Alexa Rodulfo, çok gence misal olacak bir hikayesi ile karşımda idi. Daha evvel bahsettiğim Madison'un yeni top mekanlarından 'Nespresso'da buluştuk. Alexa, Meksika'da doğmuş, büyümüş. Makyaj ve saç üzerine ilgi ve yeteği çok olduğundan 16 yaşında kuaför salonu açmış Meksika'da. Ardından buralarda tatmin olamadığından 8 yıl önce New York'a geliyor, tabii ki büyük beklentilerle. Alexa, "Benim için gelişme gösterebileceğim en iyi yer, diye geldim. Ama burada kimseyi tanımadığımdan sanatımın tepesinde dahi olsam kendimi gösteremiyeceğimi üzülerek anladım. Fırsatlar ülkesi burası ama fırsatı yakalamak lazım. Magazincilerle iyi ilişkilerde olmak, bir ajans portofolyosuna sahip olmak, bazı ünlülerle çalışmak bu işin ilk şartlarından biriydi. Ben de bunlar olmadığı gibi çalışma vizem bile yoktu. 1 yıl boyunca Meksika'ya gittim geldim. Bir yerden başlamak lazımdı. Herkes bir yandan 'kendini göster' deyip duruyordu. Bir de çalışacağım başarılı fotoğrafçıları bulmam gerekiyordu. Ama kimse ile tanışıklığım bile olmadığı için yerimde sayıyordum. Profesyoneller 'saç mı, makyaj mı?' diye sorduklarında ikisi de diye cevap verdiğimde şaşırıyorlardı" diyor. Mutlak bir atılım yapması gerektiğini düşününce e-maillere başvurup fotoğrafçı Norine Pereauit isminde bir Fransız'ın bir makyaj ustası aradığını okuyunca, hemen başvurusunu yapmış. Masal gibi gelişen yaşam basamaklarını tırmanışı başlamış böylece. Garip bir binanın üst katlarından birine korka korka tırmanmış. İçeri girip beklerken duvardaki garip resimler, dekorasyon ürkütmüş Alexa'yı.
İMTİHANDAN GEÇMİŞ!
"İçeriden 65 yaşında bir hanım gelince biraz şaşırdım, o kadar da rahatladım. Çalışmalarımı gösterince, 'Aman kimseye gösterme bunları' dedi kadın. Her türlü makyaj veya saçı yapar mıyım diye sordu. Ben 'evet' deyince sabah 6.30'da orada olmamı söyledi" diye devam etti Alexa. Sabah tam saatinde 5. kata taşımış bütün malzemelerini kız. İkinci şoku orada yaşamış, boyayacağı kişi zenci bir mankenmiş. O güne kadar siyahi birini ne boyamış ne de taramış olan kızın şokunu siz de tahmin edersiniz. Elindeki makzemelerle korkunç bir sonuç çıkınca özürler dileyip tekrar tekrar saç-makyaja devam etmiş. Uzun bir süre sonra çekim bitmiş. İş veren hanım, 'Sadece seni denemek için yaptım, kamerada filim de yoktu. Ama imtihanı geçtin, seninle çalışacağım' demiş ve Alexa 1 ay bedava çalışıp bu mevzuda pişerken bu hanımın arkadaşı ünlü Dorothy Magoe'nin yanında çalışmaya başlamış. 'Kitap değil ansiklopedi bitirdim" diyor. ÖNCE ARAŞTIRIYORUM
Ülkesinden gelip WOW dergisine müdür olan bir arkadaşının da yardımı ile Karla Martinez, Virginia Smith derken Meredith Melling yani Vogue dergisinde yukarı basamaklara katılmış. Yelpazeye Caroline Herrera katılmış 'Bir arkadaşım var saçını keser misin?' demiş. Müşteri Roberto Cavalli imiş, o da tavsiye ile Margarita Missoni... Tüm dergiler bahsetmeye başlamış kızımızdan. Meksika ile Amerika'nın farkını sorduğumda "Meksika daha artistik, buralar daha gerçekçi" dedi. Pişmanlıklarını sorduğumda 'Keşkelerim olsaydı, burada olmazdım, bu insanları bulamazdım' dedi.
En rahat çalıştığı şöhret Carolina Kurokova imiş.
En smart, hep yeniliklere açık olanı da İvanka Trumph imiş.
