İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yaklaşık 15 senedir kenti yönetiyor. O her ne kadar bazı kurumlardan AAA notu alsa da, halkın genel kanısı İzmir'in köy haline döndüğü yolundadır. Peki Aziz Bey, neden bu eleştiriler her zaman gündemde?
Çünkü her gün, her ay, Aziz Bey ve ekibi mutlaka bir olumsuz olaya imza atıyor.
İZMİRLİ DİKEN ÜSTÜNDE
Ayrıca 4 milyon İzmirli diken üstünde.
Çünkü yapıların % 70'i çürük, kentsel dönüşüm bekliyor. Hala İzmir'de köklü bir kentsel dönüşüm başlamış değil.
İzmir'in belediye binasının bile çürük raporu var. Tuzlu deniz suyu, binanın kolonlarını, zombi gibi, her saniye kemiriyor, uzmanlar kuvvetli bir depremde, bina yıkılacak diyor! Çare ne biliyor musunuz? Sadece binanın yanlarındaki ağırlıklar sökülüyor. Neymiş efendim, tedbir alıyorlarmış. Deprem uzmanları, binanın başka bir yere yeniden yapılmasını istiyor. Ama Kocaoğlu kalıcı çözüm yerine baştan savma tedbirler alıyor.
Allah korusun yaşanacak büyük bir depremde belediye binası yıkılırsa belediye çalışanları hayatını kaybedip veya yaralanırsa bunun sorumlusu kim olacak?
İTFAİYENİN TAŞINMASI LAZIM
Bitti mi? Hayır... Yenişehir'deki itfaiye binası da çukurda kalıyor. İtfaiye araçlarının yarısı, bir ara su içinde kalmıştı.
Aradan yıllar geçti ama merkez itfaiyenin yeri bir türlü değişmedi. Kışın, itfaiye su içinde kalırsa bu sorumluluğun altından kimse kalkamaz benden söylemesi. Aziz Başkan, bu konuda da hiçbir tedbir almadı.
Diyorlar ki, pompa sistemi kurduk.
İyi ama bu sistem arızalanırsa ne olacak?
Belediye çalışanlarını, itfaiyecileri hatta İzmirlileri Allah korusun diyorum.
KOCAOĞLU'NU KİM DİZE GETİRDİ?
Bütün bu köy eleştirileri olurken ve A takımı keyif çatarken, gazetemizdeki "KOCAOĞLU'NU DİZE GETİRDİ" manşeti dikkatimi çekti. Ne oluyor dedim, bir araştırma yaptım. Manşette adı geçen Ahmet Yavaş, itfaiyede çalışıyormuş.
Büyükşehir'e açtığı harcırah ve mobbing davasını kazanmış. Yavaş kazandığı bu davalarla adeta bir devrim yapmış. Harcırah davası, emsal niteliği taşıdığından, diğer çalışan 6000 personelin de yolunu açmış. Yüzlerce çalışan, nerdeyse bir emekli ikramiyesi kadar para hak kazanmışlar.
Yine öğrendiğime göre, itfaiyede 3 bürokrat, Ahmet Yavaş'la savaşa girişmişler. Harcırah davası açamazsın, sana bunu yaptırmayız diye mücadelede bulunmuşlar.
Hatta Ahmet Yavaş'ı, bu üç bürokratın makamlarına güvenerek, dövmeye kalktıkları yolunda iddialar bile geldi kulağıma. Ama bu kahraman çalışan, mobbinglere, sürgünlere ve zulümlere direnerek, bu harcırah davasını itfaiye ve belediye çalışma hayatına kazandırmış.
Sonra ne mi olmuş?
Yavaş, kendisine yapılan mafyavari saldırıları, hep ilgili yerlere dilekçe ile bildirmiş. Bildiğim kadarıyla geçtiğimiz haftalarda, sırf bu yüzden, itfaiyede bir bürokrat görevden alındı. Arkası da gelecekmiş...
Bu gidişle birilerinin hatası yüzünden, belediye kasasından yine trilyonlar çıkacak.
Yine cezalı, İzmir halkı çıkacak. Hem bürokrasi gereği gibi çalışmıyor, hem de çalışanlara zulüm yapmak, neyin nesi anlamış değilim.
Aslında kişiye çıkmalı bu gibi kamu zararları.