Biliyorsunuzdur, Avrupa Birliği'nin 1985 yılındaki Milan zirvesinde, gerek AB üyeleri gerekse aday ülkelerde 9 Mayıs'ın her sene 'Avrupa Günü' olarak kutlanması kararı alınmıştı.
Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, daha 1950'li yıllarda daha sonraları Schuman Bildirisi olarak hatırlanacak bir tasarı ortaya atarak, İkinci Dünya Savaşı ertesinde, Avrupa'da barışçıl ilişkilerin kalıcı şekilde kurulması gerektiğini gündeme getirmiş, sistematik ve organize bir Avrupa kurmak gayesiyle bir kanun teklifi açıklamıştı.Bugün bile bu tasarı, Avrupa Birliğinin kurumunun yapı taşı ve ana ruhu olarak kabul edilir.
2021 yılının 9 Mayıs'ı ise maalesef Avrupa için pek parlak kutlamalara şahit olamadı! Bir yandan pandemin moral bozucu sosyal ve ekonomik etkileri, diğer yandan Brexit ve bugünlerde de AB için lokomotif bir ülke olan Almanya'nın dünyaca saygın ve güvenilir şansölyesinin görevine veda ediyor olması bunun başlıca nedenleri.
Dünyada toplam ölüm rakamı,geçen hafta itibari ile 3.306.746 ve toplam vaka ise 158.970.290 idi.
Neredeyse bilançonun üçte biri olan bu rakamları, bir de küresel refah düzeyinin en yüksek ve sağlık alt yapısının en iyi olduğu Avrupa kıtası için düşündüğünüzde, inanılmaz bir fatura ile karşı karşıya olunduğunu görürsünüz.
Gerçi Birinci Dünya Savaşının yıkımları ardından Avrupa'da bugünkü CoVid19 salgını gibi anılan 1918 İspanyol gribinden sonra da 40 milyona yakın insan ölmüştü ama günümüz imkanları içinde salgın ile daha iyi mücadele edilebileceği algısı hepimizde vardı kuşkusuz.
İNGİLİZ PAYI
IMF (Uluslararası Para Fonu) kaynaklı verilerde, tüm dünyanın GSMH (Gayri Safi Milli Hasılası) nın %22.2'sini 16 trilyon 200 milyar dolar ile Avrupa Birliği oluşturuyordu, artık Brexit ile AB'den ayrılan İngiltere'nin 2 trilyon 850 milyar dolarlık payını da bu rakamdan düşmek gerekecek.
510 milyonluk AB nüfusu içindeki 70 milyon İngiliz payı kuşkusuz çok önemli ekonomik, siyasi ve kültürel etkilere yol açıyordu.Son iki yılda Avrupa sadece Brexit ve Pandemi ile %20 küçüldü.
İkinci Dünya Savaşı ardından Avrupa Ülkeleri arasındaki siyasi gerginlikleri yok etmek için Monnet, Robert Schuman ve Adenauer'in birlikte,Avrupa'da kalıcı bir barış için tasarladıkları önergeyi kamuoyuna deklare etmelerinden Avrupa Çelik ve Kömür Topluluğu'na (Paris,1951), 1985 'de yürürlüğe giren Schengen Antlaşması'ndan, 'Euro' ortak para birimine (2002) geçişe ve 1992 yılındaki uluslarüstü yasal düzenlemeler olan Maastrich antlaşması ve takip eden hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı referansında demokrasi ve liberal ekonomi gerekliliğini deklare eden Kopenhag Kriterlerine(1993) kadar bir çok aşamaların ardından Brexit ve Pandemi ile tökezleyen bir Avrupa görüntüsü karşımızda olsa da, günümüzde yine de Avrupa, idealleri ve oluşturduğu refah toplumu özelinde insanlık için özel konumunu korumaya devam ediyor.
Son noktada demokrasi, ekonomi ve insan hakları bağlamında İnsanlık için en önemli aşamalardan birisi olan Avrupa Birliği, deneyim ve birikimleri ile Brexit ve pandemi gibi sorunları çözümleyerek Avrupa ideallerini ileriye taşıyacaktır diye düşünüyorum. Umudum, Türkiye olarak AB üyeliğini bir an önce gerçekleştirmek.Bunun ,Ülkemiz ve AB için vazgeçilmez önemde olduğunu önümüzdeki yıllardaki siyasi, ekonomik, sosyal ve jeostratejik gelişmeler gösterecektir!