Gezi olayları başladığında A Haber kanalının danışmanlığını yapıyordum.
Olayların uluslararası boyutunun teşhisini hemen koymuş ancak bunu anlatmakta zorluk çekiyorduk.
Çünkü Gezi'nin gerçeğini anlatan hemen her profil AK Parti destekçisi idi, Gezi ve etrafında kümelenen muhalefetin ise AK Partili kamuoyu önderlerini dinlemeye hiç niyeti yoktu.
Yıllardır AK Parti'ye ve Tayyip Erdoğan'a muhalefet etmiş olan, Aytunç Altındal'ı bağlayalım yayına dedim.
Onun, 'gerçekliği' anlatacağından zerre kadar şüphem yoktu.
Reji; yurtdışında bulunan Altındal ile hemen bir telefon bağlantısı yaptı. Altındal da Gezi eylemlerinin en kontrolden çıkmaya yakın anında, işin uluslararası boyutunu ve gayrımilli kimliğini çok ama çok net bir biçimde anlattı.
Altındal'ın bu tutumu, yurt söz konusu olduğu zaman, siyasal ihtilafların ve bireysel tutumların hiç ama hiçbir önemi olmadığını gösteriyordu gerçek yurtseverler için...
++++++
Doğu Perinçek'e hayatım boyunca hiç ısınamadım.
Kendimi solda varsaydığım ilk gençlik yıllarımda benim politik tutumuma çok uzaktı.
Özal siyaseti ile birlikte merkezde konumlandığım yıllarda ise apaçık karşı kamptaydı ve hatta Aydınlık dergilerinde hakkımda gerçeklik ile ilgisi olmayan bazı şeyler de yayınlamışlardı.
Gençlik arkadaşı babam ise severdi. Aybar'ın TİP'inden sonra bir tek Doğu Perinçek'i ciddiye aldığını görmüştüm.
Bana ise en uzak siyasal kutuptu.
Yine de Ergenekon davası sırasında kendisinin de oğlu Mehmet Perinçek'in de gözaltına alınmasına üzülmüştüm.
Her neyse...
Ben, bu sol cemaatlere bir şey anlatabilmenin neredeyse imkansız olduğunu düşünürken, önceki gün bu sütunda, 'Sendikaların namus kurtarma günü' yazısını yayınladığım gün, Perinçek'in gerçekliğin tümüne vakıf, tam 12'den vuran açıklamasını gördüm.
"Taksim Meydanı'nda 'Turuncu Kuvvetler' ve provokasyon olacak" diyordu, Perinçek.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı eleştiriyordu.
Ve "Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP ve CHP ile birlikte hareket edeceğiz" diyerek muhalif tavrını da pekiştiriyordu.
İşte dedim, bir kez daha...
Söz konusu olan yurt olduğu zaman, siyasal kamplaşmanın anlamını kaybettiği bir nokta daha...
Ve bunu görebilen, ona göre eyleyen bir sol lider daha.
Perinçek'i; 1 Mayıs goygoyculuğu yapmayıp oradan ülke güvenliğine rağmen güç devşirmeye çalışmadığı için buradan açıkça tebrik ediyorum.
Elbette bütün eleştirilerim bakidir. Ve bana en uzak siyasi oluşumdur.
Elbette milli olanlar arasında.
