• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Böyle muhteşem manzaraya çok az yerde rastlanır... HÜROL DAĞDELEN

Böyle muhteşem manzaraya çok az yerde rastlanır...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.07.2011, 00:00
Türkiye'de turizm, yıllardır güneye doğru gelişti; Antalya, Bodrum, Çeşme bunun çarpıcı örnekleri...
Bu nedenle, birçok sahil şeridi doldu, taştı; artık kaldırmıyor. Kaçak yapılaşma desteklendi, yasa tanımazlık başgösterdi. O güzelim yeşil doku, tatil sitesi çılgınlığı sonucunda yıprandı, yok edildi.
Korunmayınca da, tüm doğallığı bitti.
Bu süreçte, plansız kentleşme ve para kazanmanın kaptı kaçtı tavrı (!) cennet görünümü, "kuru kalabalığa" dönüştürdü.
Yeşili körelen, manzarası zarar gören, denizi kirlenen bir süreçtir yaşadığımız...
Sözün özü dünyanın "cennet" diye tanımladığı köşeler, giderek yozlaşıyor bu gerçek...
***
Tabii, bu arada, ülkemin kuzeyinde de hummalı bir çalışma var, hele İzmir'in ötesinde...
Bu çalışmaya, "İkinci Bodrum" yaratma çabası diyorum ben... Yani Foça, Çandarlı ve Dikili'de... Planlı olduğunu düşündüğüm bir gelişme söz konusu her şeyden önce...
Daha önce birçok tatil beldesinin başını yiyen çarpık kentleşme, burada pek öne çıkmıyor. Olsa da, geçmişten izler bunlar, düzelecek.
Burada en büyük sorun, bozuk yollar, düzensiz güzergah...
Ama, Dikili'de gördüğüm bu muhteşem manzara, herşeyi unutturuyor bana... Bakir, bakımlı ve imarı özenle korunan bu bölgede, Türkiye'nin gerçekten cennet olduğuna bir kez daha tanık oluyorum.
Bakar mısınız şu güzelliğe...
***
Arkadaş grubumla gittiğim Dikili'nin Hayıtlı Koyu'nda, Türkiye'nin en büyük sendika gruplarından Kamu-Sen'in; Uğurlu İnşaat'la el ele verip İzmir'in en güzel köşelerinden birinde, Dikili-Çandarlı güzergahında, üyeleri için yaptırdığı tatil sitesi, işte bu çok özel manzaraya ve örnek bir çalışmaya sahip...
Fotoğrafını gördüğünüz muhteşem koyun tam karşısında, ağaçları kesmeden, tabiata zarar vermeden çağdaş bir tatil sitesi yükseliyor.
Üstelik, sadece Kamu-Sen üyelerine değil, dileyen herkese bu güzelliği yaşama olanağı sunuyor tatil sitesi...
***
Nasıl mı?
İki katlı ve manzarası birbirini kesmeyen binalar inşa ediliyor herşeyden önce...
Sadece "deniz, güneş, kum" değil, termal gücü de var bu tatil köyünün...
Birçok hastalığa şifa olan Hayıtlı Kaplıcaları gibi, dünyada ender bulunan bir sıcak su kaynağının merkezinde bu tesis...
Herşey buna göre planlanmış... Termal havuzlar, SPA merkezi, Türk hamamı, sauna, açık-kapalı yüzme havuzu, spor sahaları ve daha birçok olanak var burada...
Öyle 3-5 ayı sürekli burada geçirmek zorunda değilsiniz. 15 günlük devreler halinde, yaz-kış her imkandan yararlanıyorsunuz.
Sizi hiç üzmeyecek uygun koşullarda satın aldığınız devre mülk, sadece sizi değil, çocuğunuzu, torununuzu da yaşamı boyunca ağırlıyor.
Bence çok özel bir miras...
***
Bu işin bir tarafı, beni en çok ilgilendiren ise o müthiş bakir manzara... Şu gördüğünüz, iki ada arasındaki boğaza bakmaya doyamadım ben.. O kadar güzel, o kadar doğal ve canlı ki, hep böyle kalsın istiyor insan...
Çünkü insanın yüreğini, duygularını temizliyor bu güzellik... Stres, öfke, kin, nefret bitiyor; o güzelim hayatı, eşşiz doğanın gücünü hissediyor insan...
İstiyorsun ki bu güzellik hiç bozulmasın, hiç yıpranmasın, hep korunsun...
Öylesine değerli, öylesine muhteşem...
Bu yüzden, manzarayı satın almakla da bitmiyor iş, onu korumanın da mücadelesini vermeli insan...
Böyle özel, böyle saf kaç manzara kaldı ki ülkemizde insana yaşama sevinci veren...
Hadi öyleyse, bu güzelliği yaşamaya ve korumaya...

GÜNÜN SÖZÜ
Daima ara, bugün altın ararken bakır bulursun, yarın ise bakır ararken altın.
Cenap ŞAHABEDDİN

Dostluklar emek ister
Hikaye, iki arkadaşın çölde yürürken yaşadıklarıyla başlıyor. Yolculuğun bir noktasında bir tartıyma yaşanır ve biri diğerine tokat atar.
Tokadı yiyenin canı acır ama birşey söylemeden kuma şöyle yazar:
"Bugün en iyi arkadaşım beni tokatladı."
***
Bir vahaya gelene kadar yürümeye devam ederler ve suya girmeye karar
verirler. Tokadı yiyen bataklığa saplanır ve boğulmak üzereyken
arkadaşı kurtarır. Boğulmadan kurtulduktan sonra bir taşa şöyle
yazar: "Bugün en iyi arkadaşım hayatımı kurtardı."
***
Tokadı atan ve hayat kurtaran sorar: "Canını acıttığımda kuma yazdın
neden şimdi taşa?"
Diğeri şöyle yanıtlar: "Birisi canımızı yaktığında kuma
yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı silebilsin, ama biri bizim için iyi
bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin."
***
Sözün özü acılarımızı kuma, iyilikleri taşa yazmayı öğrenmek gerek... Çünkü özel bir insanı bulmak bir dakika alır ve unutmak ise bir ömür...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA