Bizim Çocuklar, Dünya Kupası Elemeleri'ne zor da olsa harika başladı. Zorlu Gürcistan deplasmanında maça adeta fırtına gibi başlayan A Milli Futbol Takımımız, henüz ilk dakikalarda gelen golle öne geçti. Ayyıldızlılar, maçın hakimiyetini eline alırken, agresif görüntüsü, ön alan presi ve temaslı oyunuyla rakibine üstünlük kurmayı bilirken, Gürcistan karşılık veremedi. Savunmada sağlam görüntüsü ile, hücumda ise hareketli, yaratıcı ve tehditkar oyunu ile Gürcistan'ı adeta sahadan sildi. Kırmızı-beyazlılar zaman zaman meşin yuvarlağı rakibine teslim etse de, oyunun kontrolünü elinde tutmayı bildi. İlk yarıda gelen ikinci golle ise Bizim Çocuklar soyunma odasına rahat girdi. Ayyıldızlılar, ikinci yarıdaki üçüncü golle artık işi şova döktü diyebiliriz sanırım. Ancak bu kadar doğru işin arasında zaman zaman şanssızlıklar da yaşanabiliyor elbette Barış Alper'in kırmızı kart gördüğü pozisyon gibi.
İŞLERLİK BOZULDU
10 kişi kaldıktan sonra Bizim Çocuklar'ın oyun işlerliği bozuldu. Zaman zaman büyük tehlikeler de atlattık ancak nihayetinde istediğimiz galibiyeti de almayı bildik. İkinci yarıda kırmızı kartın büyük etkisiyle gelen mecburi dalgalanmalara rağmen çok önemli bir maçı kayıpsız geçtik. Kırmızı karta kadar geçen süreyi değerlendirmek gerekirse de ay-yıldızlılarda kimseye ayrı bir parantez açmak istemedim. Çünkü yedekler de dahil olmak üzere ilk 11'deki futbolcuların hepsi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirdi. Montella'nın oyun planı dahilinde her isim elinden geleni yaptı ve elemelere net bir galibiyetle başladık.
NEFESLERİ KESTİ
Özellikle son anlarda büyük heyecan fırtınası yaşandı. Oyunun hakimiyetini eline alan ev sahibi, dalga dalga ataklarla ayyıldızlılarımızı zor durumda bıraktı. Elbette böylesine durumları da tecrübe edinmek ve zaferle ayrılmak çok önemli. Bizim Çocuklar, kendilerine neden 'altın jenerasyon' dendiğini de herkese bir kez daha ispatladı.
