Nereden nereye
Dünkü görüntü ise bambaşka idiİşte bu fark ağzımı açık bırakıyordu. Bırakın tamamen değişmiş olan raket, top, ayakkabı, giysi gibi teknik imkanları, bırakın etrafta heyecanla dolaşan, tırnaklarını yiyen aile efradını, bırakın çoğunun yanında gelen antrenör ağabeylerini, öğle sanıyorum ki efendice ve hiç taşkınlık yapmadan oynadıkları oyun o kadar gelişmiş ki, o güzel ve etkili vuruşları bizim zamanımızda, fazla abartmayayım ama 18'lerine yaklaşan "junior"'lar bile yapamıyorlardı galiba! Mutlu oldum, ümit doldum tabii ki... Yeter ki hep böyle devam etsinler.
US Open yolu dikenli
Us Open'e hazırlanan İlhan, Şenoğlu, Büyükakçay, Sezer ve Eraydın'dan (İnşallah hepsi katılabilir) mutlu haberler alabilmeyi diliyoruz.
Yeni "UTEM" ler
2005'te İzmir ve 2011'de Trabzon'da yapıldıktan sonra, şimdi de Mersin'de de 16 kortluk UTEM'in benzeri bir tesis daha yapılacakmış. Nerede nasıl yapılacaksa yapılsın da Türk tenisçileri istifade etsin.
Aslında her coğrafi bölgemize (toplam 7 adet) UTEM gibi tesislerin yapılması Türk tenisi için olmazsa olmazlardandır.
İzmir'de ki UTEM özel ve doğrusuyla, hatalarıyla çok kıymetli bir tesis, yönetilmesi, ayakta tutulması zor ve pahalı bir tesistir. Bütün bu zorluklara rağmen bu güzel ve nezih sporun gelişmesi, yayılması ve halkımıza inebilmesi için elzemdir
GSGM'lüğümüzün bu tesisi TTF'ye hibe etmesini tabii ki beklemiyoruz. "Ev ev üstüne olmaz" düşüncesiyle iki başlı yönetime de tabii ki karşıyız. Ancak sanıyoruz ki, aklı selimle ve çok güzel hazırlanmış bir protokol dahilinde, görev ve sorumluluklar belirlenir ve işbirliği içinde çalışılırsa, kazanan hem iki güzide kurumumuz; hem de Türk tenisi olur. Bekliyoruz
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.