Dayanamadım, birkaç hafta önce 5 dakika kadar göz attığım ve son derece sığ bulduğum programın tamamına yakınını seyrettim. Alerjik bir bünyem var, önce göğsüm ve sırtım, ardından kollarımın içi kızardı ve kaşınmaya başladı. Sonra da yavaş yavaş kabarcıklar çıkıyor kaşınan yerlerde. Kendime hakim olup kaşımamam gerekiyor. Programı izledim, evet. Sığ buldum demeyeyim, bana fazla geldi diyeyim; belki benim kapasitem yetmemiştir.
BEN ANLAYAMADIM!
Onca reyting alan ve elbette birileri seyrettiği için devam eden programı mutlaka ben anlayamadım. ABD'de izlediğim bir şov programı vardı bir zamanlar, hala devam ediyor mu bilmiyorum. Açıkçası ilgilenmek istemiyorum zira izlediğim birkaç bölüm devamlı rüyama giriyordu. "Dayanamıyor ve karımın kırmızı ojelerini ayak tırnaklarıma sürüyorum" diyen bir adam konuktu bir defasında, uzmanlar soru soruyor ve seyirciler de alkışlıyordu. 'Dr. Phil' adlı bu programı izlerken kendi kendime "Allahtan bizdeki televizyonculuk anlayışı bu kadar berbat değil. Bizde de rezil işler var ama böyle kötüsü olamaz" demiştim. Büyük konuşurum, sonra o koca koca cümlelerimi yutarım. Dr. Phil'den özür dilemek istiyorum, dünyadaki tüm izleyicilerinden de. Adam meğer ne naif, ne bilgili ne donanımlı işler yapmış!
Kızarmama ve kabarcıklar çıkarmama sebep olan bir grup Türk kadınının, stillerini yarıştırdığı programdı. Gerçekten şaşırdım, kalakaldım, gülemedim, tıkandım... Sonra, elbette aldığım ve gece uyumamı da kolaylaştıran alerji hapımın sayesinde, yarışmanın tam da ideal Türk kadınını temsil ettiğini kavrayabildim. Şahane bir program, bayıldım, emeklerinize sağlık, ne iyi ediyor da böyle muhteşem bir jüri, konsept ve nadide yarışmacılarla ekranda, hem de her gün yer alıyorsunuz. İdeal Türk kızları böyle yetişecek işte, dedikoducu, bilgisiz ama fikir sahibi, sebepsiz bir özgüvene sahip, cesaretinin nereden geldiği belli; dört dörtlük kızlar. Aman sakın programa yaş sınırı falan getirmeyin, herkes çoluğu çocuğuyla seyretsin.
TEBRİK EDİYORUM
Tam bir aile programı; yapımcıları ve kanalı ayrıca tebrik ederim. Biz buyuz işte, ekranda kendimizi görüyoruz. Gördükçe mutlu oluyor, kendimizden geçiyoruz. Ekrandaki bize, biz de ekrandakine dönüşüyoruz. Bence erkek versiyonunu da derhal çekin. Moda konusunda, bilgisiz fikir üretmede erkeklerimiz de altta kalmaz. Ne olur kırmayın beni ideal Türk erkeğini de gösterin. İzninizle Dr. Phil'i aramam lazım, randevu alacağım. "Ekrana muz fırlatmaya başladım, sonra kalkıp yalamak istiyorum, aman doktor bir çare diyeceğim...
İbrahim Tatlıses'in imla hataları
İmparator İbo, dün Atatürk'ü anmak istemiş Twitter hesabından ve imla hatası yapmış. Vay sen misin hata yapan; bir anda herkes edebiyat öğretmeni kesilmiş. Şu memlekette herkes aynaya baktığı ve kendine karşı dürüst olduğu zaman bir yerlere gelinecek. En basit imla kurallarını, ilkokulda öğretilen -da ekinin nerede ayrı nerede bitişik yazılacağını bilmeyen, kendi diline yabancı, kendi edebiyatına alabildiğince uzak bir toplum olmadık mı? Dünyadaki kitap okuma oranları açıklandığında utanmıyor musunuz da kalkıp, İbrahim Tatlıses'in cümlesini eleştiriyorsunuz! Bazılarına 140 karakterin bile fazla geldiğini düşünüyorum. Konuşurken de yazarken de. 140 karakter, insan karakterini ne kadar da güzel gösteriyor. Çetin Altan ustanın dediğini yapacak ve "Enseyi karartmayın" diyeceğim... En azından kendime...