• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Miami'nin cennet köşesi

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.06.2012, 00:00
Fati'nin oturduğu bölüm, Miami'nin diğer bölgesinin aksine müstakil evler ve bol yeşillikle bezeli... Okyanus manzarası huzurunuza huzur katıyor

Geçen yaz Bodrum'da ağırlama fırsatını bulduğum arkadaşım Fati Rosenberg-Çobanlı'nın ısrarı üzerine dönüş tarihimi değiştirdim ve Miami davetini büyük bir haz ile kabul ettim. geçenlerde kaybettiğimiz değerli kişi Necdet Çobanlı'nın iki kızından biri olan Fati, Charles Jourdain'le evli olan ablası Ayşe gibi dünya vatandaşı. Havaalanından söylemesi ayıp Bentley ile karşıladı beni. Muhteşem malikanelerin arasındaki anlatması zor güzellikteki malikanesine geçtik. Biscayne boulvard South Beach Miami'nin apayrı bir bölümü. Geçen ziyaretimde bu beldenin öbür taraflarını görmüştüm. Bu bölge apayrı bir güzellikte ve kalitede. Diğer tarafın aksine yüksek binalar haricinde yeşilliklerle kaplanmış malikaneler burayı çok özel bir yer yapıyor.
Fati-Michel'in malikanelerine girerken karşınıza çıkan dev ağaç hemen dikkatinizi çekiyor. Altındaki arabalara tente vazifesi görüyor. Etrafındaki küçük evleri (ki bir kısmı çalışanların, bir tanesi okul konseptinde, bir tanesi de misafirhane) de serinletiyor. Burayı almalarına en büyük sebep bu muhteşem ağaç olmuş arkadaşlarıma. Evimize girmek için sağlı sollu bir balık havuzundan geçiyoruz. Büyük rengarenk Japon balıklarının süslediği bu güzellik size huzur içinde 'Hoş geldiniz' diyor. Süper salonun sonunda baştan başa okyanus dalgalarıyla coşan süper manzara... Salon minik bir müze... İnanın her gittiğim yerde yanımda samimi olduğum arkadaşlarım olmasını ve de bu güzellikleri paylaşmayı isterdim, o kadar istemişim ki şimdilerde en sevdiğim şehirlilerim İzmirlilerle, sizinle paylaşıyorum. Dayanamadım odamın girişinden, banyosuna kadar her tarafını resimledim sizin için. Bu ara ev yapan, değiştiren arkadaşlarıma da ilham kaynağı oldu desem...
İlk gecemizde NY'ta ve birçok merkezde yeri olan "Soho House" üyeli restoranına gittik. Bize geçen yıl Fati ile Bodrum'a gelen ünlü Tecnomarin saatlerinin eski sahibesi güzeller güzeli Natasha eşlik etti. Üzerinde butik oteli, arltında lobi ve ayrı bir restoranı, hemen yanıbaşında havuzu olan nefif bir mekan burası. Tıklım da dolu.
İşletme şahane, bu yüzden Fransız asıllı işletme müdürü Arnaud Espineira ile minik bir söyleşi yaptık. Dünyanın dört bir yanından ciddi denebilecek bir müşteri kitlesine sahip Arnaud Fransız. Yemek ve içkiden fazla anlayan, tanıdığı ve tanımadığı her müşterisi ile ustaca ilgilenen, her kesin gönlünü alan Arnaud hakiki bir işletmeci.
Bu arada masamıza gelen gidenin haddi hesabı yoktu. Fati'min her konumu hem işi gereği tanımadığı ünlü yok gibi Miami'de. Dekorasyon ile ilgilendiği için en iyi dekoratörler de bizimle idi. İşte bunlardan Matt MacDonald. Süper çalışmaları olan MacDonald'a kaç kişi ile çalıştığını sordum. Fikri kendinin verdiğini, yanında en yakın olarak çalışan 4 kişinin her mevzuda mesela perde, mesela koltuk, mesela masa gibi objeler için dolaştığında fikirlerini yanında dolaştırarak verdiğini ve planları hazırladığını anlattı. Tüm yapılacak değişiklikleri her projenin özel defterine eklediklerini söyledi. Nasıl çalıştığını sorunca "Önce projeyi hazırlarız. Bu 6-7 ay sürer. En mükemmel sonuca varıncaya kadar değiştirir dururum. Çok heyacanlanırım her yeni planda" dedi. En büyük hayali otel yapmakmış. En huzur bulduğu şey de bu güne kadar çok gezdiği için evinde 2 köpeği ile oturmak ve de yeni hobisi yemek pişirmek. Çok ünlünün evini yapan MacDonald en çok Jeniffer Lopez ve Ricky Martin'in Miami evlerini yapmaktan çok haz aldığını söyledi. En sevdiği renkler mavi ve gri imiş. Bir dekoratör için en mühim şeyin çalışacağınız kişinin 'The way of living' yani yaşam tarzını bilmek. bunun için de yeni tanışıyorsa hayatına biraz yaklaşması gerektiğini söyledi. Bu yüzden bazı VIP kişilerle çalışınca içten tanıyamıyacağınız için iyi sonuçlar elde edemiyorsunuz tezini savundu. Hayal ettiği bir proje var mı soruma "Bahamalarda şık ve huzurlu bir ev yapmak" dedi.
'Kendin için ne tarz bir ev yapardın?' diye sorduğumda 'Hollanda tipi, sıcacık tahta ve taştan bir ev' dedi

İZMİR'E GELECEK
ÜNLÜLERİN sevdiği mimar Matt MacDonald, bu işte ayrıca terapist olmak gerektiğini, karıkoca arasında gidip gelme durumunda olabileceğinizi belirtti. Opositleri kadın seçer koca ödermiş. İyi bir müşterinin size güvenen kişilerin olabileciğini belirtti. Onun stilini alıp nişan döneminin başladığını eseriniz bitince düğün bitip balayına geçildiğini söyledi.
İlk işi Michael Project içinmiş. Çok da yararını görmüş. En çok çalışmak istediği kişi Vincente Wolfe imiş. Florida Üniversitesini bitiren ünlü dizaynır Californiya'da 6 ay Sony Pictures ve MGM ile sinema işinde çalışmış. 300 milyon dolarlık bir projeye de imzasını atmış.
Türkiye'ye gelmeyi, buradaki egzotik yapıların yanı sıra takip ettiği modern mimarimizi incelemeyi hatta bir eser vermeyi düşündüğünü söyledi. Tesadüf, dün yaptığımız telefon görüşmesinde önümüzdeki ay burada olacağını söledi. İzmir'i de ziyaret edeceğini, bize geleceğini müjdeledi.
Gece eve dönünce gündüz gördüğüm eserleri gece bambaşka olarak seyrettim. Helal olsun sana Fati dedim. Kültürümüzü dünya kültürü ile böyle miksleyebilir bir insan.

Yarın: Miami'de böcekçi, beachler, Zuma vs gezmeler...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA