• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hani en büyük TL idi? CAHİT SÖNMEZ

Hani en büyük TL idi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.01.2012, 00:00
Bir süredir Merkez Bankası Başkanı TL lehinde deyim yerinde ise telkinde bulunuyor, "2012 TL'nin yılı olacak, doları yeneceğiz" gibi söylemlerle psikolojik silah kullanıp doların yükselişinin önüne geçmeye çalışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) geçen yılın son ayı itibariyle finansal araçların reel getirilerini gösteren bir çalışma yayımladı. Veriler hem aylık hem de 3 ve 6 aylık bazda doların ve altının rakipsiz kaldığını gösteriyor.
Önce rakamların analizini yapalım, sonrasında bu gidişin devamı olur mu, yoksa getiri ibresi TL'ye döner mi? sorularının yanıtlarını arayalım...
TÜİK verilerine göre, Aralık ayında dolar, enflasyon arındırıldığında pozitif getiri sağlayan tek alternatif yatırım aracı olmuş. TÜFE çıkarıldığında doların bir önceki yılın aynı ayına göre reel getirisi yüzde 2.30 seviyesine ulaşmış. En kötü durumda olan ise, malumunuz borsa. İMKB 100 Endeksi'nin enflasyon sonrası götürüsü yüzde 3.02'ye çıkmış. Hisse senetlerini yüzde -2.73 ile altın izlemiş geçen ay. Mevduat hesaplarının ise, hemen hemen başa baş reel getiri sağladığını söyleyebiliriz.
Geçen yılın ikinci yarısının getirilerine baktığımızda, 6 aylık süreçte en fazla reel getirinin altında olduğunu görüyoruz. Temmuz ayında külçe altın almış bir tasarruf sahibi Aralık sonuna kadar elinde tutmuş ise reel olarak yüzde 17.33 kazanmış. Aynı sürede hisse senedi yatırımcısı ise yüzde 20.99 kayba uğramış. Yıllık bazda da sıralama değişmiyor. Külçe altın yüzde 31.06 ile ilk sırada, borsa yüzde -27.74 ile sonda reel getirilere göre.

SIRALAMA DEĞİŞİR Mİ?
Geçen yılki performans, finansal yatırım araçları için bu yılda da sürer mi? Yani sıralama aynı kalır mı?
İçinde bulunduğumuz ayda dolar hız kesti. Hatta, 1.92'lerden 1.85'lere kadar geriledi Merkez Bankası'nın yoğun çabaları ile. Bir ara "Dolarla biz yarışamayız" diyen Başkan Başçı, cesaretini toplayıp doları baskılayacaklarını, tasarruf sahiplerinin TL'yi tercih etmeleri gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası'nın bu atağının yanı sıra, bugünlerde küresel düzeyde dolara olan atağın azaldığını gözlemliyoruz. Euro Bölgesi'nin borç sorunu ve borçları çevirmede yaşadığı zorluklar nihayetinde faiz oranlarının çok yükselmesine neden olmuş, küresel belirsizliği de beraberinde artırmıştı. Sular halen durulmadı Euro Bölgesi'nde. Daha önceki yazımda da vurgulamıştım, İtalya ve İspanya'nın Mart sonuna kadar yaklaşık 150 milyar euroluk itfaları var.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, bu keskin virajda, derecelendirme kuruluşu Standart and Poors (S&P) Euro Bölgesi'nin 9 ülkesinin kredi notunu düşürdü. Üstelik bu ülkeler içinde İtalya, İspanya ve Portekiz'de yer alıyor. Asıl önemlisi notu düşürülenler listesinde sorunlu ülkeler dışındaki Fransa'nın da olması. Gerçi bu gelişme piyasalardan ciddi bir tepki almadı. Demek ki, kredi derecelendirme kuruluşları da kredibilitelerini kriz ve krizden çıkış sürecinde yaptıkları hatalar sonrasında yitiriyor.

BÜYÜK RESİM

ABD ekonomisine de kısaca bir göz atalım dövizi değerlendirmek için. ABD ekonomisi yüzde 2'ye yakın bir büyüme hızını yakaladı geçen yıl. Bu yıl da yüzde 2'lerde büyümesi ön görülüyor. İşsizlik oranı yüzde 8.6'ya geldi üstelik. Borç çevirme sorunu ise abartılacak, ya da ekonomi yönetimini zorlayacak boyutta değil.
İki dışsal faktörü ve Merkez Bankası'nın kararlılığını yan yana getirdiğimizde, karşımıza dolar ve euronun geçen yılki getiri performansını yakalayamayacakları resmi çıkıyor. Merkez Bankası'nın Ocak ayı beklenti anketinden de benzer beklenti olduğu görülüyor.
Sonuç olarak, Euro Bölgesi'nin sorunlu ülkeleri bu yılın ilk yarısında itfalarını başarıyla gerçekleştirirlerse ve aynı zamanda, Merkel-Sarkozy ikilisi sözlerinden dönmez, aldıkları kararları uygularlarsa gerek mevduat ve tahvil gibi TL enstrümanları Merkez Bankası'nın tahmin ettiği gibi gerekse altın getiri açısından dövizin önüne geçebilir. Borsa derseniz, birkaç ay daha beklemeliyiz yorum yapmak için.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA