• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Eski dostların Antalya kaçamağı

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.05.2011, 00:00
Evet çok ama çok eskiden tanışan nefis bir grup buluşup, Antalya'ya tatile gitti. Dostluklarını daha da perçinleyip döndü. Bu güzel tatilin mimarları Senen Çapa, halkla ilişkiler ortağı Şebnem Saygınışık ve en eski dostlarımdan canım Hakan Elyaban. Harika bir organizasyona, harika kişiler, harika bir otel, harika bir servis eklenince muhteşem bir tatil oldu.
Yeşilköy Havalimanı'nda birer ikişer herkes ardı ardına geldik. Kimimiz dün görüşmüş, kimimiz uzun zamandır görüşememiştik. Bir kaynatma bir kaynatma... Tesadüf uçakta Arto'nun oluşu neşeyi doruğa ulastırdı.

3. KATTA HAVUZ
Otele varış aynı neşeyle devam etti. Teras barlarından birinde toplandık. O kadar iyi sohbetler vardı ki... Şebnem ve otelin halkla ilişkiler müdürelerinden daha önce beraber çalıştığımız İzmirli Zeynep Yavuz'un organizasyonları ile sohbetin koyuluğundan 2 saat sonra odalara dağıldık. Odaları size anlatmayayım, zaten önümüzdeki günlerde SuSesi kompleksini size anlatacağım. Sadece 3. katta muhteşem bir havuzum, iki de jakuzim olduğunu Sadık'a telefonda söylediğimde 'Harika, buraya geldiğinde havuz üstü bir villadayım, balkonu aç suya atla' deyiverdi.

ANINDA GÖRÜNTÜ

Akşam Çin Restoran'a geçtik. Uzakdoğu desem daha uygun olur Susshi'den, sıcak dondurmaya kadar süper bir menü, süper dekor ve servis... Neşe içinde diskoya giderken, telefonumda birçok sms gördüm. Çoğu "Antalya nasıl gidiyor?" mesajı idi. Nereden biliyorlar diye düşünürken Twitter canavarı Neslihan'in (Yargıcı) telefonla başbaşa olduğunu görünce anladım. Anında görüntü... Gece güle eğlene odalara dağıldık ki, Sadık'tan bir telefon, oda numarasını unutmuş, sorduk soruşturduk bulduk. Bir telefon daha, yine mi unuttu dedim, olay başka imiş. Okuyun, Sadık odasına giriyor, vazonun, koltuğun yer değiştirdiğini görüyor, dikkatle valizlini arayınca bir de ne görsün başka valiz odada. Nihayet yanlış oda olduğunu anlıyor. Kendi odasını buluyor, ama içeriden bir konuşma sesi geliyor.

YANLIŞ ODA KAOSU
Kapıyı çalıyor, Filiz(Tuna) ile İsmail(Akkaya) kapıyı açıyor. Tabii ki yerlere yatıyorlar gülmekten. Diskoda anahtarlar karışsa da oda numaraları da mı değişmiş?... Bu grupta bu komik olaylar her zaman olacaktır. Herkes o kadar candan, o kadar iyi niyetli ki. E hep derim pozitif enerji...
Cumartesi sabahı o 'brunch'ı kelimelerle anlatmam zor. Yıllardır hem en iyi tatil beldelerinde işletmecilik yaptım, hem de en iyi yerlere tatile gittim. Club Med'de buyududum. SuSesi'ni tek geçerim. Yine söylüyorum, Şebnem ve Hakan'ın misafirperverlikleri tartışılmaz.
Tüm hanımlar Hakan'ın tasarımı kendi markası 'Nannania' plaj ustlukleri ile geldiler, Neslihan hariç. Kadın, elini kolunu güneşe vermez, ve tabii ki beyaz giymez" diyerek üstüne şal olarak kullanmayı tercih etti Nannania'sını.
Ahu'm canım Ahu'mu karşılamak için lobiye gittiğimde Hakan, Şebnem, Levent Bey (otel koordinatörü), Zeynep çiçeklerle karşılıyorlardı bile. Ahu'm da ben dahil hepimize hediyelerini dağıtıyordu. Ahu'ma tahsis edilen şatodan bahsetmiyorum, tahmininize bırakıyorum. Hasret giderip saatim gelen Spa'ya indim. Muhteşem bir peeling, masaj, jakuzi... Küçük bir prens olarak akşam yemeğine hazırlandım.

FELEKTEN BİR GECE
Balık restoranda inanın tatlıyı beklerken daha ara sıcakların devam ettiğini duyunca fenalık geçiriyorduk. Ama tabii ki tüm fenalıklara rağmen tatlıya kadar her şey yenildi. Aşçı alkışlandı. Sazlar coşturdu... Muzi assolistleri canlandırıp masayı yıkarken Manolya bir dans gösterisi yaptı ki, Nalan (Salur) öyle bir kırdı geçirdi ki, Neslihan öyle bir çalıştı ki Twitter'a, dikkate geçince gözlüklerini takan Güneş öyle dikkatli idi ki gözlük çıkmadı, Levent öyle bir Roman gösterisi yaptı ki, Sadık kolesterol demeden Ahu'nun kırılmayan ıstakoz kollarının içini çekiçle kırdırıp servis ettirdiği ıstakozları öyle bir yedi ki, Figen (Erman) öyle bir coştu ki, Hakan'la Şebnem öyle iyi hostluk yaptılar ki... Biz Ece(Şirin) ile ancak sakin sakin etrafı seyretmekle yetindik...
Gece vukuatsız herkes dinlendi. Sabahsa cin gibi gruba tahsis edilen dev villanın dev bahçesinde harika bir orkestra ve muhteşem bir brunch ile güne başladık. İnanın üç kez yağmur yağdı, güneş açtı o kadar rahat ve o kadar mutlu idik ki kimse bunların farkına varmadı bile... Tatil boyunca çalışan Altay nihayet pazar öğlen katılabildi festivale. Gülsüm'le onları öyle yakıştırıyorum ki, böyle mütevazı, abartısız çift çok az diye düşündüm. Çok yakışıyorlar. Hep böyleydiler, hep de öyle kalacaklar.

AYAKLARIM GERİ GİTTİ

Dönüş... O kadar gezdim. Ayaklarım geri giderek çok enderdir havaalanına gitmem. işte öyle oldu dönüş. Son dakikada otobüslere yetişti Neslihan. 'Beni unutuyordunuz' deyince Nalan'ın (Salur) 'Kız biraz renkli giyinsen fark ederiz' cevabı daha neler, nelere güldük. En yakın zamanda görüşmek üzere sarıldık birbirimize. Tekrar profesyonellikten öte başarılı Şebnem'e, en eski dostlarımdan biri ve her zaman ortak olduğum süre için gurur duydum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI