• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Cari açıkta sıçrama CAHİT SÖNMEZ

Cari açıkta sıçrama

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.08.2014, 00:00
Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açık belli bir düşüş eğiliminin ardından Haziran ayında yeniden yükselişe geçti. Üstelik üç büyük derecelendirme kuruluşunun yaptığı olumsuz açıklamalara denk gelecek şekilde... Özellikle Fitch'in dış kırılganlıkların arttığına yabancı potansiyel sermaye girişinin olumsuz etkilenebileceği vurgusu cari açıktaki sıçrama ile pek de haksız sayılmayacağını gösterdi.
Öncelikle Merkez Bankası'nın açıkladığı "ödemeler dengesine" panoramik açıdan bakalım, sonrasında faiz kararına etkisini değerlendirelim...
Merkez Bankası'nın verilerine göre Mayıs ayında 3.5 milyar dolar olan cari açık Haziran ayında 4.09 milyar dolara ulaşmış. Oysa beklentiler 3.8 milyar dolar seviyesinde idi. Haziran sonuçları ile 2014 ilk yarı yılda cari açık 29 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Gayrisafi yurt içi hasılaya oranladığımızda cari açığın makul sınırların halen üzerinde olduğunu görebiliyoruz. Yıllık baza çektiğimizde ise açık 52 milyar dolara geliyor.

SICAK PARA
Ödemeler dengesinin ikinci ana kalemi olan ve cari açığın nasıl finanse edildiğini gösteren sermaye hareketlerinde de diğer aylarda hatta yıllarda beliren benzer resim çıkıyor karşımıza. Gelen yabancı sermayenin yaklaşık yüzde 70'i mali piyasalara kanalize olmuş. Yani sıcak para olarak hisse senetleri ve hazine kağıtlarına yönelmiş. 6 ayda reel ekonomiye gelen doğrudan yabancı sermaye ise 6 milyar dolar sınırında kalmış. Borsa kur ve faiz üçgeninden nasiplenen yabancı sermeye katmerli kazançları her zaman olduğu gibi kaçırmamış, bu yılda da nasibini almaya devam ediyor.
Merkez Bankası rezervlerinde gerek Haziran ayında gerekse ilk yarı yılda pek bir değişim olmamış. 130 milyar dolarlık seviye çok az aşağı ve yukarı olmak kaydıyla yıl içinde süre gidiyor. Yeri gelmişken bir not düşelim. Toplam rezerv olarak telaffuz ettiğimiz rakamın içinde bankaların zorunlu karşılık olarak emaneten Merkez Bankası'nda blokaj altındaki ki yaklaşık 70 milyar dolar tutar da yer alıyor. Literatüre göre merkez bankalarının rezervlerinin yeterliliği değerlendirilirken 3 aylık ithalatı karşılaması beklenir. Bu bağlamda baktığımızda rezervde bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Son kalemi atlamayalım. Kurtarıcımız "net hata ve noksan" 6 ayda 6 milyar doları biraz aşmış. Her aya 1 milyar dolar kaynağı tam belli olmayan döviz gelmiş yurtdışından. Hiçte fena sayılmaz.

MARJ DARALDI

Merkez Bankası'nın cari açık verileri ile aynı zamanda BDDK kredi hacmi verileri üst üste geldi. Cari açık artarken kredi hacmi de artmış ve 1 trilyon lirayı aşmış. İki verinin ortaya çıkardığı resme göre Merkez Bankası'nın faiz indiriminde biraz daha temkinli olmaya çalışacağının, tabii ki haklı olarak, altını çizelim. Yüksek enflasyonu bir kenara bıraktığımızda dahi, büyümenin iç dinamiğinde bozulmayı, tasarruf oranındaki düzelmeyi sekteye uğratmasını istemiyorsa Ağustos ayını pas geçme ya da sadece 25 baz puan aşağı çekme olasılığı artıyor. Varsayalım ki telkinlere fazla göğüs geremeyip 50 veya 75 baz puan indirim yaparsa kredi kanalını genişletmiş olacak, bu yolla yapılan tüketim iç talebi yine büyümenin dominosu haline getirecek. Kısacası alışageldiğimiz fasit daire çizmeye başlayacak ekonomi.
Sözün özü ekonomik parametrelerde dönemsel düzelmeler olsa da yapısal reformlar tamamlanmadığı için yeniden bozulma eğilimime kolaylıkla girebiliyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI