• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ekonomide aşırı ısınma var mı? CAHİT SÖNMEZ

Ekonomide aşırı ısınma var mı?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.05.2011, 00:00
Cari açık 60.5 milyar dolar ile tavan yapmasına rağmen Merkez Bankası Türkiye ekonomisinin tam anlamıyla ısınmadığını düşünüyor. İktisadi olgu olarak "aşırı ısınmadan" üretimden daha fazlasını tüketme eğilimini kastediyoruz. Dolayısıyla, talebin arzı aşması da "enflasyonist açığa" işaret ediyor. Bu durumda nasıl bir araba uzun süre aşırı hızda gittiğinde su kaynatır hatta motoru yakarsa, ekonomiler de soğutulmazsa enflasyonist baskı ortaya çıkar ve domino etkisiyle başta faizler olmak üzere bazı temel parametreler üzerinde baskı oluşur.
Merkez Bankası altı ayda bir yayımladığı "Finansal istikrar Raporu"nun ikincisini web sitesinden dün duyurdu. Raporda bir kez daha vurguladığı gibi Merkez Bankası'na göre ekonomide aşırı ısınma yok. Merkezin bakışı şöyle: "Ekonomide toplam talep koşulları bakımından aşırı ısınma gözlenmemesine rağmen, iç ve dış talebin büyüme hızlarının ayrışması ve kısa vadeli sermaye girişleri finansal istikrara yönelik kaygıları ön plana çıkarmaktadır."
Merkez Bankası'nın mesajını okumak istersek, iç talep çok güçlü, buna karşın dış talep zayıf ve büyüme üzerindeki etkisi sınırlı, sonucunu çıkarıyoruz. Daha açık bir ifade ile ihracat yeterli seviyeye ulaşamadı. Oysa, iç talep kadar dış talep de büyüme üzerinde etkiye sahip olsaydı, dış ticaret açığı ve sonuçta cari açık yükselmezdi.

SAĞ OLSUN KREDİLER
İç taleple büyümenin yarattığı sorunların başında aşırı borçlanma geliyor. Yüzde 11 civarındaki yüksek işsizlik oranı ve gelir düzeyinin yetersiz kalması, ister istemez tüketimin kredi ile yapılmasına neden oluyor. Kredi kartı kullanımı son 5 yılda 5 kat arttı. Aynı şekilde, tüketici kredileri içinde yer alan ihtiyaç kredileri de son yılda yüzde 10.5 yükseldi.
Bazı banka eğitimlerinde, bankacılar son yıllarda kimsenin üzerinde durmadığı bir gelişmeyi sohbet sırasında ısrarla bana aktarıyor. Hem verilen ilk kredilerde hem de kredilerin yeniden yapılandırılması, yani kredinin bir bankadan başka bankaya taşınmasında "kredi kalitesinin" düştüğünün, bir yerde küresel krizin çıkış noktası sub-prime kredilerin
arttığını vurguluyorlar. BDDK verilerine göre, bankaların takipteki alacakları 22 milyar TL düzeyinde. Bunun için 19 milyar TL karşılık ayrılmış.
İç talebin yarattığı ikinci temel sorun ise ithalata yukarı yönlü baskı yapması. Tarım ve hayvancılık cenneti ülkemizde bazı şekerden buğday arpaya hatta angusa kadar ithal eder olduk. Son olarak ihracatta övündüğümüz otomotiv sektörü de net ithalatçı konuma geldi uzun aradan sonra. Otomotiv Sanayicileri Odası bol grafikli bir sektör raporu yayımladı. Rapora göre, otomobilde ithal arabanın payı yüzde 69 seviyesinde. Ancak, ticari araçlarda yerli üretim ithal araçlardan fazla. Görüldüğü gibi, ekonomik faaliyetlerden öte keyfi kullanım amaçlı araçları ithal ediyoruz. Sağ olsun krediler...

KULLANIM KURALLARI
Merkez Bankası krediler yoluyla yapılan tüketimin cari açığı artırdığı gerekçesiyle, kredi hacmindeki genişlemeyi baskılamaya çalışıyor. Bu konuda ilk aksiyon aldığında "Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu"nu yükseltmiş, konut kredilerinde de borç değer oranını yüzde 75'e çekmişti. Asıl önlem olarak zorunlu karşılıkları kullanıyor Merkez Bankası. Mevduatlardan belirlediği bir kısmı zorunlu karşılık adı altında alıp bankanın kredi kullanımını sınırlandırmış oluyor.
Önceki yazımda belirttiğim gibi, Merkez Bankası'nın bu silahındaki mermi sayısı azaldı. Bu yüzden BDDK'nın da devreye girerek gerek kredilerin ve kredi kartlarının kullanımlarını makul bir çerçeve içine almaları, hiçbir ülkede olmayan "Şimdi al 5 ay sonra öde" gibi kampanyaları gözden geçirmeleri gerekiyor.
Her ne kadar Merkez Bankası ekonomi aşırı derecede ısınmadı dese de, ortada bir gerçek var, hızlı gitmeye çalışarak arabayı zorluyoruz.
Üstelik arabadaki hem ithal hem de borçlanılarak alınmış benzin...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA