• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ZAFER ŞAHİN

Amerika bizi iktidar yap!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Aralık 2013
Önce öznesini değiştirerek günün moda sorusunu soralım:
Deniz Gezmiş yaşasaydı bu CHP'ye ne derdi?
CHP tabanının ben diyeyim yarısı, siz deyin üçte ikisi gençlik yıllarını "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" diye bağırarak geçirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinden yansıyanları okurken eminim onların aklına da bu soru gelmiştir.
ABD'ye daha sık geleceğiz...
Türkiye- İsrail ilişkileri düzelmeli...
NATO'yu çok önemsiyoruz...
Belli ki yeni CHP'de 'İktidar olmanın yolu ABD'den geçer' görüşü ağırlık kazanmış.
Gerçekten de öyle mi acaba?
Türkiye'de iktidarları ABD mi belirliyor?
Milletin iradesi Atlantik ötesinden esen rüzgarlarla mı şekilleniyor?
Öyle bile olsa CHP'nin iktidara gelebilmek için Amerikan yardımından çok daha fazlasına ihtiyacı var.
Türkiye tarihinin en kritik seçimine 4 aydan az bir süre kalmış; hala 3 büyük ilde CHP'nin kimlerle seçime gireceği belli değil!
Ankara'da Melih Gökçek'in karşısına çıkaracak aday bulamıyorlar...
İzmir'de durum karışık...
İstanbul'da Sarıgül kesin gibi ama onun da seçimi alacağının bir garantisi yok.
Amerikalılar Kılıçdaroğlu'na, 'Seçimleri nasıl kazanmayı düşünüyorsunuz' sorusunu boşuna sormuyor.
CHP'yi hepimizden iyi tanıdıklarına ve takip ettiklerine adım gibi eminim.
Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti kendisi ve partisi adına atılmış önemli bir adım.
Ancak bu ziyaretin CHP'ye iktidar kapılarını ardına kadar açacağını düşünmek safça bir iyimserlikten başka bir şey değil.
CHP önce kendini ispat etmek zorunda.
Sonra parti yönetiminin cevabını bulması gereken bir soru daha var:
ABD ve düne kadar tu-kaka ilan ettikleri cemaat desteği ile iktidara gelmek CHP tabanını ne kadar memnun eder?
Ya da bu gerçek bir iktidar olur mu?

Zeybekci kabineye


Herhangi bir kulis bilgisi ya da duyum almadım.
Gönlümden geçeni yazıyorum.
Binali Yıldırım da ayrıldıktan sonra kabinede Egeli bir bakan kalmayacak.
Başbakan Erdoğan'ın, tüm siyasi partiler için özgül ağırlığı yüksek olan Ege Bölgesi'ni bakansız bırakacağını hiç sanmıyorum.
İktidar partisinin Egeli vekilleri arasında kabineye en yakın isim bence Nihat Zeybekci.
MKYK üyeliğinden sonra Meclis'in en önemli komisyonlarından biri olan Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu başkanı oldu.
Aralık ayının sonunda gerçeklemesi beklenen kabine revizyonunda Zeybekci'yi Sanayi Bakanı olarak görmek beni hiç şaşırtmaz.

Yeni nesil başkan adayı Barış Eroğlu

Henüz 32 yaşında.
Aliağa'da yaşayan bir işadamı.
70'li yıllarda Trabzon'dan Aliağa'ya göç eden Karadenizli bir ailenin çocuğu.
Uzun yıllardır CHP'de siyaset yapıyor.
2014 yerel seçimlerinde Aliağa'dan belediye başkanı seçilmek için kolları sıvamış.
Geçtiğimiz hafta Ankara'da ziyaretimize geldi.
Yaşından beklenmeyecek bir siyasi birikime ve hitabet yeteneğine sahip.
Aliağa'nın İzmir ve Türkiye için ne anlama geldiğini, yakın gelecekte nasıl bir cazibe merkezi olacağını o anlattıktan sonra anladım desem yalan olmaz.
'Tanıtım broşürünüz ya da kitapçığınız yok mu' diye sordum.
Yokmuş, onun yerine teknolojiyi kullanıyormuş.
'Bütün projeler burada' diyerek elindeki küçük siyah çantayı gösterdi.
Çantanın içinden el büyüklüğünde bir projeksiyon cihazı ve lazer kalemi çıkardı.
'Projelerimizi anlatmak için ihtiyacımız olan tek şey boş bir duvar' dedi.
Bugüne kadar Aliağa'da ne yaptıysa, hangi projeleri geliştirdiyse tümünü o küçük cihaza sığdırmış.
15 dakika içinde duvara yansıttığı fotoğraf ve grafiklerle anlattı hepsini.
CHP iktidar olmak istiyorsa, Barış Eroğlu gibi genç ve teknoloji iyi kullanan adaylarla halkın karşısına çıkmalı.
Malum, bu parti uzun süre cep telefonunu kapamayı dahi beceremeyen yöneticiler tarafından idare edildi.
CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın'ın şu sıralar işi başından aşkın ama Barış Eroğlu'nu mutlaka dinlemeli.
Eminim bu görüşmeden sonra bütün aday adaylarına Barış Eroğlu'nun yöntemleriyle çalışmalarını tavsiye edecektir.
Bunu yaparsa Türkiye'yi de ciddi bir kağıt israfından kurtarır.

Siyasette kadının adı yok

Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü.
Türk kadını bundan tam 80 yıl önce seçme ve seçilme hakkına kavuştu.
Tabii kağıt üzerinde...
Fiiliyattaki durum içler acısı.
İzmir'in Cumhuriyet tarihi boyunca seçilmiş tek kadın belediye başkanı Nurgül Uçar'ın verdiği rakamlarla devam edelim...
1930 yılından günümüze Türkiye'de yapılan 17 yerel seçimde 30 bin kişi belediye başkanı seçildi.
Bunların sadece 79'u kadın...
Halen görevde olan 26 kadın belediye başkanından 16'sı BDP'li.
Türkiye'nin batıya açılan penceresi Ege'de sadece 3 kadın belediye başkanı var.
Aydın'da Özlem Çerçioğlu, İncirliova'da Fadime Özbay ve Bafa'da Zühre Dönmez.
Ege'nin 80 yılda çıkardığı kadın belediye başkanı sayısı 13.
Kadın kotası, pozitif ayrımcılık lafları kulağa hoş geliyor da, kadınlar artık biraz icraat bekliyor.
Yıllardır erkek belediye başkanları tarafından yönetilen şehirlerin hali ortada...
Özellikle büyükşehirler kadınlar tarafından yönetilseydi çok daha yaşanılır yerler olurdu.
Liderler artık belediyelere kadın eli değmesine izin vermeli.
Zaten başka çaremiz de yok gibi görünüyor...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.