Ama bu arada "hepsi iyi, hepsi ile çok iyi çalışmalar yaptım, hepsini çok seviyorum" demeyi ihmal etmedi. Hiç tanimadığı bir müşterisi olunca google'larmış. Teninin rengini, giyim tarzını, azıcık karakterini öğrenirmiş. Nereye giderse gitain çalışma olacaksa tüm malzemelerini taşırmış. Mesleğinde gelişmeleri nasıl kaydettiğini sorduğumda, "Devamlı takip. Müzelere bile giderim. Kitap, dergi, ansiklopedileri yutarım. belki çok yanlışlar yaptım ama mesleğimde çok ilerlettim kendimi. Ne makyaj ne de saç okuluna gittim" dedi.
JAPONLAR ÇOK ÇALIŞKAN
Bugün yanında 1 Meksikalı, 6 Japon yardımcısı olan Alexa, Japonların pırıl pırıl, çok çalışkan çok iyi organize olan, candan çalışan sanatçılar olduklarını savunuyor.
Özel bir marka kullanıp kullanmadığını sorduğumda 'İnan, 99 cent olan da 100 dolar olan da aynıdır. İki eyeliner'ım var bu fiyatlarda ikisi de aynı sonucu verir. Ama bu ara genelde organik prodüktleri tercih ediyorum. Bilhassa internetten yenilerini takip ediyorum" dedi.
Yüz ameliyatlarından bahis açılınca "Botoksa evet, bende bile var, inan kontakt lens beni mutlu ediyorsa takarım. Ama bazı derin ameliyatlara hayır. Çünkü her ten bunları kaldırmıyor. Bilinçli yapılması lazım. Merryl Streep, Susan Sarandon'a bak, ifadeler değişmez, hep kendileridir" dedi.
Şehirler, hatta ülkeler arası bu koşturmalar arasında aşka vakit var mı diye sorduğumda, "İstersen mutlak bulursun, benim de oldu. Kendi mesleğimden olsun çok istedim ama çogu gay ve onlar can dostlarım. Sana bir sır vereyim, çok sevdiğim kişi dünya yakışıklısı ve İstanbullu' deyiverdi.
Biliyorum tüm iyi markalarla çalışıyorsun, modeller değil, çünkü hepsi ayrı özel ama en iyi marka desem? dedim "Hermes" dedi.
Bu arada seyahatte olan bir arkadaşıma İzmir'in benim için sayılı butiklerinden 'Miraç'tan aldığım hediyeyi, ona olmadığı için Alexa'ya götürdüm ve durumu izah ettim, iyi ki de götürmemişim, kızcağız da bana 'Bergdorf Goodman' ambalajında bir mum getirmişti. Çok özel bir şey öğrendim.
KENDİ ADINA MUMLAR
Kendi adına, nefis bir kokusu olan mumdu. Devamlı yemeklere, davetlere gittiğinden hani çiçek, pasta yerine daha kalıcı bir şey bırakmayı düşünmüş hatırlarda. KOKU... hak verdim, en akılda kalan insan özelliklerinden biri renk gibi kokudur. Şahsiyet sahibi kişilerin kullandıkları parfüm gibi. Ancak bir veya ikidir. Hani her çıkanı alıp kullanmaz belli kişilikler. Alexa'dan öğrendiğime göre NOSE denen özel koku eksperi kişiler varmış. bunlar koklatılan her ne ise kokunun hangi ülkenin, hangi bölgesine ait olduğunu ve de fiyatının ne olduğunu söylüyorlarmış. Dünya çapında 45 kişi imiş bunlar. Kendi kokumu yapmaya karar verdiğimde Paris'e uçtum. Gras'a gittim. 3 sene gidip geldim. Kendi kokumu bulabildim. Bu ara Ricky Martin'in kendi fondation'u için beraber çalışalım teklifi getirdi. 'Çocuk hakları koruma derneği' için. Çok büyük bir sükse yaptık. Bu arada 6 kokum oldu. 'Colette shop in Paris' ile dünyada ilk konsepti yaptım. Şu günlerde Bergdorf Goodman, İvanca Trumph, Scoop, Trumph Hotels'de satılıyor mumlarım.
En sevdiği şehri sordum, "İstanbul, Antwerp ve Brüksel'de Ghent" dedi "Ama İstanbul başka, eski ve yeninin kombinesine bayılıyorum. aşığım oralara" dedi.
Umarım Alexa'nın öyküsü ilginizi çekmiştir. Yabancı ülkelerde başarıya ulaşmak için çabalayan gençlere misal teşkil edecek bir hikaye. Geçenlerde İstanbul'a gelen sanatçıya başarılar diliyorum.
SALI: MIAMI BÜYÜSÜ