Bir kulüp düşünün

Bizi yetiştirenler bize bilgilerimizi, görüşlerimizi ve tecrübelerimizi her zaman paylaşmamızın gerekliliğini öğretmişlerdi... Şimdi, düşlerimizi de paylaşarak yaşamın güzelliklerine ulaşıyoruz
Bir tenis kulübü düşünün... Her daim koşarak gidilen, yaz kış demeden, lokali yedi gün boyunca gece yarılarına kadar sohbet ve neşe içinde dolup, taşan, yaşayan... Giyimin kuşamın dert edilmediği,
maçı bitenin dönüp gitmediği bir kulüp...
İstirahat ve okuma köşeleri, TV salonları, "fitness" merkeziyle... İnternetçileriyle, bilgisayarlarının başında yarış halinde olan gençleriyle... Başka bir odada sessiz sedasız briç oynayanlar, satranç ustaları, kortları dolduran her yaşta insanıyla...
Zengin kahvaltısına, çayı ve kahvesine, yemek ve kebaplarına, balıklarına, şöminesi karşısında yemyeşil bahçesinde su şırıltıları arasında sohbetlerine doyum olmayan...
Üye dokusu ne olursa olsun, yeni dostlukların yeşerdiği... Eskilerin pekiştiği... Bitmeyen mücadelelerin yaşandığı, yaşama renk katan bir kulüp. Zaman zaman sucuk ekmek ve şarap ile renklenen, masadan masaya dolaşılan, kadehlerin tokuştuğu, esprilerin patladığı, şakaların doruğa ulaştığı, neşe ve huzur birlikteliğinin yaşandığı cıvıl cıvıl bir yuva... Her daim özlenen bir kulüp... Böyle yerlerin yaşamasına katkı sağlayacak faal bir üyesi olmak istenmez mi hiç?
En büyük Federer
Federer'in büyüklüğünü kabul etmeyen neredeyse yok gibi. "Tenis Dünyası Dergisi"nin son sayısındaki Borg- McEnroe yazısı aslında çok ilginç. Bence her tenis dostunun okuması gereken bir belge. Senelerdir süren ikili rekabetlerden sonra bu günkü dörtlü rekabeti irdeliyorlar. Evet, senelerdir süren ve çok yakın devam eden bu dörtlü rekabetin sonu mu geliyor acaba? Federer yaşlanıyorNadal dizlerinden, Djokoviç ise özel durumundan rahatsız... Zorlu bir kariyerin getirdikleri... Murray henüz bu üçlüyü delemedi, ama hep yanlarında. Görünürde Ferrer ve Tsonga var, belki de Del Potro... Sonrası şimdilik meçhul. Roanic, Dolgolopov için sanki henüz erken.
Geçen hafta Federer, Dubai'de Del Potro'yu geçtikten sonra finalde, Djokoviç'i iki sette saf dışı bırakan Murray'i yendi ve iki hafta üst üste kazandığı şampiyonluklarla zirveden kopmadığını gösterdi. Sıralama ise henüz değişmedi. Nadal dinlenirken, İsner'i yenen Anderson'a Delray'de şampiyon oldu. Acapulco'da Ferrer Verdasco'u yenerek 3 kez üst üste, kadınlarda da Errani Pennetta'yı yenerek şampiyon oldu. Ve bu hafta herkes Indian Wells'te. Dünya sıralamasında 2 sıra gerileyen (109) Marsel İlhan da burada yeni antrenörü ile önce elemelerde mücadele edecek. Umarız ana tabloya çıkıp ilerleme başarısını gösterir.
Tenis şöleni
Türkiye Tenis Federasyonu'nun organizasyonunda, 4 kategoride yapılan hafta sonu turnuvası, ölü sezonunu yaşayan Manavgat'taki Ali Bey Club'te, Türkiye'nin her köşesinden gelen 1000'e yakın oyuncu ve ailelerinin katılımlarıyla gerçekleşti. Bu kadar genç tenis oyuncusunu bir arada görmek, elbette ki çok sevindirici. Ailelerin maddi ve manevi özverileri ise apayrı bir ümit kaynağı. Zaman azlığından 3 kategoride turnuva sonuçlandırılmamış olsa bile, böylesi turnuvaların faydaları yakın gelecekte ortaya çıkacaktır sanıyorum.