Panterimizle gezmek bize çok cazip gelmeye başladı. Doğasını manzarasını gördüğümüz bir yerde durup güzel günler geçiyoruz.
Günlük rutininiz nasıl?
Dışarıdan doğada yaşamak zor gözükse de inanın vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Sabah kahvaltıdan sonra planladığımiz doğal ve tarihi yerleri geziyoruz; aklımıza TV, internet gelmiyor. İnternet paylaşımlarını daha sonra hatırlamak ve dostlarımıza fikir vermek için yapıyoruz.
Hayatınıza kattığı değerler nedir?
Karavanda sağlık sorunlarım sanki hiç kalmıyor. Uyku sorununuz bitiyor. Mışıl mışıl derinden uyuyorsunuz. Hele deniz kenarında diğer karavanlardaki dostlarımızla karşılaşırsak, sohbet muhteşem, yemekler harika, manzara olağanüstü oluyor ve keyif alıyoruz yaşamdan. Nadiren teknik arıza yolculuğu zorlaştırıyor. Onun dışında ufak tefek sorunlar hiç zor gelmiyor.
Su, elektrik ve internet gibi ihtiyaçları nasıl karşılıyorsunuz?
Karavanımızın güneş enerji sistemi var. Bizi güneşin olmadığında 3 gün idare eden akülerimiz var. 100 litre temiz su depomuz var. İnternet için cep telefonlarımızı kullanıyoruz. Karavanımızda televizyon var, güncel haberleri ya da dizileri filmleri izleyebiliyoruz.
Şu ana kadar karavanla gittiğiniz en unutulmaz yer neresi?
Ülkemizin doğusu batısı kuzeyi güneyi her yeri çok güzel. Ama bizi etkileyen yerlerden aklıma gelenler; Nemrut Dağı, Göbeklitepe, Gaziantep Zeugma Müzesi ve boydan boya yeşil ve mavi renklerden oluşan Karadeniz sahili ile yaylaları. Ancak her mevsim Ege sahilleri de muhteşem. Ve karavanla seyahatte en rahat konaklama elde ettiğimiz yerler...
Türkiye'de karavanla seyahat etmek sizce kolay mı, zor mu?
Kolay yanları da var. Sadece zorluğumuz bazı belediyeler. Yani belli yerleri bizlere ayırsalar hepimiz rahat edeceğiz. Bazı belediyelerin park ücretleri çok pahallı. Bazıları da park için izin vermiyor. Çekme ya da motokaravan ayrımı yapmaları da saçma.
Kamp alanlarını mı tercih ediyorsunuz, yoksa doğada mı kalıyorsunuz?
Biz doğayı tercih ediyoruz ancak bazı belediyeler doğada kalmaya izin vermiyor. Aynı doğada kamyon, tır kalıyor ama karavan kalamıyor. Sebep olarak; doğayı kirletiyorsunuz deniliyor. Oysa biz karavancılar önce kaldığımız alanı temizliyoruz. Terk ederken çöplerimizi kesinlikle topluyoruz fakat arkamızda bizim yerimize gelen özel araçlar maalesef çöplerini bırakıp gidiyor, suçlusu biz oluyoruz. Karavancılar kadar kaldığı yeri temizleyenler dünyada yoktur...

Yolculuk esnasında başınıza gelen ilginç bir olay var mı?
Giresun Espiye ilçesinde konaklıyorduk bir yaz. Belediye parkında otururken ana yoldan gelin konvoyu geçiyordu gelin diye el işareti yapmıştım. Aradan bir saat geçmemişti ki bir baktık gelin arabası yanımıza geldi kahve ikram edip, sohbet ettik. Bizi akşamki düğünlerine davet ettiler biz de gittik. Hala da görüşüyoruz çiftle.
Diğer karavancılarla iletişim kuruyor musunuz?
6 yıldır her fırsat bulduğumuzda yollardayız. Her toplumdan her meslekten her kültürden yerli yabancı insanlarla karşılaştık. Sohbetleri çok güzel, herhangi bir konuda yardıma ihtiyacınız olduğunda yardım ediyorlar ya da yol gösteriyorlar. Kendi evlerine davet edenlere gidiyoruz, her şehirde bir dost edindik şükür.
Karavan hayatı sizi kişisel olarak nasıl etkiledi?
Sağlıklı yaşamayı, çevreye saygıyı, çok değişik düsüncedeki insanlarla saygılı bir şekilde sohbet etmeyi, yabancı turistlerle dilimizin döndüğünce ülkemiz hakkında sohbet etmeyi sağladı.
Aileniz ve arkadaşlarınız bu yaşam tarzına nasıl tepki verdi?
Hayranlıkla bakıyorlar fakat çoğu kişi bize göre değil diyor. Eş olarak seyahat etmeyi bunu yaşam biçimine çevirmeyi başardığımız için mutluyuz.
