Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki gayri askeri statüdeki adaları silahlandırma çalışmaları Türkiye'nin sert uyarılarına rağmen devam ediyor. Askeri envanteriyle Türkiye'nin yanından bile geçemeyecek durumda olan Yunanistan, eline geçirdiği her fırsatta türlü bahanelerle ülkemize kafa tutmaya çalışıyor. Üstelik Atina, bunu kendi öz kaynaklarına ve askeri gücüne güvenerek de yapmıyor. Aksine Batılı ülkelerden aldığı gazla hareket edip, Türkiye ve bölgesiyle ilgili başkalarının gizli ajandalarına hizmet ediyor. Ekonomik gücü ile örtüşmeyecek astronomik harcamalar yapıp dev silah ve askeri işbirliği anlaşmalarına imza atıyor. Ankara'nın Ege'de önerdiği barışçıl tüm yolları reddediyor.
BATI SESSİZ KALIYOR
Bugüne kadar Ege ve Akdeniz'de Türkiye'nin attığı her adımda hukuksuzluk arayan Batılı devletler de Yunanistan'ın bölgedeki her türlü aşırılığına sadece kendileri için kullanışlı bir maşa olduğu için sessiz kalıyor. Atina yönetimi, bugün sırf Türkiye karşıtlığı üzerine kurduğu dış politikasının yarın kendi topraklarında bizzat kendisi için büyük tehlike yaratacağını umursamıyor. Topraklarında açılmasına müsaade ettiği Amerikan üslerindeki askeri yığınağın günün birinde kendisini de hedef alabileceğine dair en ufak bir öngörüleri bile yok. Atılan adımların ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini sadece Türkiye de dile getirmiyor üstelik. Tecrübeli Yunan siyasetçilerin birçoğu, hükümetlerinin kendi güvenliğini riske attığının farkında. Öyle ki geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ülkesinin tarihten ders alması gerektiğini söyleyen Yunan vekil Kleon Gregoriadis, "Yunanistan bir ABD üstüne dönüştü Nasıl ki 1922'de Büyük Güçler, Yunanistan'ı Atatürk'ün askerlerine karşı Osmanlı'nın petrol zengini bölgelerini arsızca ele geçirmek için kabaca kullanmışlarsa, şimdi de bizi çıkarları için kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.
1960 SONRASINDA ARTTI
İşte tüm bu uyarılara rağmen geçmişten bu yana Yunan hükümetlerinin popülist tavırları ve hayali haritalar üzerinde kurdukları Ege planları hiç değişmiyor. Uluslararası hukuka göre, kolluk haricinde hiçbir güç bulunmaması gereken 23 adanın 22'si Yunanistan tarafından yıllar içinde yavaş yavaş silahlandırıldı.
Bu adalarda jet üssünden, mekanize ve topçu birliklere kadar her şey var. Türkiye ile Yunanistan arasında gerilime neden olan 23 adanın statüsü 1923 Lozan Anlaşması ve 1947 Paris Antlaşması ile belirlendi. 1947 Paris Barış Antlaşması ile Yunanistan'a verilen adalara aynı anlaşmayla gayri askeri statü de verildi.
Egemenlik devrinin şartı olarak Atina'nın bu adalarda jandarma ve polis dışında hiçbir şekilde silahlı güç yerleştirmemesi şart koşuldu.
Anlaşmalarda Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya'dan oluşan 9 ada konusunda ise egemenlik devri olmadı, Yunanistan'a bu adaları sadece kullanma hakkı verildi. Adaların egemenliği ile deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye'de kaldı. Ancak Yunanistan, her iki anlaşmayı da ihlal etti. Yunanistan, bu adaları 1960'ların ilk yarısından itibaren silahlandırmaya başladı.
1964 ve 1975'te Türkiye BM nezdinde girişimlerde bulundu ise de silahlanma Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından daha da hız kazandı.
"TARAFSIZ OLSAK ATİNA'YLA ANLAŞMA İMZALAMAZDIK"
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez'in Yunanistan ve Türkiye arasındaki itilaflı konularda Atina yönetiminin tarafını tuttuğunu açıkça itiraf etmesi, yazının başında belirttiğimiz gibi Atina'nın Batılı devletlerce kullanıldığının son ispatı. Menendez, "Yunanistan ile Türkiye arasında tarafsız olsaydık ABD'nin, Yunanistan'daki ayak izini genişleten büyük 'Askeri Güvenlik İşbirliği Anlaşması'na imza atmazdık" dedi. ABD-Yunanistan Savunma İşbirliği Anlaşması uyarınca Yunanistan, Türkiye sınırındaki Dedeağaç Üssü ve Girit Adası'ndaki Suda Üssü de dahil olmak üzere, ülkedeki Amerikan üslerinde daha fazla ABD askerinin konuşlandırılmasına izin verecek.
Anlaşma ile ABD, Yunan askeri üslerine de erişim hakkına sahip olacak.
JET ÜSLERİNDEN ASKERİ BİRLİKLERE KADAR HER ŞEY VAR
GAYRİ askeri statüdeki adalardan Midilli Adası'na 1 Yunan Mekanize Tümeni, Limni, Sakız ve Sisam adalarına birer Yunan Mekanize Tugayı olmak üzere 3 Mekanize Tugayı kuruldu. Taşoz, Semadirek, Bozbaba, İpsara ve Ahikerya olmak üzere toplam 5 adaya da Tabur- Alay seviyesinde askeri birlik konuşlandırıldı.
Ayrıca, Türkiye'ye yönelik jet harekatı için, İstanköy, Rodos, Çoban, Limni ve Midilli adalarına havaalanları inşa edilip savaş uçakları yerleştirildi. Adalardaki tüm bu birliklere yüzlerce tank, zırhlı araç, top ve binlerce asker yerleştirildi.
Gayri askeri statüdeki 23 adadan sadece Herke'de askeri birlik yok.