Bugün Amerika seyahatimi anlatmaya devam edecektim ama arada size taze taze Çeşme'den bahsedeyim istedim. Yıllar önce Altın Yunus'ta geçirdiğimiz yazdan sonra Çeşme'yi her zaman andık durduk. Araya ne Bodrum'lar, ne Antalya'lar, ne yöreler girdi. Hep o Çeşme hatırımızda idi. Meğer yıllar sonra Çeşme Alaçatı'da devamlı olmak varmış kaderde. 2 kış evvel işlettiğim 'Lavanta Restoran'ın sahibesi canım Melda'm 'bu yaz beraber işletelim Lavanta'yı' dediğinde hiç düşünmeden kabul ettim bu cazip teklifi. Azıcık aşım kaygısız başım... Bana Melda (Durgunoğlu) ile çalışmak haricinde mekanın çok kalabalık olan meşhur Alaçatı caddelerinde olmaması çok cazip geldi. Hani, benim gibi düşünen insanlar için, yediğin lokmaları yoldan geçenlerin saymadığı, yol tozlarının tabağınıza girmediği, biraz özel, biraz şık bir mekan arzu etmişimdir hep. Burası da öyle olunca kolları sıvadım. fazla bir anons da yapmadan ilk, ikinci geceden sonra gelmesini arzu ettiğim çoğu insanın mekanımıza gelmesi ve Bilhassa Melda'nın renkli menüsü, restonun genelde rahatlığı ve de konumu çok sevildi. Çok eğlenceli saatler geçirilen 'Lavanta'da benim her cumartesi, pazar sabahları gazetelerden sunduğu haber buketi haricinde, medeni güzelliğine hayran olduğum Seda'nın yaşgününü kutlamamız, Hakan Elyaban'ın ziyareti, İnci-Piero Corsini'nin ilk gece sürprizi daha ne güzellikler beni çok mutlu etti. Alaçatı'nın 'in'lerinden olmaya aday...
Bu Alaçatı'mızın bize çok yakın cumartesi pazarına ne dersiniz. Benim için rakipsiz.
RENGARENK PAZAR
Pazarda Arzu (Uzel) ve Ayşegül Fas ile harika saatler geçirdik. O mor enginar çiçeklerine, yerinde, memleketinde bile aynısını ancak görebileceğiniz mango, avokado vs'lere, o inanılmaz güzellikteki elbiselere, diğer yanda lezzeti ve renkleri rakipsiz domates, acur vs'lere, uçsuz bucaksız pazara hayran kaldım. Bir ara giyim satan bir arkadaşla yaptığımız şirin görüşmede 'en iyi pazarın burası olduğunu, Kuşadası'ndakinin çok kan kaybettiğini öğrendik. Bilhassa bunu yazmamı rica etti arkadaş. Orada kendilerine yer verilmiş, yetişmemiş çadıra döndürmüşler, o da ellerinden alınmış. Yeni yerlerinin inşa edileceğini şimdi de ellerindeki bitmemiş yerlerle idare etmeleri söylenmiş, esnaf çıldırmak üzere imiş. Bu arada bizim pazarın başındaki gözlemeci yıkılıyor. Hemen denendi tabii ki.ÖDÜLLÜ TEKNELER
Yeni gençlik dijital gençlik, kristal gençlik... Yapacak bir şey yok. Ama öyle bir de gençler varki terbiyeleri, çalışkanlıkları ile bu tabuyu yıkıyorlar. Eski çok aranan kaliteli toplumu temsil ediyorlar. İşte böyle bir grubu ağırladık geçen akşam lavanta'da.
Avrupa'nın en güzel tekneleri Çeşme'de. Kıraça Holding'in şirketlerinden Sirena Marine'nin Türkiye'de yapılan süper teknelerinin en yenileri Azuree 33 ve Azure 40'ın fotoğraf çekimleri için İzmir koylarını dolaşan ekip, Çeşme ayağında bizde yemeklerini yediler. Çalışmalarının yoğunluğundan kendilerine ayırdıkları tek gecede Genova Boat Show'da Azuree 33'ün 'yılın teknesi' olarak ödüllenmesini ve Avrupa'nın en iyi beşi arasına girmesini kutladılar. Tüm bu uğraşıların pozitif neticelerinin en büyük payının Türk ve İtalyan tasarımcılarının başarılarının yanı sıra İzmir'in (fotoğrafların güzelliğini) olduğunu söyledi. Harika bir genç ekipten oluşan bu grubun her çalışmasının iyi neticeler vereceği kesin.
Dün gece çok anlamlı bir misafirim vardı. Benim yazının başında belirttiğim en güzel yazlarımdan biri, 'Çeşme Altın Yunus' yazımızı koordinatörlük zamanında gerçekleştiren Sami Türkay sürpriz yaptı. Uçaktan iner inmez Besim kardeşine uğradı. Türkiye turizm alanında başa güreşen duayenlerden Sami Türkay'la bol bol hasret giderdik, önümüzdeki günlerdeki sevgili kızının düğünü için güzel sürprizler düşündük. Nasıl mutlu etti beni Türkay bilemezsiniz.
Gel de şu enerjiye inanma.
Hepinize enerji dolu bir hafta dilerim...