• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Borç göstergeleri CAHİT SÖNMEZ

Borç göstergeleri

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.02.2011, 00:00
Maliye Bakanlığı'nın son açıkladığı borç verilerine göre "borç yönetiminde" iyi bir noktaya gelindiği anlaşılıyor. Böyle bir performansta mali disiplinin yanı sıra özelleştirmenin yaptığı katkıyı da gözardı etmememiz gerekiyor. 2001 krizi sonrasında Kemal Derviş'in en çok önem verdiği mali disiplinin ve bu bağlamda "faiz dışı bütçe fazlasının" kararlılıkla uygulanması sonraki yıllarda meyvelerin toplanmasını sağladı. 2001 yılında nominal çapa olarak alınan faiz dışı fazla gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 6.5'i idi. Uzun süre de hedeften şaşılmadı ve yüksek oranlı fazla tutturulmaya çalışıldı.

İKİ TEMEL KRİTER
Kamu harcamalarının sınırlandırılması ve vergi gelirlerinin yükseltilmesi temeline oturan bu yöntem zaman zaman sosyal devlet ilkesine çok uygun düşmediği argümanı ile eleştirilmişti. Ancak, bazı hastalıklarda olduğu gibi yan etkisini bile bile nasıl o sevimsiz ilaçları kullanıyorsak, mali disiplinde bir yerde kaçınılmaz olarak uygulanmıştı. Şimdi, Yunanistan ve İspanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin durumunu görünce iyi ki acı da olsa o ilaçları içmişiz diyoruz.
Borç yönetiminde geldiğimiz noktaya bir göz atalım... Bugün itibariyle, kamu kesimi borç stoku 470 milyar TL düzeyinde. Bunun 350 milyar TL'si, yani yüzde 74'ü iç borçlardan oluşuyor. Kalan yüzde 26 ise dış borçlar. 2001 krizinden sonra sıkı maliye politikaları sonrasında iç borç 151 milyar TL, dış borç 90 milyar TL'de idi. Yaklaşık 8 yılda toplam borç tutarı üçe katlamış. Sürekli milli gelir artışı ön plana çıkarıldığı için madalyonun diğer yüzündeki gerçeği bu arada hatırlatmak istedim.
Borçların artışıyla beraber gayrisafi yurtiçi hasıla da yükseldiği için borç performans göstergelerinden bazı rasyolarda iyileşme sürüyor. 2010 sonu itibariyle, iki temel Maastricht kriteri olan "borç yükü" ve "bütçe açığının GSYİH'ya oranı" için belirlenmiş üst tavan sınırlarının altında kalmayı başarmışız. Maksimum yüzde 60 olabilecek borç yükü Türkiye'nin yüzde 45.5 seviyesinde kalmış. 27 Avrupa ülkesinin ortalaması yüzde 70'lere ulaşıyor. Euro Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 78'e çıkıyor.
Diğer kriter olan bütçe açığının GSYİH'ya oranında da olumlu gelişmeleri net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Geçen yıl oran yüzde 3.6 seviyesinde gerçekleşmiş. Üst sınır ise yüzde 3. Küresel kriz sonrasında tüm Avrupa'da oran bozulduğu için biraz üzerindeki bir seviye yine de başarıdır diyebiliyoruz. Bu yılın hedefi 2.8, 2012'nin hedefi de yüzde 2.4. Çok gerçekçi görünmemekle beraber yakın hedeflerin tutturulma olasılığı yüksek.

KORUMAK ÖNEMLİ
Tabii ki bu hedefleri tutturmak önemli. Ama daha da önemlisi şu anki seviyelerin korunabilmesi. Çünkü, İspanya krize girmeden önce borç yükü oranında Türkiye'den sonra en iyi ikinci ülke konumundaydı yüzde 53.2 seviyesi ile. Duyduğumuz bu endişenin nedeni oldukça açık sanırım. Malum seçim yapılacak bu yılın ortalarında. Seçim yüzünden geçen yıl "mali kural" kanun tasarısı rafa kaldırılmıştı. Mali kural, gerek bütçe uygulamalarının gerekse bütçe açıklarının finansmanının belli kurallar çerçevesinde yapılmasını öngören bir yöntem olduğundan hükümet seçim öncesinde siyasi manevra alanını daraltmak istememişti.
Mali performans üzerinde etkisi olan özelleştirmelere de kısaca değinelim...
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 1985 yılında başlayan özelleştirme sürecinden bugüne kadar toplam 42.3 milyar dolar elde edilmiş. 2001 krizine kadar yapılan özelleştirme tutarı sadece 7 milyar dolar civarında kalıyor. Aslan payı 2004 sonrası döneme ait. Son 6 yılda yapılan özelleştirme sonrası 35 milyar dolar gelire ulaşılmış. Yani, Cumhuriyet döneminde kurulan birçok ulusal değerin satışı sonrası oluşan kaymak 2004'den sonra toplanmış. Buda kaçınılmaz olarak bütçe performansına, dolayısıyla kamu açığının daralmasına olumlu katkı yapmış.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA