• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İç talep dizginlenmeli CAHİT SÖNMEZ

İç talep dizginlenmeli

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.06.2011, 00:00
Büyük oranda iç taleple yol alan Türkiye ekonomisi her ne kadar Merkez Bankası kabul etmese de oldukça ısınmış görünüyor. Son açıklanan enflasyon verileri de gelinen noktanın tehlikesine işaret ediyor. Mayıs ayında, talepten kaynaklanan enflasyon göstergesi Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) net bir sıçrama ile yüzde 7.17 seviyesine yükseldi. Oysa daha bir ay önce TÜFE İngiltere enflasyonun altında kalarak sevinç yaşatmıştı hepimizde.
TÜFE rakamına kadar kredilerdeki artış ve cari açığın önlenemez yükselişi ekonominin ısındığını adeta bağırıyordu. Merkez Bankası "toplam talebe bakarım, iç ve dış talebi ayrı değerlendirmem" bakışı ile tehlike sinyallerini fazla algılamak istemedi. İç talep yüksek buna karşın dış talep zayıf seyrini koruduğu için ortaya çıkan toplam talepten ekonominin tam anlamıyla ısınmadığını sonucu çıkarıyor Merkez Bankası. Diğer bulguları da, kapasite kullanım oranlarının kriz öncesi seviyesinin altında olması ve işsizlik rakamlarının halen yüksek seviyelerini koruması.

YÜKSELİŞ GEÇİCİ Mİ?
Ekonominin ısındığına inanmasa da, Merkez Bankası fiyat istikrarı çerçevesinde enflasyonu yakından izlemeyi ihmal etmiyor. Bu bağlamda, genellikle, enflasyonun "orta vadeli hedefleri" ile uyumlu patikada olduğu vurgusu yapıyor. Son yükseliş karşısında Merkez Bankası sakinliğini koruyor. Çünkü, TÜFE'nin geçen ay sıçrama yapmasında "taze meyve fiyatlarının mevsim geçişlerinden kaynaklanan yüksek oranlı artışları ve ikinci olarak baz etkisinin" önemli rol oynadığını, bu yüzden önümüzdeki aylarda enflasyonun yeniden düşüşe geçeceğini öngörüyor.
Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı için uyguladığı para politikalarında baz aldığı "Özel Kapsamlı TÜFE H ve I göstergeleri" hiç de iç açıcı seviyede değil. ÖKTG-H yüzde 5.14, ÖKTG-I ise yüzde 4.72. Diğer gelişmekte olan ülkelerdeki çekirdek enflasyona baktığımızda enflasyonun ulaştığı rakam aslında hiç de küçümsenecek gibi değil. Hatırlarsanız, Avrupa Merkez Bankası iki ay önce faiz artırımını enflasyonu yüzde 2.4'e çıkmasını gerekçe göstererek yapmıştı.
Merkez Bankası faiz artırımında deyim yerinde ise ayak sürümeye çalışıyor. Uyguladığı senaryoya göre politika faiz oranlarını bırakın yükseltmeyi düşürüyor, zorunlu karşılıkları artırıyor ve kısa vadeli faizlerde borç alma ve verme arasındaki fark ile faiz koridorunu genişletiyor. Enflasyona yönelik tek yaptığı zorunlu karşılıklar ile miktarsal sıkılaştırma yapmak. Faizleri, malum cari açık yüzünden yükseltemiyor.

HAREKET ALANI DARALDI !

Açıkça görüldüğü gibi, Merkez Bankası'nın hareket alanı son açıklanan enflasyon verisi ile iyice daraldı. Bu yüzden, bir an önce iç talebin baskılanmasına yönelik önlemlerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Önlemlerin başında, kredi imkanlarının daha da zorlaştırılması geliyor. Yani, bir taraftan zorunlu karşılıklar yükseltilmeli, diğer taraftan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu gibi araçlarla kredi maliyetleri yukarı çekilmeli. Aynı zamanda, BDDK'nın kredi kullanımında dejenere olmuş, kolay kredi verilmesi ve kredi borcunun başka bankaya aktarılması gibi uygulamaları daha uygun bir çerçeve içine almasının da çareler içinde olduğunu hatırlatalım. İç talebin dizginlenmesinde diğer bir önlem ise maliye politikalarıdır. Özellikle, ithal malların cazibesini azaltacak vergi önlemleri etkili olabilir.
Özeleştiri yapmak gerekirse, en büyük yanılgımız, enflasyonun, faiz oranlarının makul seviyelere gerilemesinin ve kurların yatay bant aralığında dalgalanmasının tamamen ekonominin iç dinamikleri sayesinde olduğuna kendimizi inandırmamızdır. Bu algıyla, yapısal reformlara doğal olarak ihtiyaç duyulmuyor. Şimdi geldiğimiz noktada, Merkez Bankası faizleri artıramıyor, zira cari açık var... Maliye ekonomiyi daraltıcı önlemler alamıyor, işsizlik çok yüksek. Aslında seçim sonrasına da kalmış olabilir bazı önlemler, ne dersiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA